ZUHAL UZUNDERE KOCALAR - Uyuşturucunun esaretinde geçen 22 yılın ardından rehabilitasyonla bu rahatsızlığından kurtulan Abdullah Akdoğan, aldığı eğitimler sayesinde bir yandan Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin açtığı rehabilitasyon merkezinde bağımlılara umut olurken diğer yandan da akademik kariyer yapmaya çalışıyor.
Gaziantep'te 22 yıl uyuşturucu kullandıktan sonra gördüğü tedavi ile adeta yeniden doğan Akdoğan, bağımlılığı yüzünden yarıda bıraktığı eğitimini tamamlayarak dışarıdan lise ve üniversiteyi bitirdi.
Gaziantep'te yabancı bir ekipten de eğitim alan Akdoğan, 7 yıldır Büyükşehir Belediyesinin "Oya Bahadır Yüksel Gençlik Merkezi"nde bağımlı gençlerin yaşamına ışık oluyor.
Kendisini halen "İyileşmekte olan bir bağımlı ve sosyal hizmet uzmanı" olarak tanımlayan Akdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 5 çocuklu bir ailenin ferdi olarak İstanbul'da dünyaya geldiğini, ailesinin muhafazakar bir yapıya sahip olduğunu belirtti.
Ortaokulu dışarıdan bitirdikten sonra iyi derecede Arapça bildiği için İstanbul'da kente gelen Arap turistlere rehberlik yapmaya başladığını anlatan Akdoğan, bu süreçte girdiği ortamlarda önce içkiye ardından da esrara başladığını söyledi.
Uyuşturucu kullanırken kendisini hiçbir zaman bağımlı olarak görmediğini, sürekli "istersem bırakırım" diye düşündüğünü, hatta krize giren arkadaşlarını gördüğünde "Bu uyuşturucu sizi esir almış, siz ne yapıyorsunuz, kullanmayın bunu" dediğini belirten Akdoğan, şöyle devam etti:
"O zaman daha eroin kullanmaya başlamamıştım. Onlar da bana 'Eroini bırakmak çok zor' demişlerdi. Bana o zaman her şey o kadar yapılabilir ve kolay geliyordu ki. '3 ay eroini deneyeceğim ve bırakacağım' dedim. Onlara nasıl bırakılacağını gösterip, yardım edeyim diye düşündüm. 3 ay kullandıktan sonra günü gününe bırakmayı denedim. O denediğim günü unutamıyorum. Sabah kalktım krize girdim. Tabii profesyonel bir yardım almam gerektiğini bilmiyorum. Uyandım, her tarafım titriyordu, ne yapacağımı şaşırdım. O günden sonra 1 yıl bırakmayı hiç denemedim bile. Uyuşturucuya rahatlıkla ulaşabiliyorsan, birisi elinden tutmadığı sürece bırakmayı pek hayal etmiyorsun. Çünkü uyuşturucu duyguları kapatıyor."
"Hem kullanıp hem ağlıyor hem de dua ediyordum"
Akdoğan, uyuşturucu kullanırken kendisini adeta bir kral gibi hissettiğini, her şeyi yapabileceğini düşündüğünü, korku, endişe, utanç gibi duygulardan uzaklaştığını aktararak, yaşadıklarının tamamen bir hayalden ibaret olduğunun sonradan farkına vardığını kaydetti.
O dönemde 7 yıldır uyuşturucu kullanmasına rağmen ailesinin bu durumun farkında olmadığını anlatan Akdoğan, "Yaklaşık 1 yıldır eve gitmiyordum. Bir gün annem ağabeyimi beni bulmaya yollamış. Ağabeyim beni bir otelde bitmiş halde buldu. 46 kiloya kadar düşmüştüm. O gün uyuşturucu kullandığımı öğrendiler ve yıkıldılar. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Beni AMATEM'e yatırdılar. Hastaneden 10 gün sonra taburcu oldum. İyileştim, kurtuldum sanıyordum. Taburcu olduktan 3-4 gün sonra alkol aldım. Bir maddenin diğerinin kullanımını tetikleyeceğini de bilmiyordum. İçki içerken bir baktım uyuşturucu kullanıyorum." diye konuştu.
