FATİH OKUMUŞ - İstanbul Riva'da denizde boğularak hayatını kaybeden Tunus Nahda Hareketi Partisi Danışma Kurulu Üyesi Ahmed el-Birgavi'nin eşi Emel el-Birgavi, "Ahmed, ömrü boyunca şahadeti özlemişti ama Rabia günü bana bu kez şahadeti can-u gönülden arzuladığını söylemişti, şimdi Kudüs davası için katıldığı bu toplantıda arzusuna nail oldu" dedi.
3. İslam Kanaat Önderleri Forumu'nda Kudüs'ün kurtuluşu konulu tebliğ sunmak üzere geldiği İstanbul'da boğularak dün hayatını kaybeden Ahmed el-Birgavi'nin eşi Emel el-Birgavi, AA muhabirine şunları söyledi:
"Ahmed'in hamasi bir tabiatı vardı, her işte çok hızlıydı, aramızdan da hızlı ayrıldı. Ahmed, ömrü boyunca şehadeti özlemişti ama Rabia günü bana bu kez şahadeti can-u gönülden arzuladığını söylemişti, şimdi Kudüs davası için katıldığı bu toplantıda arzusuna nail oldu. Mısır'da Rabia meydanında katliam yapıldığı gün çok etkilendi ve 'şahadeti gerçekten şimdi istiyorum' dedi."
Ahmed el-Birgavi'nin hayatını Filistin davasına ve Kudüs'ün kurtuluşuna adadığını belirten eşi Emel el-Birgavi 4 yaşındaki oğullarını işaret ederek, "Kudüs'ün özgürlüğünü gerçekleştirecek bir lider olsun diye bu oğlumuzun adını Ahmed Yasin koydu. Ahmed, bütün ömrünü İslam davası için, özellikle Filistin meselesi ve Kudüs'ün kurtuluşu için vakfetti ve sürekli çalıştı, çalıştı, hiç boş durmadı" diye konuştu.
-Birgavi'nin son saatleri
Geçen yılki foruma tek başına gelen Birgavi'nin bu yıl çocuklarına İstanbul'u gezdirmek ve ailecek bir arada olmak için hep birlikte gelmeyi tercih ettiğini ifade eden eşi Emel, Ahmed el-Birgavi'nin son gününü şöyle anlattı:
"Her zamankinden daha neşeli ve heyecanlıydı. Temiz elbiselerini giydi. 'Bana nasip olmazsa bu elbiselerimi Kudüs'e götürün, arkadaşlarım bu elbiseyle Kudüs'te namaz kılsın, böylece ben oraya gitmiş olurum' dedi. Forumun açılış toplantısına katıldık. Öğle yemeğini yedik, namazı kıldık. Bu kez yine her zamanki heyecanlı üslubuyla 'hayde denize gidiyoruz, başka fırsatımız olmayacak' dedi. Ben ne bileyim, hava durumu bir daha müsait olmaz demek istiyor sandım. Meğerse gerçekten başka bir fırsatı olmayacakmış. Sahile indik. Kendisi çok iyi bir yüzücüdür. Ahmed Yasin'le birlikte denize girdiler. Dalgalar şiddetliydi. Ben yüzme bilmediğim için kenarda sadece ayaklarımı suya sokmuştum. Bir süre sonra küçük oğlum ve eşim dalgalara kapıldı. Oğlum babasının göğsüne sarılmıştı, zaten hep öyle yapar denize girdiğinde. Dalga çok şiddetliydi, Ahmed yardım çığlığı atmaya başladı. Ben gidemiyordum. Oğlum Hasan denize atlayıp küçük kardeşini kurtararak sahile çıkardı. Ahmed çok zorlanıyordu, görebiliyordum. Hasan yetişene kadar dayandı ve Ahmed Yasin'i su üstünde tuttu. Ancak dayanacak gücü kalmamıştı. Gördüm, Ahmed Yasin'i Hasan'a teslim ettikten sonra, sanki emaneti tevdi etmiş gibi kendini bıraktı, başı göğsünün üstüne düştü. O ana kadar kendini bırakmamış, dalgalarla mücadele etmişti."
Ahmed el-Birgavi kimdir?
Tunus'un Monastır kentinde 1966 yılında dünyaya gelen Ahmed el-Birgavi 1985'te lise son sınıfta iken İslami Yöneliş Hareketi'ne katıldı. Raşid el-Gannuşi'nin önderliğindeki hareket daha sonra Nahda Hareketi adını alacak, Tunus'ta Zeynelabidin bin Ali'nin iktidardan uzaklaşmasını sağlayan 14 Şubat 2011 devriminden sonra ise siyasi partiye dönüşecekti.
Emel ve Ahmed, Tunus Üniversitesi Muhasebe Yüksek Okulu'nda sınıf arkadaşıyken tanışırlar. Emel de dindar bir aileden gelmekle birlikte siyasi bir duyarlığa sahip değildir. Ahmed el-Birgavi sayesinde Nahda ile tanışır. 2 Eylül 1989'da evlenen çiftin ilk çocukları Hasan 2 aylıkken babası hapse girer. Yasadışı örgüt üyeliğinden 5 yıl, yardım ve yataklıktan 2 buçuk yıl yatar. Hapisteyken görüş günlerinde eşini teskin eder ve metanetli olmalarını söyler.
Hapisten önce bir şirkette satınalma memuru olarak çalışan Ahmed el-Birgavi, hapisten çıktığında ticarete atılır. Babasının desteğiyle önce düğün salonu işletir, ancak düğünlerde İslam'a aykırı uygulamalar olduğundan başka işleri dener. Önce düğün salonunun köşesine pizzacı açar, tutmaz. Sonra tuhafiye dükkanı açar. Bu işin tuttuğunu görünce düğün salonunu kapatarak 400 metrekarelik mekanın tamamını tuhafiye ve oyuncak işine tahsis eder.
Geçimini ticaretten sağlarken, ders vermesi yasaklanmış olmasına rağmen Kur'an kurslarında ders veriyordu. Aynı zamanda birçok dernekte, Kur'an-ı Kerim cemiyetlerinde, Nahda Hareketi Partisi'nde ve son olarak Din İşleri Bakanlığında bakan danışmanı olarak aktif görev yapmaktaydı.
Emel el-Birgavi ise 1994 yılından beri Tunus Sosyal Sigortalar Kurumu'nda denetçi olarak çalışıyor.
Davet ve Islah Cemiyeti'nde birlikte çalıştıkları Nadire Zemzem, Ahmed el-Birgavi hakkında şunları söylüyor:
"Bizim yetişmiş kadrolarımız pek az. Ahmed el-Birgavi hareketimiz ve Tunus için çok önemli, yetişmiş bir insandı. Ne zaman başımız sıkışsa ona danışırdık. Her konuda mutlaka bir çözümü vardı. Ayrıca birçok cemiyet, dernek ve kurumlar arasında koordinasyonu da o sağlardı. Her Müslüman üstad Ahmed gibi bir akıbet ister, ancak o bizim için büyük bir kayıp." - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Filistin İçin Yaşadı, Kudüs Yolunda Öldü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?