Kömür Paketleme Tesisi İçin Çed Raporunun Yürütmesinin Durdurulması

Artvin'in Arhavi ilçesinde kurulması planlanan kömür paketleme tesisi için mahkemenin, ÇED raporunun yürütmesini durdurması yöre sakinlerince sevinçle karşılandı.

İlçenin Kavak köyünde özel bir şirket tarafından kurulması planlanan kömür tesisi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verdiği, ÇED raporunun iptali istemiyle bölge sakinlerince Rize Bölge İdare Mahkemesi'ne açılan dava sonuçlandı. Mahkeme, bilirkişi incelemesi sonucunda kömür tesisi yapımı için hazırlanan ÇED raporunun yürütmesini durdurdu.

Arhavi Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğlu, beraberindeki bazı Kavak köyü sakinleri ile köyde basın açıklaması yaptı. Mahkemenin ÇED ile ilgili verdiği yürütmeyi durdurma kararının sevindirici olduğunu belirten Hekimoğlu, "ÇED raporu belli taahhüt ve teoriye göre planlanıyor. Kavak ve çevre köyleri halkının katkılarıyla durum mahkemeye iletilmiş ve bilirkişi heyetince yerinde tespit yapılmıştır" dedi.

Hekimoğlu, tespit edilen hususların keşif sonucunda hazırlanan raporda da yer aldığını vurgulayarak, "Umarım ki bundan böyle bölgede yatırım yapacak herkes bilirkişi raporuna göre karar verir" diye konuştu.

Köy sakinleri adına açıklama yapan Sertap Duman ise mahkemenin verdiği karardan memnun olduklarını söyledi.

Mahkemenin, daha önce köye gelerek inceleme yapan üç bilirkişinin raporu doğrultusunda karar verdiğine dikkati çeken Duman, şunları kaydetti:

"Rusya'dan getirilecek kömürlerin elenip, yıkanıp, paketleneceği tesise karşı çıkmasak ve hukuk mücadelesi vermeseydik nelerle karşılaşacağımızı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Dava tutanaklarına göre, mahkeme bilirkişilere 19 soru sordu. Mahkeme tarafından bilirkişi olarak atanan ve 19 Haziran 2013'de köyümüze gelerek inceleme yapan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Leyla Karaoğlu, Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesinden Doç. Dr. Hanefi Bayraktar ve Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Doç. Dr. Metin Deveci, Rusya'da nükleer santral patlaması olduğuna işaret ederek diyorlar ki 'ithal edilen kömürün radyoaktive özelliği, ağır metal, mineral ve organik kimyasal içeriği incelenmemiş, radyasyon olabilir.' Farklı cevherlerde, kalitede ve içerikte kömür bulunabileceği ve içeriğine göre, kömürün çevre kirliliği yaratma potansiyelinin değiştiği, bu nedenle tesiste işlenecek ithal edilmiş kömürün radyoaktivite özelliği, ağır metal, mineral ve organik kimyasal içeriğinin ÇED raporunda ayrıntılı olarak sunulması gerektiğini belirttiler."

Duman, kurulması planlanan kömür tesisi ile dere ve kaynak sularının zehirleneceğini iddia ederek, şöyle devam etti:

"Radyasyonlu kömür yalnızca Kavak ve çevre köylerini değil, kömürü tüketen ve kömür tesisinde çalışanları da radyasyona maruz bırakacak. Dolayısıyla toplu kanser vakalarıyla karşı karşıya kalabilecektik. Kömür tozu bulaşmış suyun kullanılabilecek şekilde temizlenmesi neredeyse imkansız. Alınan önlemlerin hiçbiri tozumayı önlemek için yeterli olamayacak ve üstelik daha fazla su ihtiyacı ortaya çıkacaktır. Ayrıca kömür atık suyunda arsenik, berilyum, kadmiyum, krom, flor, kurşun, cıva ve nikel tespit edilmiştir."

Grup, açıklamanın ardından dağıldı. - Artvin