İsrail Kurşunu Gazzeli Çocuğun Kafatasını Parçaladı

HAN HANİ EŞ-ŞAİR - İsrail askerlerinin Gazze sınırındaki barışçıl gösterilere müdahalesi sırasında başından vurularak şehit olan 12 yaşındaki Yasir Ebu Neca, kısa hayatına birçok acı sığdırdı.

Ebu Neca ailesinin 18 yıl süren erkek çocuk özlemi Yasir'in doğumuyla sona ermişti ancak ailenin bu sevinci kısa sürdü.

Ailesiyle küçücük yaşında birçok sıkıntıya göğüs geren Yasir, cuma günü katıldığı Büyük Dönüş Yürüyüşü kapsamındaki gösterilerde İsrail keskin nişancıları tarafından "kullanılması yasak olan" tahrip uçlu mermiyle başından vuruldu.

Yasir'in kafatası parçalanmış küçük bedeni, annesi sosyal medyada fotoğrafını görene kadar Han Yunus kentindeki Avrupa Hastanesi morgunda "kimliği meçhul" olarak 3 saat bekledi.

İsrail'in sebep olduğu acılar

İsrail, Eylül 2006'da dünyaya gözlerini açan bu küçük Filistinli çocuğu kısa hayatında 3 kez evsiz bıraktı.

İsrail'in 2008, 2012 ve 2014 yıllarında Gazze'ye düzenlediği saldırılarda birçok aile gibi Ebu Neca ailesinin evleri de yıkıldı.

Yasir'in amcası Heysem, Filistin'de 2000 yılında patlak veren Aksa İntifadasında, diğer amcası Basil ise İsrail'in 2014'te Gazze'ye düzenlediği saldırılarda hayatını kaybetti.

AA muhabirine yaşadıklarını anlatırken derin acısı her halinden belli olan ve yana yana ağlayan anne Semah Ebu en-Neca, oğlunun yerinin başka olduğunu, ona her konuda güvendiğini belirtti.

"Bu kadar çirkin bir şekilde öldürüleceğini düşünmemiştim"

Yasir'in düzenli olarak Büyük Dönüş Yürüyüşü eylemlerine katıldığın anlatan anne Ebu Neca, "Hiçbir zaman bu kadar çirkin bir şekilde öldürüleceğini düşünmemiştim." dedi.

Oğlunu vuran merminin başını tamamen parçaladığını aktaran Ebu Neca, "Masum bir çocuğun ne günahı vardı? Oğlum küçüktü, diğer çocuklar gibi oyun oynardı. Büyük Dönüş Yürüyüşü'ne katılması işgal askerleri için bir tehdit unsuru teşkil etmiyordu." diye yakardı.

Ebu Neca, Yasir'i en iyi şekilde yetiştirdiğini, başarılarıyla ve iyi olduğunu gördükçe mutlu olduğunu anlattı.

Oğlunun öldürüldükten sonra birkaç saat kimliği belirsiz olarak Han Yunus'taki hastanenin morgunda bekletildiğini ifade eden Ebu Neca, sosyal medyada Yasir'in fotoğrafını görünce hemen tanıdığını ve emin olmak için derhal hastaneye yöneldiğini söyledi.

Ebu Neca, Yasir'i kafatası parçalanmış halde görünce dehşete düştüğünü dile getirerek, masum bir çocuğa karşı kullanımı yasaklanmış olan tahrip uçlu mermiyle ateş edilmesinin vicdana aykırı olduğunu dile getirdi.

"Eğer bu bir Yahudi çocuk olsaydı dünya ayağa kalkardı"

Acılı anne, "Oğlumun şehit olduğu andaki kanlı manzarayı dünyadaki hiçbir vicdanın kabul edebileceğini düşünmüyorum. Eğer bu bir Yahudi çocuk veya Filistinli olmayan bir çocuk olsaydı dünya ayağa kalkardı." diye konuştu.

Dünyanın İsrail'in cinayetlerine ve insanlığa karşı işlediği suçları seyrettiğini, bunlara karşı sessiz kaldığını ve harekete geçmediğini kaydeden anne Ebu Neca, son olarak şunları söyledi:

"Niçin dünya abluka yüzünden, işgalci güçlerin kurşunlarıyla ardı ardına öldürülen çocuklara karşı susuyor, harekete geçmiyor. Ömrünün baharında çocuklar gidiyor… Bu ne zamana kadar devam edecek."

Büyük Dönüş Yürüyüşü

Filistinliler, 30 Mart Toprak Günü'nden bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında barışçıl eylemler düzenliyor.

İsrail askerleri ise "sürgün edildikleri topraklarına geri dönmeyi ve 2006'dan beri Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılmasını" talep eden sivil halkın üzerine gerçek mermilerle ateş açıyor.

Gazze sınırında 30 Mart'tan bu yana devam eden barışçıl gösterilerde 135 Filistinli İsrail askerlerinin saldırıları sonucu şehit oldu, 15 binden fazla Filistinli yaralandı.