Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 83'ü tutuklu 204 sanık hakkında görülen davada, sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi dışında oluşturulan büyük salonda görülen duruşmada Kürtçe tercüman aracılığıyla savunmasını yapan tutuklu sanık Nizamettin Açıkca, kendisiyle ilgili dosyada yer alan telefon konuşmalarında BDP'nin kutu kumbara çalışmalarından bahsedildiğini, sadece bir tanesinin kendisine ait olmadığını söyledi.
Sanık Açıkca, savcının iddiasına göre telefon numarasının başkalarının rehberinde çıktığını belirterek, şunları kaydetti:
"Benim yaklaşık iki bin yakın akrabam ve aile dostum var. Bine yakın kişide numaram olabilir. Benim numaramı rehberine kaydeden kişi cinayet de işlemiş olabilir. Ben bu durumdan sorumlu olabilir miyim? Telefon rehberimdeki iki kişi şu anda burada. Diğerleri dışarıda. Savcı, BDP'nin basın açıklamalarına katıldığımı söylüyor. Fotoğraflar var. Bu fotoğraftaki kişi benim. Bu açıklamalara BDP'nin dışında sivil toplum kuruluşları, diğer partiler de katılıyordu. Ben de il yöneticisiydim. Zaten kolluk kuvvetlerinin aldığı görüntülerde var. Biz arbede çıkmaması için uğraşıyorduk."
Hiçbir il yöneticisinin eline taş alıp atmayacağını söyleyen Açıkca, sorunsuz bir şekilde etkinlikleri sonlandırdıklarını ifade etti.
Sanık Açıkca, evinde yapılan aramalarda herhangi bir şey çıkmadığını, sadece hakkında toplatılma kararı çıkartılmış iki kitap bulunduğunu anlattı. Bunlar hakkında toplatılma kararı çıkartıldığını da bilmediğini kaydeden Açıkca, kendisine yapılan haksızlığın bir an önce son bulmasını istediğini dile getirerek, tahliyesini talep etti.
Kürtçe tercüman aracılığıyla savunma yapan tutuklu sanık Mehmet Cevat İnci de Kürt siyasetçisi olduğundan dolayı iki yılı aşkın bir süredir tutuklu olduğunu öne sürerek, son yüzyılda demokratik siyaset kanallarının tıkanmasından dolayı ülkede çok büyük acıların yaşandığını söyledi.
İnci, köylerin boşaltıldığını, faili meçhul cinayetlerin meydana geldiğini ve çok sayıda siyasetçinin tutuklandığını ifade ederek, bu ülkenin vatandaşı olduğu için bu durumların üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını belirtti.
Sanık İnci, "Bütün bu acılara rağmen ben de diğer arkadaşlarım gibi siyaset çizgisinde ısrarcı oldum. BDP'nin Siyaset Akademisi'ne gitmemin nedeni de buydu. Ben de BDP'nin yöneticileri ve üyeleri gibi akademiye gittim. BDP'nin Siyaset Akademisi'ne gidişim ve etkinliklerine katılmam tutuklanmama neden oldu. BDP'nin yasal etkinliklerine katılmam suç olarak görüldü. Mesnetsiz ve temelsiz iddialardan dolayı bugün burada ne yazık ki tutukluyum" şeklinde konuştu.
Davada "örgüt üyeliği"nden suçlandığını belirten İnci, akademiye sadece bir öğrenci olarak katıldığını söyledi. İnci, hakkındaki suçlamaları reddederek, tahliyesini talep etti.
Sanıklardan bir kısmının savunmalarının alınmasının ardından duruşma yarına ertelendi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › İstanbul'daki 'Kck' Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?