GÜNCELLEME - Hong Kong'da zanlıların Çin'e iadesiyle ilgili düzenleme

HONG Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde zanlıların ana kara Çin'e iadesini kolaylaştıran yasal düzenlemeye karşı düzenlenen geniş katılımlı protestolarda 11 göstericinin gözaltına alındığı bildirildi.

CNN'in haberine göre, yasal düzenlemeye karşı on binlerce kişi, hükümet binaları önünde toplanırken, bazı noktalarda göstericiler ile güvenlik güçleri arasında yaşanan arbede sonucunda 79 kişi yaralandı. Yaralananlardan 2'sinin durumunun ağır olduğu belirtildi.

Haberde yaklaşık 5 bin polisin, biber gazı ve göz yaşartıcı gaz kullanarak protestocuları hükümet binasından uzaklaştırmaya çalıştığı vurgulanırken, buna karşılık şemsiye ve koruyucu gözlük kullanan göstericilerin polis tarafından korunan parlamento binasına ulaşmaya çalıştıkları kaydedildi.

Hong Kong Emniyet Müdürü Stephen Lo Wai-chung ise hükümet binaları önünde göstericilerle polis güçleri arasında çok ciddi çatışmaların yaşandığını belirterek, biber gazı, plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanmak zorunda kaldıklarını savundu.

Stephen Lo, protestolar sırasında 11 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Ayrıca yetkililer, gösteriler sırasında yaralanan 79 kişiden 22'sinin polis memuru olduğunu kaydetti.

Çin'den Hong Kong yönetimine destek

Çin, protestolara karşı Hong Kong yönetimini desteklediğini açıkladı.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gıng Şuang, Hong Kong yönetiminin arkasında olduklarını belirterek, protestoları, "organize bir isyan girişimi" şeklinde tanımladı.

Avrupa Birliği'nin (AB) gösterilere saygılı olunması çağrısını kınadıklarını ifade eden Gıng, "barış ve huzura kasteden gösterilere hiçbir ülkenin saygı göstermeyeceğini" söyledi.

Tayvan liderinden protestolara ilişkin açıklama

Öte yandan, Tayvan lideri Tsai Ing-wen, Hong Kong'taki protestoların, Çin'in "tek ülke, iki sistem" politikasının başarılı olamayacağını gösterdiğini savundu.

Tsai, Hong Kong yönetimine protestocuları dinlemesi çağrısında bulunarak, yasanın onaylanması için acele edilmemesi gerektiğini bildirdi.

Mesajlaşma uygulaması Telegram'a Çin kaynaklı siber saldırı

Protestolar sırasında anlık mesajlaşma uygulaması Telegram'a Çin kaynaklı siber saldırılar düzenlendiği ileri sürüldü.

Telegram CEO'su Pavel Durov, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, uygulamaya Hong Kong'taki gösteriler devam ederken Çin kaynaklı siber saldırılar yapıldığını söyledi.

Telegram'dan yapılan açıklamada da saldırıların uygulamayı yavaşlattığı ancak saldırganların kullanıcıların bilgilerini ele geçirmeyi başaramadığı belirtildi.

Uygulama Çin'de yasak olmasına rağmen göstericilerin çoğu güvenilirliği nedeniyle Telegram uygulamasını kullanmayı tercih ediyor.

İade yasası için önerilen değişiklik

Protestolara sebep olan, şüphelilerin Çin'e iadesini kolaylaştıran yasal düzenlemeler 3 Nisan'da Meclise sunulmuştu.

Düzenlemeler, zanlıların Çin ana karası, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştırıyor.

Hong Kong Parlamentosunda, geçen ay değişikliğe karşı çıkan milletvekilleriyle değişiklik yanlıları arasındaki kavgada çok sayıda milletvekili yaralanmıştı.

Muhalifler, iade yasasında yapılacak bu değişikliğin, Hong Kong'un özgürlüklerini ortadan kaldıracağını savunurken, Hong Konglu yetkililer bir cinayet zanlısının Tayvan'a iadesi için bu değişikliğin yapılması gerektiğini belirtiyor.

Muhalifler yasanın çıkması halinde bunun, Çin'in Hong Kong'daki siyasi muhalifleri hedef almasıyla sonuçlanacağından endişe ediyor.

Öte yandan, Hong Kong'da yüzlerce hukukçu tasarıya karşı sessiz yürüyüş gerçekleştirmişti.

Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesiyle" uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti. İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a, 2047 yılına kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak "tek ülke, iki sistem" politikasıyla idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanınmıştı.

Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde Mart 2017'de yapılan başyönetici seçiminden zaferle çıkan Carrie Lam, Temmuz 2017'de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in huzurunda Pekin merkezi hükümeti ve Hong Kong halkına bağlılık yemini ederek görevi selefi Leung Chun-ying'den devralmıştı.