İçişleri Bakanı Efkan Ala, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, "Haberlerde hala, 'siyaset üstü', 'siyaset dışı' Cumhurbaşkanı arayışlarından bahsediliyor. Eski Türkiye'de kalmış, o günü yaşayan muhalefet partilerine bir çağrım var; artık siyasetin kendini inkar dilini bırakın, yeni bir dil oluşturun, yeni bir dil oluşturalım. Siyaseti devre dışı bırakarak, 'siyaset üstü' diye bir tanım yaparak hangi sorunu nasıl çözebilirsiniz?" dedi.
Bakan Ala, AK Parti Genel Merkezi AR-GE Başkanlığı'nca bir otelde düzenlenen "Yeni Türkiye'nin Açılan Kilidi: Çözüm Süreci Çalıştayı"nın açılışında, "Yeni Türkiye" başlığıyla bu toplantının eski Türkiye'yi iliklerine kadar yaşamış bu şehirde, Diyarbekir'de yapılıyor olmasının AK Parti'nin meselenin ne kadar farkında olduğunu göstermesi bakımından önemli bulduğunu belirterek, toplantıyı gerçekleştirenlere teşekkür etti.
Toplantının isminin meseleyi özetlediğini, eski Türkiye'nin paradigmaları, alışkanlıkları, refleksleriyle bırakınız böyle köklü bir sorunu çözmeyi, hiçbir sorunu köklü bir biçimde çözmenin mümkün olmadığını bildiklerini vurgulayan Ala, Türkiye sorun çözen bir sisteme AK Parti hükumetleri döneminde evrilmeye çalıştığını söyledi.
Eski Türkiye sisteminin sorun çözmediğini, sorundan beslendiğine dikkati çeken Ala, sorundan beslenen kapalı sistemlerin toplumlara, milletlere hangi bedelleri ödettiğini Türkiye'nin en iyi ve yakından bildiğini belirtti.
"Biliyoruz ki eski Türkiye'nin kodlarıyla, bu bölgede yaşayan insanlar da pratikte yaşayarak öğrendiler ki, biz sorunlarımızı ancak çoğalttık, büyüttük, erteledik, öteledik. Vatandaşlarımızla şunu paylaşmam gerekiyor; kapalı sistemler, yani eski Türkiye'nin sistemi, eski Türkiye'nin kodları, düşman yoksa bile kendisine düşman üretmek üzere kodlanmıştı" diyen Ala, her kesimi belirli zamanlarda ihtiyaç duyduğunda öteki ve düşman olarak tanımladığını, kendi varlığını onun üzerinden idame ettirdiğini vurguladı.
Herkesin bir yönüyle bu sistemin mağduru olduğunu söyleyen Ala, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yeni Türkiye'yi inşa etmezsek, yeni kodlar belirlemezsek, yeni paradigmalar üzerinden meselelere yaklaşmazsak, zaten sorunlarımızı çözemeyiz. Bu samimi de olmaz. Ancak bir retorik içerisinde milli irade erir gider. Yeni Türkiye'nin yeni kodlarıyla meseleye yaklaşıyor olması AK Parti'nin ve bizlerin meseleyi samimi olarak gerçekten çözmek istediğimizin en önemli kanıtıdır."
Bakan Ala, bu bakımdan umutlu olduğunu, bu umudunun ise karlar altında olmadığına işaret ederek, Türkiye'de kapalı sistemin beslendiği iki temel sorun olduğunu bildirdi.
Ala, şunları kaydetti:
"Bunlardan birisi din ve vicdan özgürlüğü alanıydı, diğeri ise etnik kimlikti. 1980 sonrası ortaya çıkan hadise bu iki temel sorunu ve sistemin bunlara yaklaşımını çok açık şekilde ortaya koydu. 1980'den 2000'lere kadar birlikte yaşadık. Hür teşebbüs konusunda mesafeler alabilen sistem, bu siyasal sorunlar ve özgürlük alanı konusunda maalesef Türkiye'nin yüzünü ak edecek bir gelişme, bir seyir izleyemedi. 2002'den sonra AK Parti hükumetleri döneminde gerçekten sistemin dönüştürücü, siyasal alanda reformları gerçekleştirici bir irade ortaya konuldu. Bu nedenledir ki; meselenin farkına varıldığını anlayan düzen, mekanizma, derhal kendisini devreye soktu ve refleksleriyle hareket etmeye başlayarak, bu süreci baltalamak için elinden geleni yaptı. Kaç darbe girişimi, muhtırayı beraber yaşadık, beraber bertaraf ettik. Milletimizin hafızasında bunlar çok yeni yerlerini korumaktadır."
"Biliniyordu ki; eğer düzen ve sistem değişir, sistem sorun çözer hale gelir, yeni bir sorun çözücü sistem kurulursa, o zaman önceki mevkiler yerlerini kaybedecekler, onların yerini vatandaştan yana olan, vatandaşın meselelerini, sorunlarını çözmek için değerlendiren yeni bir kadro, yeni bir anlayış alacaktır" ifadelerini kullanan Bakan Ala, Avrupa Birliği süreci, Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi, kurumsal yapılara ilişkin referandumlar, demokratikleşme atılımları ve açılımlar dikkate alındığında Türkiye'nin iktidarın 10. yılında artık gerçekten meselenin, sorun çözen bir sisteme dönüştürülmesi yönünde hatırı sayılır bir mesafe katettiğini ortaya koyduğunu dile getirdi.
