Eğitim-Bir-Sen Açıklaması

Eğitimciler Birliği Sendikasından (Eğitim-Bir-Sen), Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) ilk oturumunda sosyal ve fen bilimleri alanındaki soruların tümüyle kaldırıldığı belirtilerek, "Bu kapsam daraltması, öğrencilerin daha tek yönlü bir şekilde yetişmesine, temel sosyal ve fen bilimleri alanındaki dersleri ihmal etmelerine neden olacaktır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Eğitim-Bir-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç tarafından açıklanan YKS ile ilgili yeni düzenlemenin sadeleştirmeden ibaret olmayan önemli ve kapsamlı değişiklikler içerdiği savunuldu.

Bazı alanlara önemli müdahaleler yapıldığı ifade edilen açıklamada, bu tür değişikliklerin hem ortaöğretim hem de yükseköğretim sistemi üzerinde büyük etkileri olmasının muhtemel olduğu görüşüne yer verildi.

"Yeni sınavın fiilen tek aşamaya indirilmiş olması ve toplam soru sayısının azaltılmış olması, ölçme ve değerlendirme ilkeleri çerçevesinde değerlendirildiğinde, sınavın geçerliliğini azaltmıştır." ifadelerinin yer aldığı açıklamada, bu durumun, ölçmenin daha az hassas yapılması ve aynı sayıdaki nette çok fazla sayıda öğrencinin yığılabileceğini anlamına geldiği savunuldu.

Adayların girecekleri sınavların kapsamlarının daraltılmış olmasının, ortaöğretimi olumsuz etkileyeceği görüşüne yer verilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"YGS'de tüm adayların Türkçe ve matematik testlerine ilaveten sosyal bilimler ve fen bilimleri alanlarındaki temel bilgi ve becerilere sahip olması beklenmekteydi ancak yeni sistemin ilk oturumunda sosyal ve fen bilimleri alanındaki sorular tümüyle kaldırılmıştır.

Bu kapsam daraltması, öğrencilerin daha tek yönlü bir şekilde yetişmesine, temel sosyal ve fen bilimleri alanındaki dersleri ihmal etmelerine, ayrıca, özellikle sayısal ve eşit ağırlık alanında tercihte bulunacak öğrencilerin lise öğrenimlerinde temel sosyal bilimler derslerini ihmal etmelerine neden olacaktır. Özetle, öğrenciler sınavda yapmak zorunda olmadıkları ders gruplarını ihmal edeceklerdir. Bu ise lise eğitimini olumsuz etkileyecek bir husustur."

"İki oturumun aynı gün olması, sınav baskısının artmasına neden olacaktır"

Açıklamada, iki sınavın aynı gün yapılması ve ilk aşama sınavın sonuçları açıklanmadan ikinci aşama sınava girilmesinin, aşamalı sınav mantığına aykırı olduğu belirtildi.

İki oturumun aynı günde yapılmasının, fiilen aşamalı sistemin kaldırılması anlamına geleceğine işaret edilen açıklamada, "Böyle bir müdahale, öğrenciler üzerindeki sınav baskısının azalmasına değil, tam tersine artmasına neden olacaktır çünkü farklı günlerdeki oturumlarda yapılan sınavlarda öğrenciler, herhangi bir oturumdaki dezavantajlarını diğer günlerdeki oturumlarda kapatmaya çalışmaktaydılar ancak yeni sistemde bunun yapılması mümkün görülmemektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, ayrıca ilk aşama sınavında alınan 200 ve üzeri puanın, bir sonraki yıl kullanabilecek olmasına ilişkin de ilk aşama testlerinde mutlaka test eşitlemesinin yapılması ve soruların yeterlilik düzeylerine göre hazırlanması gerektiği vurgulandı.