İHD Heyeti'nden Bismil'de Toplu Mezar İncelemesi

Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde 2'si sivil, 7'si PKK'lı toplam 9 kişinin öldürüldükten sonra gömüldüğü iddia edilen Sanayi Mezarlığı'nda İHD heyeti incelemelerde bulundu. Heyet, incelemelerin ardından mezarların açılması için yasal girişimde bulunacak.

Bismil'de 1990'lı yıllarda yaşanan çatışmalarda ölen 7 PKK'lı ve gözaltına alındıktan sonra öldürüldüğü ileri sürülen İsmail Tunç ve Arap Güven'in ilçedeki Sanayi Mezarlığı'na gömüldüğü idia edildi.

Tunç ve Güven ailelerinin başvurusu üzerine İHD Diyarbakır Şube Şekreteri Raci Bilici, İHD MYK üyesi Avukat Serdar Çeleki ve şube yönetici Avukat Keziban Yılmaz, mezarlığa giderek incelemelerde bulundu. Mezarlıkla ilgili dönemin görgü tanıklarından bilgi alan heyet, ayrıca savcılığa giderek, sivil vatandaşların kaybolmasına ilişkin savcılık tarafından yapılan soruşturma evraklarını inceledi.

İHD Şube Sekreteri Raci Bilici, Güven ve Tunç ailesinin başvurusu üzerine mezarlığa geldiklerini belirterek, şöyle dedi:

"Gözaltına alınıp infaz edildiği söylenen iki sivil vatandaşın buraya gömüldüğü belirtiliyor. Ayrıca çatışmalarda yaşamını yitiren PKK militanlarının da toplu halde bu mezarlığa gömüldüğü ileri sürülüyor. Kürt coğrafyasındaki bu katliamlara sürekli tanık oluyoruz. Bölgemizde yaşanan vahşet ve katliamların ne denli büyük olduğunu görüyoruz. Sürekli anlatmaya çalıştığımız 17 bin faili meçhul cinayet olayından bir tanesi de işte buradadır. Ama maalesef hükümet, devlet hiçbir şekilde bu olayların üstüne gitmiyor. Kulaklarını kapatıyor ve bize de bir sürü zorluk çıkarıyor. Bir kez daha böylesi bir vahşete tanık olduğumuzdan utanıyoruz"

İHD MYK üyesi Avukat Serdar Çelebi, yaşananların bir insanlık suçu olduğunu söyledi. Çelebi, "Bu bir insanlık suçu, insanlık trajedisidir. Bunu yapmak kolay ama peki ailelerin yıllarca çektiği acı ne olacak? Gözleri önünde işkenceyle infaz edilip, gerçeğe aykırı tutanaklarla örgüt militanı şeklinde gösterip, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ve faillerin ortaya çıkarılmamasıyla karşı karşıya kalan bu ailenin acısını kim dindirecek? Burada yatanların ailesi cenazesi bile olsa yakınlarına kavuşacak belki, ya diğer faili meçhuller ne olacak, onları gizlemeye devam mı edecekler? Bu yüzden devletin bir an önce arşivlerini açması, elindeki kayıtları açıklaması, kayıp ailelerine çağrı yaparak ortaya çıkan kemiklerle eşleştirilmek üzere DNA örneği vermesini istemesi gerekmektedir. İçinde adli tıp uzmanlarının da bulunduğu bir heyetle bu mezarların açılıp delillerin toplanması, faillerin tek tek ortaya çıkarılması için derhal hukuki prosedörün başlatılması gerekiyor" diye konuştu.

İHD heyetinin incelemesi sırasında olayı basından duyan Faraç Salman, kardeşi Mehmet Salman'ın da aynı toplu mezarda olabileceği şüphesiyle İHD heyetine başvurdu. Kardeşinin 1992 yılında PKK'ya katıldığını anlatan Salman, "Ben 2006 yılında gözaltına alındım. Gözaltında bana kardeşimin 26 Ekim 1995 tarihinde Bismil'deki bir çatışmada yaşamını yitirdiğini söylediler. Bu söyledikleri iddianamede de kayıt altına alınmış. Tabi biz o zamana kadar bilmiyorduk kardeşimin yaşamını yitirdiğini. Sonradan öğrendik ki bir arkadaşıyla birlikte elbiseleriyle birlikte buraya gömülmüş. Ancak cenazemizi bir türlü alamadık, çeşitli girişimlerde bulunan babama, 'fazla uzatma, bırak peşini demişler.' Biz de bugüne kadar bir şey yapamadık" dedi. - Diyarbakır/ Bismil