Gezi Parkı kayıpları unutulmadı
Dikili Belediyesinin organize ettiği söyleşiyi 2000 kadar kişi izlerken, söyleşi öncesi Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Dikili Belediye Başkan Vekili Yusuf Altıparmak, CHP Dikili İlçe Başkanı İsmail Hakkı Şener, Kent Konseyi Başkanı Meclis Üyesi Erdoğan Doğan ve Jeotermal A.Ş Başkanı Meclis Üyesi Hüseyin Çelik'in sahneye Gezi Parkı olayları sırasında hayatını kaybeden 'Ali İsmail Korkmaz, Medeni Yıldırım, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük ve Mehmet Ayvalıtaş ölümsüzdür' pankartları ile çıkmaları büyük alkış aldı.
Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven yaptığı konuşmada; "Değerli dostlar, onları unutmuyoruz, hiçbir zamanda unutturmayacağız, onların anılarını yaşatacağız. Gezi Parkı ruhunu sonsuza kadar yaşatacağız" dedi. Özgüven'in yaptığı konuşma sonrası söyleşiye gelenler "her yer Taksim, her yer direniş', 'her yer Dikili, her yer direniş' sloganları attılar.
Atatürk Meydanı'nda düzenlenen söyleşide ilk konuşmayı yapan Aliağa'nın efsane eski Belediye Başkanı Hakkı Ülkü; "Dikili'nin zaten öteden beri gerek İzmir politikasında, gerekse Türkiye politikasında ayrı bir yeri var. Zaten bu nedenle Dikili'de iktidarlar tarafından bazı uygulamalar yapıldı. Ama bu uygulamaların ardından da mağdur olan arkadaşlarımız başta olmak üzere Dikilililer alnı açık olarak çıktılar. Burada gösterilen dayanışma nedeniyle Dikililileri kutluyorum" dedi.
Kardeş kavgası yaratmak istiyorlar
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel ise konuşmasında; "Dikili insanı çağdaş, nitelikli, kimlikli ve yaşamının her döneminde aynı çizgide durabilen saygıdeğer insanlardır. Dikili bizim gençlik yıllarımızın direnç noktasıydı. 12 Eylül 1980'de faşist cuntanın acımasızca ezdiği gençliğin direnme ruhunu bulduğu, yan yana geldiği, soluk aldığı müthiş bir ilçeydi. Ve hala öyle. Ve hala o ruh Dikili'de yaşıyor. Onun için Dikili'nin önemi bizde çok büyüktür ve çok önemlidir. Dikili denince akla barış gelir, Türk-Yunan dostluğu gelir. Aynı coğrafya vatandaşlarının ötelendiği zamanlarda Dikilililer ve onun başkanı Osman Özgüven burada bu kardeşliğin başlangıç tohumlarını attılar" dedi. Sertel; "Türkiye'de kardeş kavgasını yaratmak isteyenler var. Türkiye'yi bölmek isteyenler var. Türkiye'de insanları ötekileştirerek, bir başkasının yaşam biçimine müdahale de bulunarak, onu dışlayarak ve karşıt kamplar yaratarak biçim vermeye çalışanlar var. Bunlar sadece kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Türkiye'de bir arada kardeşçe yaşamak isteyen insanları parçalayarak kendi koltuklarını korumanın sevdası içindeler. Yanılıyorlar, Türkiye'de yaşam özgürlüğünü, Mustafa Kemal'in kurduğu Cumhuriyet'i, bir arada yaşama kültürümüzü hiç kimse bizim elimizden alamaz" dedi. Sertel yaptığı konuşmasında kadına verilen hakların elinden alındığını, hamileliğine bile karışıldığını söyledi.
Özgürlüğümüzü kimseye teslim etmeyiz
Gazeteci-Yazar Uğur Dündar ise konuşmasında basın özgürlüğünden bahsederek; "pek çok arkadaşımız kıyıma uğradı, işlerinden atıldı. Sebep ne? Gezi Parkı olayları sırasında twitler atmışlar. Yani gazetelere yaptıkları haberlerde, kendi dünya görüşlerini yansıtmamışlar. Özel yaşamlarında, işten ayrıldıktan sonra attıkları twitler nedeniyle bu arkadaşlarımızın, bu meslektaşlarımızın işlerine son verildi. Bizler çok değerli bir ekiple, arkadaşlarımızla, büyük umutlarla bir televizyonda yayına başladık. Bu ekiple birlikte sizlere gerçekleri yansıtmaya çalışırken, editöryal bağımsızlığımıza müdahale olarak kabul ettiğimiz girişimler başlayınca, hep birlikte geldiğimiz gibi oradan ayrıldık. Sansürlü yayın yapmaktansa, hiç yapmamayı, televizyonculuk yapmamayı göze aldık. Özgürlüğümüzü kimseye teslim etmemiz mümkün değil. Bunu kimse beklemesin bizden. Bizi zindana atsalar, sizin yani halkın gerçekleri öğrenme hakkının dışında hiçbir gücün önünde eğip bükemezler" dedi.
Dündar; "Başbakan elinden gelse kendisine oy vermeyen her vatandaşın peşine bir polis takacak. Ama dış dünyayı da eleştiriyor. Önde gelen Uluslar arası yayın kuruluşlarını eleştiriyor. İstiyor ki onu hiç kimse eleştirmesin. Arkadaşlar bunun adı faşizmdir. Bunun adı demokrasi değildir" dedi. Gezi parkı olayları sırasında yazılan pankartlara değinen Dündar; "ben Gezi parkı eylemleri sırasında o pankartlara, dünya mizah şaheserleri arasında yer alacak sloganları yazan, o harika karikatürleri yapan, son derece yaratıcılık taşıyan sloganlar atan, kendilerine mikrofon uzatıldığında birkaç yabancı dili ana dili gibi konuşan, dış dünyanın felaketlerle, ağlayan sızlayan insanlarla tanıdığı Türkiye imajını birden bire son derece çağdaş bir fotoğraf ile değiştiren bu değerli gençleri yetiştiren başta sevgili anneler olmak üzere, bütün bu değerli aileleri yürekten kutluyorum" dedi.
Söyleşi sonunda Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, geceye katılımlarından dolayı Uğur Dündar'a, Atilla Sertel'e ve Hakkı Ülkü'ye, Dikili'nin simgesi haline gelen Olof Palme Barış Anıtı'nın mini maketini vererek teşekkür etti. Dikili Belediye Başkan Vekili Yusuf Altıparmak'ta yaptığı konuşmada konuşmacılara, katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Son Dakika › Güncel › Dündar'a Dikili'de Sevgi Seli - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?