Akdoğan, bağımlılık nedeniyle çeşitli illegal işlere bulaştığını ve 3,5 yıl hapis yattığını belirterek, şunları dile getirdi:
"Hapishanedeyken de uyuşturucuyu bırakmıştım ama herhangi bir rehabilitasyon görmediğim için çıkar çıkmaz tekrar kullanmaya başladım. Hatta bir gün yine uyuşturucuyu bırakma denemelerimden birinde, sırf uyuşturucuyu bırakabilmek için Cumhuriyet Başsavcısının yanına gittim ve beni hapse atmasını istedim. Uyuşturucuyu bırakabilmek için Allah'ın 99 ismini kullanarak yalvarıyordum. Hem kullanıp hem ağlıyor hem de dua ediyordum. Ben sürekli uyuşturucuyu bırakmaya çalışan bir bağımlıydım. Kullanmayı istemiyorum ama kullanıyorum. Uyuşturucuyu alıyorum, sonra 'kullanmayacağım' deyip yere döküyorum. Bir saat sonra gidip yerden tekrar topluyordum. Çıkmaza girdim. Defalarca tedavi girişimim oldu ama başarısızlıkla sonuçlandı. Anneme giderdim, 'Ne olur kapıyı üstüme kilitle, beni dışarıya bırakma, 3-4 gün çıkarma beni' derdim. Bu hikaye en az 100 kez tekrarlanmıştır. Ailem çok çaresizdi. 10 yıldır sürüyordu bu durum. Ailem de artık bana sırt çevirmeye başlayınca bu işi çözmem gerektiğine kadar verdim. Ailemden biraz para alarak Fethiye'ye gittim. Adsız Narkotik Arkadaşlık Birliği ile yolum kesişti Fethiye'de. Uyuşturucuyu bıraktım. Benim en büyük hatam 'hep yapacağım, ben başaracağım' diye uğraşmam, destek almamamdı. Sonra 2009 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin açtığı bu rehabilitasyon merkezinde çalışmam için teklif aldım. Merkezdeki tedavi programını oluşturan yabancı bir ekipten eğitim ve süpervizyon aldım."
Akdoğan, rehabilitasyon sürecinin ardından eğitim hayatını tamamlamaya karar verdiğini, önce açıktan liseyi bitirdiğini, ardından 2 yıllık sosyal hizmetler bölümünü kazandığını, dikey geçişle de bunu 4 yıla tamamladığını ifade ederek, şimdi de ALES'e girip yüksek lisans yapmak istediğini söyledi.
"Bir insanı ölümden alıp yaşamasını sağlıyorsunuz"
Gençler için rol model olduğunu belirten Abdullah Akdoğan, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin Oya Bahadır Yüksel Gençlik Merkezine gelip hikayesini dinleyen bağımlı gençlerin, bir umut elde ettiklerini ve başarabileceklerine inançlarının arttığını vurguladı.
Gençleri bağımlılıktan kurtarmanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Akdoğan, "Beni gördüklerinde 'Ben de sizin gibi olacağım, terapist olacağım.' diyorlar. Diplomalarımı gösteriyorum. Bunu duymak, görmek yetiyor zaten. Geçenlerde bağımlılıktan kurtulan bir hastam geldi. Evlenmiş, çocukları olmuş. Gelip elimi öptü. Bundan büyük mutluluk yok. Bir dal düşünün yaprakları yok, eğilip bükülmüş. Siz onu bir ağaç, bir orman haline getiriyorsunuz. Bu parayla ölçülecek bir şey değil. Bir insanı ölümden alıp yaşamasını sağlıyorsunuz. Bu işi ölene kadar sürdüreceğim." diye konuştu.
Akdoğan, uyuşturucu bağımlısı gençlere ve ailelerine de şu tavsiyelerde bulundu:
"Bağımlılar, öncelikle umutlarını hiç yitirmesinler. 'Ben yaparım' demesinler yardım alsınlar. Profesyonel bir yardım şart. En az 6 aylık bir rehabilitasyon gerekiyor. Aileler çocuklarını başkalarıyla, kardeşiyle bile kıyaslamasınlar. Bu bir çocuğu ezme, başarısız etme yöntemidir. Güven ve umut versinler, yaptıkları iyi şeyleri ödüllendirsinler. Öz güveni olan çocukların uyuşturucudan uzak duracağına inanıyorum. Ailelerin de eğitim alması gerekiyor. Aileler, çocukları normalin üzerinde para harcamaya başlamışsa, öz bakımına dikkat etmiyorsa, yalnız kalıyorsa, çekingenliği arttıysa, odaya kapanıyorsa, eski arkadaşlarıyla görüşmüyorsa risk altında. Bir profesyonelden önce ailenin destek alması gerekiyor, 'Ne yapmalıyız' demesi gerekiyor."
Son Dakika › Güncel › Eski Bağımlı, Hayatını Bağımlılara Adadı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?