Mirasımız Derneği Başkanı Muhammed Demirci, Osmanlı döneminde Filistin'de yapılan ev, çarşı, cami, mescit ve külliye gibi yapıları aslına uygun restore ederek yaşatmak ve geleceğe taşımak istediklerini belirterek, " Kudüs'te tespit edilmiş 4 bin tarihi ev ve yüzlerce mescit var. Şimdiye kadar 70 ev ve 46 cami ile mescit restorasyonu gerçekleştirdik." dedi.
Kudüs ve civarında bulunan Osmanlı'nın tarihi eserlerini yaşatmak amacıyla 2008'de kurulan Mirasımız Derneği, geçen süre içinde Filistin'de pek çok eserin restorasyonuna imza attı.
Dernek, hayırsever Türk halkının desteğiyle Kudüs ve civarında yaptığı çalışmaları Türk kamuoyuna yansıtmak için bir grup gazeteciyi Filistin'e götürdü. Kudüs, Yafa ve Hayfa'da restore edilen tarihi evler, çarşı, cami, mescit ve külliyeler hakkında bilgi verildi.
- "70 ev 46 camiyi yok olmaktan kurtardık"
Yürüttükleri çalışmalar hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Mirasımız Derneği Başkanı Demirci, ecdadın Filistin'de inşa ettiği, zaman içinde tarihi özellik kazanan ancak bakımsızlık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan eserleri, aslına uygun restore ederek yaşatmayı ve geleceğe taşımayı amaçladıklarını söyledi.
"Kadim Kudüs" olarak bilinen ve pek çok tarihi eserin bulunduğu bölgede çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını dile getiren Demirci, "Kudüs'te tespit edilmiş 4 bin tarihi ev ve yüzlerce mescit var. Şimdiye kadar 70 ev ve 46 cami ile mescit restorasyonu gerçekleştirdik. Daha elden geçirilmesi gereken çok yapı var." diye konuştu.
Demirci, son birkaç yıl içinde Akka Küçük Cami, Mevleviye Mescidi, El Hamule Camisi, Hasan Paşa Camisi, Hayfa Ulu Cami, Bahar (Deniz) Cami, Biir Eyüp Camisi gibi birçok tarihi mekanı restore ettirerek geleceğe taşımayı başardıklarını ve tarihi yapıları yok olmaktan kurtardıklarını kaydetti.
- "Tarihi eserleri yaşatmaya kararlıyız"
İsrail'in denetimi ve kontrolü altındaki yerlerde restorasyon faaliyeti yürütmenin güç ve maliyetlerinin de yüksek olduğunu anlatan Demirci, şöyle devam etti:
"Eski Kudüs'teki tarihi eserleri iki kısımda değerlendirmek mümkündür. Birincisi tamamen İsrail'in kontrolünde olan Yahudi derneklerin inisiyatiflerindeki Megaribe Mahallesi ve Kapısı gibi yerler. İkincisiyse Kudüs'ün yerli Müslüman ve Hristiyan ahalisine ait, yani gerçek sahiplerin elinde olan eserler. Yahudilerin kontrolündeki yerde bulunan tarihi eserlere hiçbir şekilde müdahale edilemiyor. Ancak Müslümanların yaşadığı bölgelerdeki tarihi eserlere izinler ölçüsünde müdahale edip, bunları restore ederek geleceğe taşıyabiliyoruz. Sadece Mirasımız Derneği değil, başta TİKA olmak üzere bazı kurum ve kuruluşlar, Filistin'deki Osmanlı eserlerinin yaşatılması için ciddi çaba sarf ediyor. Bizler, ecdadımızın Filistin'de inşa ettiği tarihi yapıları aslına uygun restore ederek yaşatmak ve geleceğe taşımakta kararlıyız."
Kudüs'te bir evi restore etmenin Mescid-i Aksa'yı korumak anlamına geldiğine işaret eden Demirci, "Ev restorasyonu demek, orada ailenin yaşaması demektir. Kudüslü her aile kendini Mescid-i Aksa'yı korumaya vakfetmiş. Bunlara murabıt deniliyor. Bunların kalabilecekleri evleri geleceğe taşımak Mecsid-i Aksa'nın geleceğini garanti altına almak demektir. Şimdiye kadar Kudüs'ün Fatihi Selahaddin Eyyübi'nin kaldığı evi dahil birçok evi işlemden geçirdik. İşimiz çok. İzinler ölçüsünde elimizden geldiğince Osmanlı döneminde yapılan eserleri, gelecekler nesillerin görmesi için yaşatacağız." ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › Kudüs'teki Osmanlı Eserlerini Türkiye Restore Ediyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?