Düny Mülteciler Günü'nde Bosna'dan Hüzünlü Manzaralar - Son Dakika
Güncel

Düny Mülteciler Günü'nde Bosna'dan Hüzünlü Manzaralar

Bosna'daki savaşın sona ermesinin üzerinden 18 yıl geçmiş olsa da ülke genelinde hala 101 mülteci kampında 6 bin kişi zor koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor Banoviçi yakınlarındaki115 evden oluşan ve her yaştan insanın barındığı Vişça Mülteci Kampı'ndaki vatandaşlar,18 yıldır evlerine dönmenin umuduyla yaşıyor

20.06.2013 14:11

İvana Despotoviç - Bosna'daki savaşın sona ermesinin üzerinden 18 yıl geçmiş olsa da savaşta evlerinden edilen mültecilerin bir kısmı hala kamplarda zor koşullar altında yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor.

Bosna Hersek'te 1992-1995 yılları arasında yaşanan ve tarihe "kara bir leke" olarak geçen savaşta yaklaşık 2,5 milyon insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Dünyanın dört bir yanına dağılan bu mültecilerin bir kısmı evlerine dönerken, bir kısmı ise güvenlik sorunları, doğdukları evlere başkalarının yerleştirilmesi nedeniyle dönüş yapamadı. Bosna'da silahların susmasının üzerinden tam 18 yıl geçmesine rağmen, ülkede hala mülteci kampları bulunuyor. Birleşmiş Milletler raporuna göre, Bosna Hersek genelinde halen mevcut olan 101 mülteci kampında 6 bin kişi yaşıyor. Bu mülteci kamplarında yaşayanlar, 18 yıldır doğdukları topraklara ve evlere gidebilmenin umudu dışında hiçbir şeye sahip değiller. Evlerinden ayrılırken, bu ayrılığın çok uzun sürmeyeceğini ve kısa zamanda yeniden topraklarına ve komşularına kavuşacaklarını düşünen bu insanlar, bir zamanlar her şeye sahipken bugün hiçbir şeyi olmadan sadece hayatta kalabilmek adına çaba sarf ediyor.

AA ekibi, Dünya Mülteciler Günü nedeniyle ülkenin kuzeydoğusundaki Banoviçi kenti yakınlarındaki 293 Bosna vatandaşının yaşadığı Vişça Mülteci Kampı'nı ziyaret etti. Boyaları ve pencereleri dökülmeye başlayan tek katlı evlerin bulunduğu kampta, hüzün ve umut bir arada bulunuyor. Savaşta evlerini, topraklarını, komşularını terk etmek zorunda bırakılan kamptaki mülteciler, aradan geçen 18 yıllık zamana ve her türlü zor koşullara rağmen umutlarını hiçbir zaman kaybetmediklerini söyledi. Kamptaki mültecilerin bir kısmı ise hayatlarındaki en değerli insanları kaybettikleri topraklara dönüp eski acıları hatırlamaktansa zor olsa da kampta kalmayı tercih ettiklerini bildirdi.

Kamp sakinlerinden Cemali Delaliç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savaştan önce ailesiyle birlikte Srebrenitsa yakınlarındaki Dobraka köyünde yaşadığını ve Temmuz 1995 yılındaki Srebrenitsa soykırımında 3 oğlunu kaybettiğini belirterek, 5 kızı ve eşiyle birlikte o tarihten bugüne kadar hep bu kampta hayatını devam ettirdiğini ve doğduğu topraklara gidemediğini söyledi. Dedaliç, kampta hayatını tarım ve dokumacılıkla idame ettirdiğini söyledi. Delaliç, "Devlet, bizimle ilgilenmiyor. Bugüne kadar hiçkimse gelip de halimizi, hatrımızı sormadı. Yardıma ihtiyacımız var mı diye soran olmadı?" diye de sitemlerini dile getirdi.

