İslam Dünyasındaki Savaşların ve Çatışmaların Mağdurları

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Kadın, Aile ve Gençlik Komisyonu Eş Başkanı Rabia Yılmaz, savaş ve çatışmaların en büyük mağdurlarının savunmasız kadınların ve çocukların olduğunu belirterek, "Kirli siyasi menfaatler bir kenara bırakılmalı ve nerede olursa olsun kadınları, çocukları hedef alan şiddet olaylarının önüne geçilmeli" dedi.

Yılmaz, İDSB Kadın, Aile ve Gençlik Komisyonu tarafından Bahariye Mevlevihanesi'nde düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, İslam coğrafyasında süregiden çatışma ve savaşların kadınlar ve çocuklar üzerindeki etkilerini anlattı.

Şiddet ve çatışmaların Filistin, Suriye, Mısır, Arakan ve diğer yerlerde sürdüğünü anlatan Yılmaz, "Savaş ve çatışmaların en büyük mağduru, savunmasız kadın ve çocuklardır" dedi.

Yılmaz, çatışma ve savaş ortamının neden olduğu açlık, beslenme yetersizliği, salgın hastalıklar, cinsel istismar ve diğer tüm olumsuzluklardan da en çok kadınların ve çocuklar etkilendiğini vurguladı.

"Kirli siyasi menfaatler bir kenara bırakılmalı ve nerede olursa olsun kadınları, çocukları hedef alan şiddet olaylarının önüne geçilmeli" diyen Yılmaz, bu konuda İslam dünyası başta olmak üzere tüm insanları göreve çağırdıklarını söyledi.

Yılmaz, Kurban Bayramı'nın bir fırsat olarak değerlendirilerek bir kurban hissesinin de mağdur insanlara gönderilmesini istedi.

- "Mısır halkı özgürlüğün tadına vardı, zulme katlanmayacak ve direnişini sürdürecek"

Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye gelen Fatma Hüseyin de ülkesinde devam eden çatışma ve şiddet nedeniyle özellikle çocukların ve kadınların zor durumda olduğunu söyledi.

Hüseyin, Suriye'de kimyasal silahların kullanıldığını, yüz binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini, milyonlarca kişinin mülteci konumuna düştüğünü anlatarak, "Suriye halkının günahı neydi?" diye sordu.

Mısır'da görevli AA muhabiri Hiba Zekeriya ise ülkede halka yönelik uygulanan şiddette kadın, çocuk ve yaşlı gözetilmediğini belirterek, temel insan haklarına bile riayet edilmediğini kaydetti.

Hiçbir gerekçe gösterilmeden insanların gözaltına alındığını, baskı ve işkenceyle sorguya çekildiğini anlatan Zekeriya, "Mısır halkı özgürlüğün tadına vardı, zulme katlanmayacak ve direnişini sürdürecek" dedi.

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Sönmez, çatışma ve savaşlarda yıkılan binaların yerine yenisinin yapılabileceğini ancak yıkıma uğrayan hayatların etkisinin nesiller boyu sürdüğünü vurguladı.

Sönmez, Suriye'de işkencelere ve istismarlara maruz kalan kadın ve çocukların sayılarının bilinmediğini ifade etti.

Batı medeniyetinin, olup bitenler karşısında sessiz kalmasına şaşırmadıklarını belirten Sönmez, İslam dünyası olarak da bir şeyler yapılamadığını sözlerine ekledi. - İstanbul