Doç.dr. Özkırış: Orta Kulak Enfeksiyonu, En Çok Çocukları Tehdit Ediyor

Hayatı kabusa çeviren orta kulak enfeksiyonlarının, ağrı, tıkanıklık, işitme kaybı gibi belirtilerle ortaya çıktığını belirten KBB Uzmanı Doç.Dr. Mahmut Özkırış, "Kalıcı hasar riski ve işitme kaybı da barındıran orta kulak enfeksiyonları, en çok çocuklarda karşımıza çıkıyor" dedi.

Acıbadem Kayseri Hastanesi KBB Uzmanı Doç.Dr. Mahmut Özkırış, orta kulak enfeksiyonlarının, her yaş grubunda görülse de en çok çocuklarda görüldüğünü, kulak zarı, orta kulak bölümü ve kemikçiklerindeki mikrobik iltihaplar olarak tanımlanan hastalıkta, kulak ağrısı, kulakta dolgunluk, tıkanıklık hissi, işitme kaybı ve genelde yüksek ateş gibi şikayetler olduğunu bildirdi. Doç.Dr. Özkırış, "Bu hastalıkta çocuklarda, huzursuzluk, iştahsızlık, beslenme bozukluğu, uykusuzluk, kulaklarını çekme ve kaşıma gibi belirtiler bulunuyor. İlk üç yaşa kadar çocukların yaklaşık yüzde 80'inde görülen orta kulak enfeksiyonları, işitme kayıplarının da en sık nedenini oluşturuyor" diye konuştu.

İLK 3 YAŞ, TEHLİKELERE AÇIK

Doç.Dr. Mahmut Özkırış, orta kulak enfeksiyonunda en yüksek riskin, doğumdan sonra 3 yaşına gelinceye kadar bebeklerde olduğunu anlattı. Doç.Dr. Özkırış, şöyle konuştu:

"Çocuklar ve özellikle yeni doğan bebek, immünolojik gelişimini tam olarak tamamlamadığı için enfeksiyona açık oluyor. Anatomik ve fizyolojik gelişimin tam olgunlaşmaması, çevresel yaşam koşulları gibi faktörler de enfeksiyon oluşmasında etkili. Orta kulak östaki borusu ile genize açılıyor. Bu yapının görevi orta kulağın havalanmasını ve sıvıların boşaltılmasını sağlamak. Östaki borusunun erişkinlere göre daha yatay bir seyir izlediği çocuklarda, geniz eti sorunlarına da sık rastlanıyor. Geniz eti hem östaki borusunun ağzında tıkanmaya yol açabiliyor hem de orta kulak iltihaplarında rol oynayan bazı mikroplar için bir kaynak görevi görebiliyor. Çocuğun bu mikroplarla savaşmak için bağışıklığının olgunlaşma aşamasında olması, bazı olgularda alerjik nezle orta kulak iltihaplarına yatkınlık yaratabiliyor. Hastalık sırasında çocukta kulak arkasındaki sıvı yüzde 50 olasılıkla 1 ay, yüzde 20 olasılıkla daha uzun süre kalıyor."

KALICI HASAR BIRAKABİLİR

Orta kulak enfeksiyonları ve sıvı birikiminin teşhisi için ayrıntılı kulak, burun, boğaz muayenesi gerektiğini bildiren Doç.Dr. Özkırış, şöyle dedi:

"KBB uzmanı muayene sırasında kulak zarını, hareketliliğini, rengini, zarın arkasındaki sıvıyı, akıntı varsa bunun karakterini değerlendiriyor. Yapılan ayrıntılı testler, hekime hastalığın boyutu ve uygun tedavi seçimi hakkında yol gösteriyor. Enfeksiyon sonucu orta kulakta biriken sıvının tedavisi ilaçla sağlanırken, söz konusu sıvının iltihabi bir sıvı olduğu ortaya koyulmasıyla antibiyotik tedavisi tercih ediliyor. Hastaya yaklaşık 2 haftalık bir kür antibiyotik tedavisi uygulanıyor. Bunun yanı sıra sıvının emilmesine yardımcı ilaçlar ve spreyler kullanılabiliyor. İlaç tedavisi sonrası hasta yakın takibe alınıyor, bu süreçte sıvı hala kaybolmamışsa cerrahi tedavi uygulanabiliyor. Orta kulak iltihapları sonucunda kulak zarında delinmeler ve bu nedenle de kalıcı işitme kayıpları oluşabiliyor. Zamanında tedavi edilmeyen orta kulak iltihaplarında zarda ve kemikçiklerde gelişen kalıcı hasar, işitme kaybına, bunun sonucu olarak çocukta öğrenme kapasitesinin azalmasına ve konuşmasının gecikmesine yol açabiliyor. Bu nedenle çocuklardaki orta kulak enfeksiyonları alanında deneyimli ve uzmanlaşmış KBB hekimleri tarafından değerlendirilmesi ve yakından takip edilmesi gerekiyor."

- Kayseri