İlerlemiş yaşına rağmen, hayatta kalma mücadelesi veren Delaliç, en büyük arzusunun memleketine, kendi topraklarına dönmek olduğunu söyledi. Srebrenitsa yakınlarındaki Kolari'de 50, Dobraka'da 15 dönüm arazisi ve 5 dönüm de ormanı olduğunu kaydeden Delaliç, "Neden memleketime dönmek istemeyeyim ki? Burada her şeyi satın almak zorundayız. Kışlık odun satın almak, ekmek almaktan daha zor. Ancak, evimin tadilatı yapılamadığı için, dönemiyorum" dedi.

Devletin, mültecilere karşı ilgisizliğinden dolayı hayalkırıklığına uğradığını söyleyen Delaliç, şu ifadeleri kullandı:

"Zagreb'deki, Belgrad'daki ve Lahey'deki duruşmalarda tanıklık ettim. Bu dünya için diyecek sözüm yok. Bu dünyada, adaletin olduğuna inanmıyorum. Lahey'deki mahkeme salonunda (Ben suçsuzum) diyenlerle aynı görüşte değilim. Ben, her şey yaşanırken Srebrenitsa'daydım. Ratko Mladiç'e ve Radovan Karaciç'e bakıyordum. Her şeyi biliyorum. Sırp askerleri, tıpkı köpeklere atıyormuş gibi, bize ekmek veriyordu. Potoçari'de 3 gecelik felaketi ise kimse anlatamaz. Potoçari'de yaşananlar hiçbir zaman unutulmamalı."

-Aylık 27 avro ile geçim mücadelesi-

Srebrenitsa'dan 1993 yılında kaçarak, 1994 yılında Vişça'ya gelen Halida Dudiç de aradan geçen 19 yıla rağmen evine dönemeyen mültecilerden biri...Evini tadilat ettirebilmek için bugüne kadar herhangi bir yardım almadığını söyleyen Dudiç, kamptaki yaşam koşullarının zorluğundan şikayet ediyor.

Dudiç, "Buradaki, yaşam koşulları çok kötü. İlk zamanlarda bundan da kötüydü. Önceki yıllarda çok fazla insan vardı, bu sayı her geçen yıl azaldı. Elektriği, suyu biz ödüyoruz. Devletten herhangi bir yardım da almıyoruz. Eşim, 54 KM (27 Avro) emekli maaşı alıyor. Bununla yaşamaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Bir dönem, Srebrenitsa'ya giderek, oradaki topraklarını işlemeye, buğday ekmeye başladıklarını söyleyen Dudiç, yolun uzak olması nedeniyle kazandıklarını da harcadıklarını ve böylelikle bu işten vazgeçtiklerini belirtti.

Kamplarda yaşayan ve bugün 18 yaşına gelmiş olan gençler ise annelerinin ve babalarının doğdukları ve onlara anlattıkları toprakları hiç göremedi. Bebeklikleri, çocuklukları ve gençlikleri kampta geçen bu insanlar, bir gün kendi yaşıtları gibi köylerinde, kasabalarında ve şehirlerinde özgür bir şekilde yaşamanın hayaliyle bugünlere kadar geldiğini dile getirdi. İyi eğitim olanağı bulamayan bu gençler, en azından kendi çocuklarının bu kamplarda büyümemesini istiyor.

-2,5 milyon Bosnalı mülteci

Bosna Hersek Sürdürülebilir Geri Dönüş ve Entegrasyon Birliği Başkanı Mirhunisa Zukiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bosna'daki savaşta, yaklaşık 2,5 milyon insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Bu sayının, yaklaşık 1 milyonunun Bosna Hersek dışına gittiğini belirten Zukiç, kalan sayının da ülkenin farklı şehirlerine göç ettiğini ya da mülteci kamplarına yerleştirildiğini kaydetti. Zukiç, halen 75 bine yakın Bosna Hersekli mültecinin bulunduğunu belirterek, bu insanların yaşam koşullarının hiç de iç açıcı olmadığını kaydetti. - Federation of Bosnia and Herzegovina

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Düny Mülteciler Günü'nde Bosna'dan Hüzünlü Manzaralar - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement