Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda 600'lü rakamlar konuşuluyor ama hayır. Bana göre Suriye'de 1 milyona yakın insan öldü. Bu ölüm hala devam ediyor. Çocuk, kadın, erkek ayrım yapmaksızın bu devam ediyor. Nerede BM, ne yapıyor? Irak'ta var mı? Yine yok. Biz 'Sabır, sabır, sabır' dedik en sonunda dayanamadık ve Suriye'ye Özgür Suriye Ordusu ile beraber girmek zorunda kaldık. Niçin girdik? Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Mesele toprağın gerçek sahipleri topraklarına sahip olsunlar, bunu sağlamak için. Yani orada bir adaletin tesisi için varız. Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil." dedi.
Erdoğan, "Parlamentolararası Kudüs Platformu: Kudüs ve Süreci·n Problemleri· Sempozyumu"ndaki konuşmasında, katılımcılara, "1 milyar 700 milyon Müslümanın, dünyada 193 devletin olduğu Birleşmiş Milletlerde (BM) temsil edildiğine inanıyor muyuz?" diye sorarak, "Bu çok önemli. Hayır. Onun için her uluslararası toplantıda 'Dünya 5'ten büyüktür' derken bir şey kastediyorum." ifadelerini kullandı.
BM Güvenlik Konseyinde 5 devlet bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Diğer 15 tane geçici üyenin orada hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. 5 devlet... Dünyanın kaderi, bu 5 devletin elindedir, iki dudağının arasındadır. Bir tanesi bir şeye 'Hayır' dediği anda, oradan karar çıkaramazsınız. Peki 1 milyar 700 milyonluk İslam dünyasının BM'de bunu zorlayacak bir adım attığını hiç duydunuz mu? Böyle bir gayret var mı? Ne yazık ki yok. Hepsi ürkeklik, korkaklık içerisinde 'Acaba böyle bir şey yaparsak ne olur?' endişesini taşıyor. Dünyada birçok yer, ' Demokrasi, demokrasi, demokrasi' diyor, öyleyse demokratik hakkımız neyse bu demokratik hakkımızı almanın mücadelesini vermemiz lazım." diye konuştu.
Erdoğan, 2. Dünya Savaşı'nın şartları içerisinde oluşturulmuş bir BM ve Güvenlik Konseyi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Artık o günün şartlarını yaşamıyoruz. Bugün şartlar değişti. Bugün şartlar değiştiğine göre, bugünün şartlarına göre BM Güvenlik Konseyinde 20 üye mi var geçiciyle beraber, şimdi daimi geçici ayrımı olmayacak. ya ne olacak? 20 tane üyesi olacak ve bu dönerli olacak. Diyelim 2 yılda bir, süre değişebilir, ama 2 yılda bir bu üyeler değişecek. Dönerli... Bu 20'nin 10'u 2 yılda bir değişebilir, hafıza sağlam kalsın diye. Sürekli bu değişiklik yapılarak hem kıtaların orada temsil edilmesi sağlanmalıdır hem dünyadaki tüm inanç gruplarının orada temsil edilmesi sağlanmalıdır. Dolayısıyla 'Biz BM Güvenlik Konseyinde yokuz' kimse dememeli. Bunun sağlanması lazım. Eğer BM adalet tesis edecekse, adalet dağıtacaksa bu böyle olur. Ama şu andaki haliyle ben BM'den adalet beklemiyorum, böyle bir adalet de oradan çıkmaz, bunu bilin. Suriye meselesinde BM Güvenlik Konseyi bir adım atabiliyor mu? BM'den Suriye'de, Irak'ta bir şey görebildiniz mi?
Şu anda 600'lü rakamlar konuşuluyor ama hayır. Bana göre Suriye'de 1 milyona yakın insan öldü. Bu ölüm hala devam ediyor. Çocuk, kadın, erkek ayrım yapmaksızın bu devam ediyor. Nerede BM, ne yapıyor? Irak'ta var mı? Yine yok. Biz 'Sabır, sabır, sabır' dedik en sonunda dayanamadık ve Suriye'ye Özgür Suriye Ordusu ile beraber girmek zorunda kaldık. Niçin girdik? Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Mesele toprağın gerçek sahipleri topraklarına sahip olsunlar, bunu sağlamak için. Yani orada bir adaletin tesisi için varız. Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil."
"Korkaklığa devam edersek, bizi daha çok ezerler"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ırki milliyetçilik yapılmaması gerektiğini belirterek, "Çünkü bizim asabi bir milliyetçiliğe asla olumlu bakmamız mümkün değil. Irkçılığı bir kenara koyacağız, mezhepçiliği bir kenara koyacağız. Bizim dinimiz İslam, belirleyecek olan İslam'ın ta kendisidir. Eğer biz İslam'ın dışında başka belirleyici bir akım arıyorsak, Allah muhafaza çok kötü bir yere doğru gideriz." dedi.
Irak'ta ve Suriye'de mezhep çatışmaları olduğuna işaret Erdoğan, katılımcılara, "Buna seyirci kalalım mı? Şu anda İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak söylüyorum, 'Gelin, el ele verelim ama dik duralım, hissi davranmayalım, duygusal davranmayalım, atmamız gereken adımları da atalım. Bir yerlerden çekinmeyelim. Bizim için hüküm bellidir, la tahzen innallahe meana. Biz buna bakacağız. Eğer biz buna bakmaz da hala korkaklığa devam edersek, bizi daha çok ezerler. Ama ben inanıyorum ki bu buluşmalar, bu toplantılar işte bir ayağa kalkışın inşallah işaretleridir." şeklinde konuştu.
"Ülkelerinde FETÖ'ye zemin hazırlıyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimine değinirken, şunları söyledi:
"İşte biz 15 Temmuz'da yaşadık. 15 Temmuz'da milletim F-16'ların, bomba yağdıran helikopterlerin, tankların, topların, modern silahların insanoğluna işlemediğini, işlemeyeceğini gösterdiler. Niye? Onlar hep şehadete yürüdüler. 248 şehit verdik. 2 bin 193 gazimiz oldu. Ama elhamdülillah o FETÖ denilen terör örgütü bu ülkede hedefine ulaşamadı ve ulaşamayacak. Ama bu arada şunu söyleyeceğim. Benim birçok Müslüman kardeşlerim kendi ülkelerinde bu FETÖ'ye zemin hazırlıyorlar. Bu da benim serzenişimdir. Birçok ulemadan insanlar buna zemin hazırlıyorlar. İsminin yanında hoca varmış. Ne hocası? Bu bir şarlatandır. Hoca falan değil. Bu kadar insanın ölümüne neden olan ve çok daha enteresan, diyorlar ki 'O bize şah damarından daha yakındır.' Bunun mensupları diyor. Tweet atanın da önünde profesör yazıyor. Profesör olsan ne olur. Bize şah damarından daha yakın olan sadece Allah Celle Celalühü'dür. Başka yok. Ama ne yazık ki bunlar işi ta buralara kadar getirdiler. Temenni ediyorum ki İslam dünyasındaki kardeşlerimiz bu yanlışın düzeltilmesinde bize yardımcı olur."
Konuşmasının ardından Parlamentolararası Kudüs Platformu Başkanı Hamid Bin Abdullah el-Ahmar ve Başkan Yardımcı Nureddin Nebati, Erdoğan'a Mecid-i Aksa maketi hediye etti.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Kudüs ve Süreci·n Problemleri· Sempozyumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?