Destici: İnanılmaz Bir Ahlaki Dejenerasyonla Karşı Karşıyayız

Eskişehir'de Şehit Piyade Üsteğmen Onur İlkhan'ın cenaze törenine katılan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, tören sonrası kendisinin basın danışmanı olan Metin Demir'in evini ziyaret ederek 1 aylık kızı Mihrimah'ı kucağına alıp sevdi. Destici ziyarette mensuplarının yönelttiği çeşitli soruları da yanıtladı. Mustafa Destici, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) Silah Fabrikası Müdürü Mustafa Tanrıverdi'nin silah üretim planlarını satmak isterken yakalanması olayı ile ilgili soru üzerine şöyle konuştu:

"Ülkemiz adına da kurum adına da gerçekten çok üzüntü ve utanç verici bir hadise. O makama gelmiş bir insanın bunu yapabiliyor olması gerçekten toplumumuzun ne kadar ahlaki bir dejenerasyona uğradığının bir göstergesidir. Devletin sırrını, milletin geleceğini ya da emeğini, bu devletin katma değerini kendi küçük çıkarları için satabilecek insanlar o makamlara oturtturulmuş.  Bu açık ve net ortada. ve maalesef son dönemlerde ehliyet ve liyakat bir tarafa bırakılıp sadece tarafgirlik ve sadakat aranınca işte böyle kişilerle karşılaşıyoruz. Esas olan ehliyetin ve liyakatin öne çıkarılması, ehliyetli liyakatli, dürüst, temiz, vatanına milletine bağlı ve asla maddi çıkar gözetmeyecek, gerçekten mala paraya, başka dünyevi şeylere tenezzül etmeyecek insanların bu makamlara getirilmesi gerekiyor."

'KARAMAN ŞUBESİNİ KAPATACAKSIN'

Karaman'daki çocukların tecavüze uğraması olayı ile ilgili de açıklamada bulunan Mustafa Destici şunları söyledi:

"Küçük çocuklarımızın her gün tecavüz haberleriyle ülke çalkalanıyor ve buna gerekli tepki gösterilmiyor. İnanılmaz bir ahlaki dejenerasyonla karşı karşıyayız. Değerler kaybıyla karşı karşıyayız. Bununla ilgili sadece sen-ben kavgasından öte ortada gördüğümüz tedbir yok. Beni en çok üzen ve hayrete düşüren konu da bu. İktidar partisiyle ana muhalefet partisinin kavgasından ve hiçbirimizin kabul etmeyeceği bir üsluptaki kavgasından başka ortada bir tedbir yok. Her gün çocuklarımıza tecavüz edilirken bununla ilgili tedbirin ne tedbirin? Ne yapıyorsun kardeşim? Sadece o kişiyi tutuklayıp cezaevine koymak mıdır bu işin sonu? ya da onu cezaevinde birisinin öldürmesini beklemek midir, nedir? Nedir bunun sonu? Niye bununla ilgili kalıcı, önleyici tedbirler alınmıyor? Hangi vakıf olursa olsun. Hangi kurum olursa olsun eğer böyle bir hadise gerçekleştiyse, bir öğrenci değil, iki öğrenci değil 10'dan fazla öğrenci. Tamam o sapık bunun birinci derece suçlusu ve faili ama onu oraya getirip, oturtturan, o öğrencileri ona teslim eden kurumun ya da onun üstündeki kişinin hiç mi günahı yok? Ona bunun hesabı niye sorulmuyor? En azından o vakfın o şubesini kapatacaksın. Karaman şubesini kapatacaksın kardeşim. Niye bunlar yapılmıyor?"