Hz. Hüseyin'in Şehit Edilişinin 1373. Yılı

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, " Hz. Hüseyin'i samimi olarak sevmenin, zorunlu olarak bize yüklediği görevler var. Bunları tespit etmek, bunlara yoğunlaşmak ve bunları yerine getirme gayreti içinde olmamız gerekiyor" dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, Hacı Bayram-ı Veli Camii'nde, Hz. Hüseyin'in şehit edilişinin 1373. yılı dolayısıyla anma programı düzenlendi.

Kur'an-ı Kerim tilaveti, Mevlid-i Şerif ve ilahiler okunan programda vaaz veren Prof. Dr. Küçük, "Hz. Hüseyin'in hüznünü yüreğimizin derinliklerinde duyabildiğimiz kadar duyalım, onun acısını benliğimizde hissedebildiğimiz kadar hissedelim. Ama bunun yeterli olduğunu iddia edebilir miyiz-" dedi.

"Hz. Hüseyin için, yılın bir kaç günü üzülerek yetinebilmek mümkün müdür- Bir başka deyişle, Hz. Hüseyin için ağlamakla görevlerimizi yerine getirmiş olur muyuz- Kuşkusuz ki asla" ifadelerini kullanan Küçük, şunları söyledi:

"Hz. Hüseyin'i samimi olarak sevmenin, zorunlu olarak bize yükleği görevler var. Bunları tespit etmek, bunlara yoğunlaşmak ve bunları yerine getirme gayreti içinde olmamız gerekiyor. Bu görevlerin başında hiç şüphesiz, Hz. Hüseyin'in canını verdiği değerlerin değerini bilmek, bu değerleri hayatımıza taşımak gerekir. Nedir bu değerler- Hak, adalet, zulme karşı koyma, haksızlıkla mücadele, sabır, dua, tevekkül...Daha kısa ve net ifade etmek gerekirse, bütün İslami değerler, bütün faziletler. İşte Hz. Hüseyin, bunları temsil ediyor. Zira Hz. Hüseyin, Allah'ın, dedesi Muhammed Mustafa ile gönderdiği değerlere, iliklerine kadar bağlıdır. Bağlılık ne kelime, bu uğurda canını, kanını vermiş bir bahtiyardır. Hz. Hüseyin'in acısını hatırlamak üzere toplanan bizler, bu değerlerle ilişkimizi sorgulamadan, Hz. Hüseyin'i anmaktan ve anlamaktan bahsedemeyiz. Eğer biz Hz. Hüseyin'i seviyorsak, O'nun acısını paylaşıyorsak, O'nun benimseyip, hayatına yansıttığı ve uğrunda canını verdiği değerler açısından kendimizi sorgulamalıyız. Hz. Hüseyin'i gerçek anlamda anma ve anlama işte o zaman başlıyor demektir."

Program sonunda Diyanet Vakfı tarafından aşure dağıtıldı.

Muhabir: Barış Gündoğan

Yayıncı: Erdem Gültekin - ANKARA