İhsanoğlu (2/son): Sandığı Bir Dakika Dahi Boş Bırakmamak Lazım

Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, seçimlerde şaibe iddialarıyla ilgili, "Şimdiden herkesin görev alması lazım. Sandık, ilçe ve il seviyesinde. Vatandaşlarımızın, parti avukatlarının, aday temsilcilerinin üç seviyede de gözlerini kırpmaması lazım. Sandığı bir dakika dahi boş bırakmamak lazım" diye konuştu.

İhsanoğlu, seçim gezisi kapsamında geldiği Adana'da Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Burada soruları yanıtlayan İhsanoğlu, seçim anketleriyle ilgili, "İster bizim yaptırdığımız olsun, ister bir başkası ben bunların hiçbirisine güvenmiyorum. Benim için anket 10 Ağustos'ta yapılacak ankettir ve ondan yüzde 60'la çıkacağımıza eminim" dedi. Büyük bir ilgiyle karşılaştığını ifade eden İhsanoğlu, "30 gün önce ilan edilmiş bir aday etrafında, 13 parti, yüzlerce, binlerce insan Bu kadar insan gelip sevgi gösterisinde bulunuyor. Bu millet bir değişim istiyor, yeni bir ses, yeni bir nefes istiyor. 12 yıldan beri duyduğu sesten farklı bir ses istiyor. İhtiyacı var buna" diye konuştu.

-"GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEDİM"-

Cumhurbaşkanlığının kimsenin inhisarında olmadığını ifade eden İhsanoğlu, şöyle devam etti:

"Ben sokaktan gelmedim. Ben zembille de gökten inmedim. Meclis'te 4 parti var. İki parti kendi adaylarını gösterdiler, iki parti de bir aday üzerinde anlaştılar, yanlış bunun neresinde? Ve bu uzlaşma bütün vatan sathına A'dan, Z'ye kadar yayılıyorsa Sağcısı, solcusu, milliyetçisi, muhafazakârı, liberali, sosyalisti, sosyal demokratı, herkes bir tek kişi etrafında toplanıyorsa bunun manasını idrak etmek lazım. Buna saygı göstermek lazım. Buna saygısızlık gösterenler millete saygısızlık gösteriyorlar. Buna kötü laf söyleyenler kendilerini kötülüyorlar ve milletin gözünden düşüyorlar."

-"EVDE ATOM BAMBASI YAPIYORUM"-

İhsanoğlu, Filistin konusunda da Fetih ve Hamas arasında ilk ateşkesi kendisinin sağladığını vurgulayarak, "Benim hakkımda iftiralar var ama hiç kimse bir delil koyamıyor. Daha yeni yapılacak bir iftirayı söyleyeyim, kolaylık olsun diye onlara; ben çok gizli bir yerde, evde atom bombası yapıyorum. Evin garajında atom bombası yapıyorum, yakında çıkaracağım, kullanacağım. Yani çok adi, basit iftiralar yapılıyor, ben hiçbirisine cevap vermiyorum. Çünkü yalancının mumu da, lambası da, ampulü de yatsıya kadar yanar" diye konuştu.

-SEÇİM ÇAĞRISI: "ÖRGÜTLENİN"-

İhsanoğlu, şaibe iddialarına karşı, cumhurbaşkanlığı seçimleri için ne gibi tedbirler alınacağı sorusu üzerine de, "Bütün vatandaşlarımızın kafasında bu soru var. Vatandaşlarımızın kullandığı oylar dürüstçe neticeye yansımıyorsa o çok ayıplı bir demokrasidir, o tam demokrasi olmaz" dedi.

Yerel seçimlerde de bunun bazı örneklerinin yaşandığını ifade eden İhsanoğlu, şöyle devam etti:

"İade edilince de gerçek ortaya çıktı. Niye, çünkü vatandaş sandığa sahip çıktı. Şimdiden herkesin görev alması lazım. Sandık, ilçe ve il seviyesinde. Çünkü sandık seviyesinde oylar bir ölçüde kontrol edilebiliyor. Fakat ilçe, il seviyesine gidilince, sandıklar birleştiriliyor. Bu üç kademeli sitemde çok farklı olduğunu herkes söylüyor. O zaman, vatandaşlarımızın, parti avukatlarının, aday temsilcilerinin üç seviye de gözlerini kırpmaması lazım. Sandığı bir dakika dahi boş bırakmamak lazım. İddialar çıktı ortaya, "Git mührü bas, parayı vereceğim' diye. Biz bunu oturduğumuz yerden engelleyemeyiz. Siz 10 Ağustos'ta milli iradenin nezih, şeffaf olarak çıkmasını istiyorsanız, lütfen sahip olunuz ve örgütleniniz. Hangi partiye mensupsanız, o parti vasıtasıyla, mensup değilseniz gönüllü kuruluşlarla"

-"TÜRKİYE'DE YARGI SİSTEMİ BÜYÜK DARBE ALDI"-

İhsanoğlu, polislerin tutuklandığı 22 Temmuz operasyonuyla ilgili ise, " Türkiye'nin en büyük gündemi, hukukun üstünlüğü kavramının, "adalet mülkün temeli' kavramının sarsılmış olmasıdır. Türkiye'de yargı sistemi büyük darbe aldı. Siyaset yargıya karıştı, yargı siyasete karıştı. Şimdi siyaset kolluk kuvvetlerine karışıyor. Kolluk kuvvetleri, polisimiz böyle şeylerin içine girdi, biz çok üzülüyoruz. Polisler kendi kardeşlerini, kendi meslektaşlarını, memurlarını, amirlerini kelepçeliyorlar. Bu polisler içinde belki hata yapan vardır ama ortaya bir delil konması, iddiaların sağlam olması lazım ve insanların teşhir edilmemeleri lazım. Hani birkaç ay önce masumiyet karinesinden bahsediyorduk, ne çabuk unuttuk. Ben hatırlatmak istiyorum masumiyet karinesini" değerlendirmesinde bulundu.