AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, "Başta Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bizler, her birimiz sadece kadın milletvekilleri olarak değil, bu ülkeye yön veren kadrolar olarak kadını nesne pozisyonundan alıp özne pozisyonuna taşımanın gayreti içinde olduk." dedi.
Karaaslan, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "İlkadım'ın 100. yılında çalışma hayatında kadın" konulu panelde yaptığı konuşmada, İslam'da ve Türk medeniyetinde kadının yerinin önemli olduğunu söyledi.
Bazen kadının yerinin kalıplara ve çerçevelere sığdırılmaya çalışıldığına işaret eden Karaaslan, "Kadının yerine çok sınırlandırılmış kavramlar içinde anlam bulmaya çalışıyoruz. Böyle yaparak zaman kaybediyoruz. Çok uzun yıllar Türkiye'de kadın 'eşitlik' üzerinden tartışıldı. Bugün geldiğimiz noktada eşit olmadığımız gerçeğinden yola çıkarak bunun bir eksiklik olmadığını, aksine bazı yönlerde daha da üstün olduğumuzu, dolayısıyla eşitlik perspektifinden konuya bakmanın doğru olmadığını ama adalet perspektifinden bakmanın çok gerekli olduğunu anlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bu tartışmalarla zaman kaybedildiğini dile getiren Karaaslan, şöyle devam etti:
"Belki biraz kısır döngüye soktuk tartışmayı. Sonra kadını şiddetle anar olduk. Kadın ve şiddet, aynı cümle içinde geçmeye mahkummuş gibi algılandı. Oysa ki kadını elbette ki yaşadığı şiddetten kurtaracak önlemleri almak, bu konuda devlet olarak her zaman kadının yanında olmak, desteklemek ama farklı bir pozisyona taşımak noktasında bir irade göstermek gerekirdi. Bugün geldiğimiz noktada başta Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bizler, her birimiz sadece kadın milletvekilleri olarak değil, bu ülkeye yön veren kadrolar olarak kadını nesne pozisyonundan alıp özne pozisyonuna taşımanın gayreti içinde olduk. Kadın elbette evde anne. Ben kendi hayatımdan örnek vereyim. İki çocuk annesiyim. Benim için en önemli vasfım nedir diye sorsanız, hepsinin önüne geçen vasfım elbette budur. Türkiye'de kadın çok yakın bir tarihe kadar seçim yapmak zorundaydı. ya anne olup evini tercih etmeliydi ya iş kadını olup kariyerini ya akademik hayatta bir başarıyı hedeflemeli ve onun için ilerlemeliydi. Son dönemde hükümetlerimizin yaptığı yasal düzenlemelerle kadını tercih yapma noktasında o sıkıntılı çerçeveden kurtardık."
"Türkiye'deki profesörlerin yüzde 31'i kadın"
Kadının artık hayatında yapılan yeniliklerle, çocuğunun bakım ihtiyacının görülmesiyle, maddi olarak desteklenmesiyle, iş hayatının önünün açılmasıyla tercih yapmak zorunda bulunmadığını vurgulayan Karaaslan, şunları kaydetti:
"Türkiye'de son dönemlerde yapılan yasal değişiklikler ve düzenlemelerle kadınlarımızın hayatındaki değişiklikleri yaşayarak görüyoruz. Özellikle akademik hayattaki istatistikleri sizlerle paylaşmak istiyorum çünkü bu değerli. Umut ediyorum ki Türkiye'de her alanda bu istatistikleri taşırız ve daha da ötesine geçeriz. Burada dikkat çeken, Türkiye'deki profesörlerin yüzde 31'i kadın. Doçentlik kadrosunda görev yapanların yüzde 38,8, öğretim görevlilerin de yüzde 50,2'si kadın. Kadınlarımız için bir güzel haber ise en çok istihdam edildiği sektör, hizmet sektörüdür. Burada erkekleri geçmiş durumdayız. Hizmet sektöründe görev yapan kadınların oranı yüzde 56,1'dir ama bunlar yeter mi? Yetmez."
Panelde Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ve OMÜ Kadın Eğitim Merkezi Müdür Vekili Doç. Dr. Hatice Kumcağız da konuşma yaptı.
Son Dakika › Güncel › Kadını Nesne Pozisyonundan Özne Pozisyonuna Taşımaya Gayret Ediyoruz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?