Eski Tunus Cumhurbaşkanı Merzuki Açıklaması

Eski Tunus Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Merzuki, Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılara yaptığı yardımların Arap dünyası ile Türkiye arasındaki ilişkiyi daha da geliştireceğini belirtti.

Merzuki, beraberinde Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Ahmed Tuma, Nobel Barış Ödülü sahibi Yemenli aktivist Tevekkül Karman, Mısırlı muhalif lider Eymen Nur ile Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'i ziyaret etti.

Devrim zamanında Türkiye'nin ülkesine yaptığı yardımlara işaret eden Merzuki, bunun yanında Arap dünyası olarak Türkiye'nin Suriyelilere desteklerini hiçbir zaman unutamayacaklarını bildirdi.

Merzuki, "Türkiye, Suriyelilere hiç kimsenin yapmadığını yaparak özel ilgi gösteriyor. Türkiye'nin bu tutumu, Arap dünyasıyla arasındaki ilişkiyi daha da geliştirecek ve derinleştirecektir. Aynı zamanda bizim Türkiye'den, özellikle yolsuzlukla mücadele ve kalkınma noktasında öğreneceğimiz çok şey var" diye konuştu.

Tunus'un daha önceki yıllarda 2 milyon Libyalı sığınmacıya kucak açtığını anlatan Merzuki, Suriyeliler konusunun da ancak kardeşlik, dayanışma ve fedakarlıkla aşılacağı kanaatinde olduğunu vurguladı.

Karman da Arap Devrim ve Demokrasi Meclisi olarak Türkiye'nin Suriyelilere gösterdiği insani yaklaşımdan büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.

Birçok ülkenin Türkiye'nin Suriyeliler konusunda üstlendiği rolü inkar etmeye çalıştığını savunan Karman, "Nobel ödülü almış arkadaşlarımla Avrupa ülkelerine ziyaretlerde bulunduk. Oradaki mülteci ızdırabının ne kadar vahim bir seviyede olduğunu kendi gözlerimizle gördük. Türkiye'nin Suriyeliler konusundaki tutumu, dünyadaki mazlum halklarla dayanışma içinde olduğunun en bariz örneğidir" diye konuştu.

Karman, Türkiye ziyaretiyle, Arap ülkelerinin Suriye meselesinde dayanışma içinde olmasının önemini anlatmayı ve dünyaya, terör ile zulümden kaçan insanlara kapılarını açmaları mesajını vermeyi amaçladıklarını dile getirdi.

Tuma ise Suriyeli sığınmacılar konusunda her türlü insani çabayı gösteren Türkiye'ye teşekkür etti.

Çocukluğu döneminde Suriye'deki okullarda öğrencilere Türkiye nefreti aşılandığını öne süren Tuma, "Türkiye ve Suriye halkları kardeştir ve kıyamete kadar da kardeş kalacaklar. İki gün önce Almanya'daydım. Oradaki mültecilerin durumuna vakıf oldum. Açıkçası hiç rahat verici bir durumları yok. Hatta yüzde 70'i 'Keşke hiç buralara gelmeseydik' düşüncesinde. Türkiye'nin yaptıklarına nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz. Özellikle Gaziantep'te çocukların eğitim seviyesinin yüzde 95'e çıkması sizlerin başarınızın en büyük örneğidir" ifadelerini kullandı.

"Nobel'i hakkettiğimizi düşünüyorum"

Şahin ise gereken reformların yapılmaması nedeniyle Suriye'de zulüm yaşandığını söyledi.

İç savaş nedeniyle 2 milyonu aşkın Suriyeli'nin Türkiye'ye sığındığını anımsatan Şahin, en çok Suriyelinin ise Şanlıurfa ve Gaziantep'te bulunduğunu belirtti.

Geçen 5 yıllık süreçte bölgede Suriyeli sığınmacılarla ilgili ciddi değişim ve dönüşüm süreci yaşandığını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

"Önce savaştan, bombadan, eziyetten kaçanların acil ihtiyaçları anlamında her türlü desteği verdik. Halkımız, komşusunda yaşananları gördü ve onlara sahip çıktı. Bir nesil kaybolmasın diye hemen çalışma başlattık. Bu yıl ilkokula başlayan Suriyeli çocukların okullaşma oranı yüzde 95. Suriye'deyken bu çocukların okula gitme oranı yüzde 85'ti. Biz yüzde 10 ileriye götürdük. Bakanlığımızla görüşüp yönetmeliği değiştirdik. Kendi okullarımızı Suriyeli çocuklar için açtık. Bu rakamlara kimse inanamıyor. Bu anlamda şehir olarak Nobel'e aday olduğumuzu, bölge ve ülke olarak Nobel'i hakkettiğimizi düşünüyorum."

Dünyanın birçok ülkesinden Türkiye'ye gelen heyetlerin Suriyeliler konusunda yapılanları takdirle karşıladığını anlatan Şahin, ortak projelere Japonya dışındaki ülkelerden ciddi katkı gelmediğini kaydetti.

Özellikle Müslümanların birlik ve beraberlik içinde Suriye konusuna daha çok kafa yorması gerektiğine dikkati çeken Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsana mali olarak bakan dünya bakış açısını çok tehlikeli buluyorum. Ne zaman ki Aylan bebek kıyıya vurup mülteciler Avrupa sınırlarına gitmeye başladı, 'Eyvah biz ne yapacağız' demeye başladılar. Avrupa'dan gelen ve bizden mali olarak çok daha güçlü ülkelerin mültecilere maliyet hesabı yapmalarını insani bulmuyorum. Müslüman dünyanın, bu konulara kofa yorması, safları sıklaştırması, birlik beraberlik içinde süreci yönetmesi gerektiğini düşünüyorum. Buradaki dağınıklık ve çok seslilik bizi üzüyor, parçalıyor ve gücümüzü zayıflatıyor."

Heyete eşlik eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay da grubun, Suriyeli sığınmacıların barındığı kampları ziyaret ederek, gördüklerini kendi ülkelerinde paylaşmak istediklerini söyledi.

Türkiye'nin Suriyeliler konusunda yaptıklarının efsaneye dönüştüğünü anlatan Aktay, "Birçok insan yapılanları gözleriyle görmek istiyor. Gördüklerinde de hayranlıkları bir kat daha artıyor" dedi.