Financial Times Türkiye Zirvesi

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye Suzan Sabancı Dinçer,  "Güvenilir makroekonomik strateji, sağduyulu mali politikalar ve başlıca yapısal reformlar kombinasyonu, Türkiye ekonomisini küresel pazarlara sağlam bir şekilde entegre etti" değerlendirmesinde bulundu.

Akbank'ın desteğiyle "Zorlu Coğrafyada Ekonomik Gelişme" başlığıyla gerçekleştirilen Financial Times Türkiye Zirvesi'nde konuşan Dinçer, Türkiye ekonomisinin son yıllardaki gelişmelerine değinerek, geçen 10 yılda gösterilen istikrarlı büyüme ile ekonominin kayda değer bir performans sergilediğini belirtti.

Güvenilir makroekonomik strateji, sağduyulu mali politikalar ve başlıca yapısal reformların kombinasyonunun, Türkiye ekonomisini küresel pazarlara sağlam bir şekilde entegre ettiğini dile getiren Dinçer, şunları kaydetti:

"Türkiye yeniden hızla ilerlemeye geçmek için gereken becerilere, uzmanlığa ve güce sahip. Ekonomik faaliyetlerde toparlanma Türkiye'de çok hızlı gerçekleşir. Türkiye ekonomisi çeviktir, refleksi kuvvetlidir. Kendini yeni şartlara kolay ve hızlı uydurur, hızlı büyür. Türkiye'de piyasa ekonomisi hakimdir, piyasa her zaman doğruyu bulur. Türkiye'nin girişimci bir sermayesi vardır ve hızlı hareket eder. Bütçe disiplininden güçlü bankacılık sektörüne Türkiye ekonomisinin birçok ana direği sağlamdır. Geçtiğimiz 10 yılda Türkiye'nin yıllık ortalama büyümesi yüzde 4,3 oranındaydı. Bu oran, Çin harici gelişmekte olan ülkelerin ortalamasından biraz daha büyük olmakla birlikte gelişmiş ekonomilerden de bir hayli yüksekti. Türkiye'nin büyüme potansiyelinin geçen 10 yılın büyüme ortalamasından daha büyük olduğuna inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde reformlar, kuvvetli bankacılık sistemi ve mali disiplinle ülkemizin bu ortalamanın üstüne çıkabileceğini öngörüyoruz."

Zirvedeki "Uluslararası Gelişmeler, Seçimler ve Ekonomi" başlıklı panelde konuşan Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil de dünya ekonomisinin oldukça volatil bir dönemden geçtiğini belirterek, mali disiplinini sürdüren, sağlam bankacılık sektörüne sahip Türkiye ekonomisinin güçlü olduğunu bildirdi.

Binbaşgil, bankacılık sektörünün özkaynaklarının yüksek olduğunu, bütçe açığı ve kamu borcunun milli gelire oranının da çok düşük seviyelerde bulunduğunu aktararak, şunları anlattı:

"Şu sıralardaki düşük petrol fiyatlarının etkisi ile cari açığımızda da önemli iyileşmeler sağlanmıştır. Bu iyileşmeye geçtiğimiz senelerde alınan makro ihtiyati tedbirlerin de önemli etkileri olmuştur. Dünyada şu an hala likidite bol, faizler ve petrol fiyatları düşük. Bütün bunlar bir arada Türkiye gibi ülkeler için olumlu bir ortam oluşturmaktadır. Bu ortamı iyi değerlendirir, yapısal tedbirlere, reformlara devam edersek, piyasalar normalize olduğunda daha da güçlü, rekabetçi bir ülke haline gelebiliriz. Mali disiplin ve sağlam bankacılık sektörünün desteklediği, genç bir nüfusa sahip ülkemizin geleceğinin açık olduğuna inanıyoruz."