Hababam Sınıfı Polonya Yolcusu

İzmir'de lise öğrencilerini hayata hazırlamak, kötü alışkanlıklardan uzak tutmak amacıyla uygulamaya konan 'Sinematerapi' projesinin ortağı olan Polonya'da, Hababam Sınıfı gibi Türk filmleri, öğrencilere gösterilecek.

Yaşar Üniversitesi, çeşitli sorunlarla boğuşan gençleri hayata hazırlamak, onların bu güçlüklerin üstesinden gelmesine yardımcı olmak için farklı bir yol seçen İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü'ne akademik destek veriyor. Avrupa Birliği Bakanlığı AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı'nın desteklediği Hayat Boyu Öğrenme Programı kapsamında sürdürülen 'Sinematerapi' projesiyle, her zaman ilgi gören Hababam Sınıfı, Gülen Gözler, Neşeli Hayat, Selvi Boylum Al Yazmalım, Babam ve Oğlum gibi filmler öğrencilere izletiliyor. Psikologlar, eğitimciler ve akademisyenler eşliğinde filmleri izleyip tartışan gençlerin, kötü alışkanlıklardan uzaklaşması, depresyon, huzursuzluk, öfke gibi duygularını kontrol etmesi, empati ve özgüven yeteneği kazanması, arkadaşlık, aile bütünlüğü gibi duyguları özümsemeleri amaçlanıyor.

İZMİR'DE PİLOT OKULLARDA BAŞLADI

Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Film Tasarım Bölümü Öğretim Görevlisi Kerem Kaban, İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü'nün Avrupa Birliği Bakanlığı desteklediği ve Polonyalı ortaklarla sürdürülen 'Sinematerapi' projesine akademik destek verdiklerini belirtti. Kaban, "Uygulama İzmir'de pilot okullarda başladı. Büyük beğeni ve olumlu geri dönüşleri olan projenin Polonya ayağında, Hababam Sınıfı gibi unutulmaz Türk filmleri Lehçe altyazılı olarak öğrencilere izletilecek. Biz de Türk filmlerinin yanı sıra Polonyalı Roman Polanski gibi yönetmenlerin filmlerini kullanarak öğrencilerimize eğitim veriyoruz" dedi.

SİNEMATERAPİ YENİ BİR KAVRAM

Sinematerapi alanında çalışan ve 850 filmi inceleyerek hangi sahnelerinin bu yöntemde kullanılabileceğine yönelik bir kitap hazırlayan Kerem Kaban, "Sinematerapi, dünyada ve ülkemizde çok yeni bir kavram. Film izlemek, gerçek yaşama en yakın deneyimlerden biri. Sorunları çözmede, kimi zaman olumlu anlamda filmin kahramanını rol model alma, kimi zamansa onun yanlışlarına düşmemeye gayret etme eğilimi gösteririz. Kişi kendi yaşadığı acıları perdede gördüğü zaman 'Bu sıkıntıyı yaşayan sadece ben değilmişim' diyebilir. Biz de bu projeyle, uygun filmler seçerek her konuda gençlerin yardımcısı olmayı hedefliyoruz" dedi.

HANGİ SORUNA HANGİ FİLM

Kerem Kaban, çeşitli problemlere yönelik farklı filmler seçildiğini belirterek şu örnekleri verdi:

"Alkol gibi sorunlarla karşılaşanlar için Selvi Boylum Al Yazmalım filmi etkili olur. Çünkü bir aşk yaşarken alkole teslim olan bir adam vardır ve esas kadın iki erkek arasında seçim yapmaya karar verir, doğal olarak da diğer erkeği tercih eder. Gülen Gözler filmi, emeğini kiralayan dürüst bir aile babasının beş kızı ve karısı ile yaşadıklarını anlatır. Mutluluğun formülünün kısa tarihidir belki de. Huzur bulmak, hayatın tasasından, gürültüsünden sıkılanlar için Gülen Gözler bir antidepresandır. Hangi birimiz gülmedi ki Kemal Sunal'lı, Şener Şen'li Hababam Sınıfı ile. Film aslında bize sınıf ayrımı gözetmeksizin birlik ve beraberliğin, aynı zamanda takım çalışmasının ironik de olsa başarıya ulaşacağını gösterir. Ahmet karakteri de ne ortamda olursa olsun çalışkan bir insanın mutlaka başarıya ulaşacağının kanıtıdır. Hayatın kişiye getirdiği durumdan memnuniyetsizliği ve hayal kırıklıkları yaşamışsa It's a Wonderful Life, ebeveyn ilişkilerinin hangi şekilde olması gerektiği ve bu durumda nasıl davranılması gerektiğinin çözümü; Imitation of Life filmleri, izleyene neler yapması gerektiğini anlatır. Biz de proje ortaklarıyla birlikte, bu gibi örneklerle, gençlerimize sinematerapiyle hitap etmeyi amaçlıyoruz" diye konuştu.