"Türkiye, milletiyle, halkıyla, kurumlarıyla kendi meselelerini çözecek"
Bakan Ala, son 2 yılda başka girişimlerin devreye sokulduğunu belirterek, şöyle dedi:
"2002'den bugüne vatandaşın sorunlarını gerçekten çözebilecek, inisiyatif alacak bir iradenin ortaya çıktığını görenler, bu kez de içeriden bir takım darbe ve engelleme girişimleriyle önümüzü kesmeye çalıştılar. Bunu ben anlayışla karşılıyorum. Çünkü onların işi bu. Ama bilinmeli ki; Türkiye artık karar verdi. Milletiyle, halkıyla, kurumlarıyla kendi meselelerini kendisi çözecek. Önceden, 'sistem değişmesin' diye direnenler, sistemin dönüşmeye başladığını görünce sistemi dönüştürmeye çalışanlara içeriden darbe teşebbüslerinde bulunmaya başladılar."
Sistem dönüşmeye başladıktan sonra, AK Parti iktidarının Türkiye'nin iki temel sorunu olan çözüm süreciyle din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin inisiyatif alarak çözme iradesini ve kararlılığını gösterdiğini ifade eden Bakan Ala, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"AK Parti iktidarı dışarıdan ve içeriden kimler nasıl hareket ederse etsin, önümüzü keserse kessin, kolaycılığa mahkum olmadan, 'işimiz bu meseleleri çözmektir' diye inisiyatif almaya başladı ve din ile vicdan özgürlüğü alanında gerçekten önemli değişiklikler yaptı ve rahatlamalar sağladı. Diğer yandan, 'demokratik açılım' olarak başladığı ve çözüm süreci olarak devam ettirdiği Türkiye'nin en önemli meselelerinden ve eski Türkiye'nin sisteminin en önemli besin kaynaklarından biri olan bu Kürt sorunu ile ilgili de inisiyatif almaya başladı."
Terör sorununu çözmeye ve nihayetlendirmeye karar verildiğini dile getiren Ala, Türkiye'nin başka bir şey daha yaptığını, bunun dikkatlerden kaçtığını aktardı.
Ala, "Türkiye, görüşmelerini, değerlendirmelerini yine yapıyordu ama başkalarının, başka ülkelerin aracılığıyla. Türkiye AK Parti hükumetleri döneminde son 2 yılda bunu da devreden çıkardı. Bu devreden çıkınca, derhal büyük bir taarruz başladı içeriden de. Ama biz madem ki yeni Türkiye'yi inşa ediyoruz, provokasyonlara değil, ne yapacağımıza odaklanmış durumdayız. Provokasyonları deşifre ederiz, engellemeleri halkımızla paylaşırız, ama yolumuza devam ederiz" ifadelerini kullandı.
"Düşüncenin her korkudan azat olduğu bir Türkiye'yi inşa etmeye çalışıyoruz"
"Bir ülkeyi kalkındıran da geri bırakan da dış odaklar, iç odaklar, şunlar, bunlar değil, onlara rağmen o ülkenin kendi dinamikleri, tüm vatandaşlarının düşüncesi, arzusu, istikameti ve katılımıdır" diyen Ala, aklı devreye sokmaya çalıştıklarını, aklın ırmağının alışkanlıkların çölünde kuruyup gitmesini arzu etmediklerini kaydetti.
Reflekslerin yerini aklın almasını istediklerini vurgulayan Ala, "Tüm insanların, toplumların en kıymetli varlığı olan yeni düşüncenin her korkudan azat olduğu bir Türkiye'yi, gelişmiş bir demokrasiyi inşa etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Bakan Ala, çözüm süreci diye kodlanan şeyin tercümesinin bu olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Yani insanlar çözüm aracı olarak, sorun çözme aracı olarak en başta siyaseti tanımlayacaklar. Ne hazindir ki şu görüşmeyi yaptığımız günün sabahındaki haberlerde hala, 'siyaset üstü', 'siyaset dışı' Cumhurbaşkanı arayışlarından bahsediliyor. Eski Türkiye'de kalmış, o günü yaşayan muhalefet partilerine de bir çağrım var; artık bırakınız bunları. Siyasetin kendini inkar dilini bırakın, yeni bir dil oluşturun, yeni bir dil oluşturalım. 'Siyaset üstü', 'siyaset dışı' ne demektir? Siyaseti devre dışı bırakarak, 'siyaset üstü' diye bir tanım yaparak hangi sorunu nasıl çözebelirsiniz? Siyaset en güzel, en az maliyetle, en çok yararla sorunları çözme mekanizmasının adıdır. Siz en kıymetli enstrümanınızı devre dışı bırakacaksınız, başka tanımlar yapacaksınız onun üzerinde, o zaman siz zaten onun üzerine konuşlandırılmış darbe hukukunun yerini, siyasetin üzerine konuşlandırılmış eskiden bugüne biçimlendirilmiş zihinsel kodlarınızla inşa etmeye çalışıyorsunuz. İlginç bir durumdur. Yani vesayet üstünde vesayeti kaldırıyorsunuz, kimin üstünden siyasetin siyasetçi vesayet kurmaya çalışıyor, böyle bir dil kullanıyor. Bu yeni Türkiye'nin kabul edebileceği bir durum değil."
- Diyarbakır
Son Dakika › Güncel › Diyarbakır'da 'Yeni Türkiye'nin Açılan Kilidi: Çözüm Süreci Çalıştayı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?