Göçmenler Ruhsal Sorunlara Daha Yatkın

Lvr Klinik'te çalışan tecrübeli Psikolog Gün, ruhsal rahatsızlıklarda göçmenliğin ek bir risk bir faktörü olduğuna vurgu yaptı. Ali Kemal Gün, kişinin göç ettiği ülkedeki çalışma koşulları, dil, kültür, uyum gibi unsurların göçmenliğin ek bir risk faktörü oluşturup oluşturmamasında önemli kriterler olduğunu dile getirdi.

PSİKOTERAPİ İÇİN RANDEVU İKİ YILI BULUYOR

Psikolog Gün şunları söyledi 'Almanya'ya gelen özellikle ilk kuşak Türkler madenlerde, fabrikalarda bantlarda, temizlik işlerinde çalıştılar. Bu ağır iş koşulları insanların özel yaşamlarına da yansıdı. Örneğin göçmenlerde malulen emekli olma yaşı Almanlara göre daha düşük. Ruhsal sorunlarda göçmenlerin kendi anadillerinde ve kültürlerine uygun bir terapi görmeleri önemli. Türk kökenli biri, Türkçe konuşan ve o kültürden gelen bir psikologa gidip ailevi sorununu anlattığında alacağı ilk cevap, 'anlaşamıyorsan boşan' değildir. Ama bir Alman psikolog rahatlıkla boşanmasını önerebilir. Psikoterapi için bir Alman 3- 4 ay içinde randevu alabilirken bu süre anadilinde terapi almak isteyen göçmenlerde ortalama 2 yıldır. Tabii herkesin anadilinde terapi alabilmesi de güç. Örneğin Köln'de 187 dil konuşuluyor. Fakat dili bir kenara bırakıp kültür açısından baktığımızda sağlık alanında çalışanların 'çok kültürlü yetenek' denilen alanda eğitim alması sorunu hafifletecektir. Böylece hastalar kendi kökeninden kendi kültüründen insanlara gitmek zorunda kalmayacaklardır. Uzmanlar kültür faktörünü öğrenebilirler.'