İmralı'ya Ziyaretçi Gelememesi Hak İhlali Değil"

Anayasa Mahkemesi, "Terör örgütü PKK üyesi olma" suçundan İmralı Cezaevinde kalan hükümlünün, kantin ve ziyaretçi hakkının kullandırılmaması nedeniyle yaptığı bireysel başvuruyu reddetti.

Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazetede yayımlanan kararına göre, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, "Terör örgütü PKK'ya üye olma" suçundan hükümlü Nasrullah Kuran, çeşitli gerekçelerle engellenen ziyaretçi görüşmelerinin yaptırılması ve kantinden yararlandırılma hakkının kullandırılmasını talep etti.

İnfaz hakimliğince, kantin ihtiyacının karşılanamamasının personel yetersizliğinden, ziyaretçi gelişlerinin ise hava muhalefeti nedeniyle yapılamadığı gerekçesiyle talepler reddedildi.

Hükümlünün bu karara yaptığı itiraz da Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmedi.

Bunun üzerine başvurucu, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunarak, kantin ve ziyaretçi hakkının kullandırılmaması nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürdü.

Anayasa Mahkemesi başvuruyu "kabul edilemez" buldu.

Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, başvurucunun, yerleşkesi İmralı Adası'nda bulunan ve deniz yolu ile ulaşılabilen İnfaz Kurumunda kaldığı, bu nedenle başvuru değerlendirilirken İnfaz Kurumunun fiziki koşullarının göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi.

Kantin kullanım hakkı ile ziyaretçi hakkı kullanımında hava şartları ve personel yetersizliğinden dolayı kısa süreli aksama olduğunun tespit edildiği belirtilen gerekçede, İnfaz Hakimliğinin kararı ve İnfaz Kurumunun cevabı birlikte değerlendirildiğinde, İnfaz Kurumunda kantin bulunmadığı, ihtiyaçların dış kantin yolu ile sağlandığı, kantin ve ziyaretçi hakkının kullanımında yaşanan kısa süreli aksamalarda hava koşullarının etkili olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.

İnfaz Kurumunun, bu hakların kısıtlanmasına yönelik bir karar almadığı da vurgulanan gerekçede, başvurucunun anılan haklarını sürekli olarak kullanamadığı ve devletin yaşanan aksaklıkları gidermediği yönündeki yönündeki iddialarını destekleyen bilgi ile belge sunmadığına değinildi.

Gerekçede, "Bu nedenlerle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez" olduğuna karar verildi.