Macaristan Başbakanı Viktor Orban, egemenlik için verilen mücadelenin hiçbir zaman bitmeyeceğini söyledi.
Macaristan'da, 1848-1849 yıllarında Avusturya İmparatorluğu'na karşı yapılan "Özgürlük Savaşı"nın 167. yıl dönümünde çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Başkent Budapeşte'deki kutlamalarda Macar çocukları dans gösterisi sundu, şiirler okudu.
Başbakan Orban, daha sonra Ulusal Müze'nin önünde halka hitap etti. Özgürlük Savaşı'nda Macaristan'ın bağımsızlığı için hayatını feda edenleri anan Orban, şunları kaydetti:
"15 Mart bize, bizden güçlü olanlarla aynı seviyede olabileceğimizi öğretti. 167 yıl önce sabah vakti 6 kişinin başlattığı hareket, aynı günün akşamında on binlerce kişinin yer aldığı ayaklanmaya dönüştü. Ayaklanmanın bastırılmasına rağmen biz kendimizi galip sayıyoruz. Çünkü biz haklı olduğumuzu biliyorduk. Bu ayaklanmada en büyük Macar şairinin yanı sıra 25 bin Macar, ülkesi ve özgürlüğü için hayatını feda etti."
Başbakan Orban, egemenlik mücadelesinin sona ermediğini, bugün de devam ettiğini söyleyerek "Özgürlük mücadelesinin üzerinden 167 yıl geçmiş olmasına rağmen, egemenlik için yapılan savaş hiçbir zaman sona ermez ve bu konuda sadece kendimize güvenebiliriz" dedi.
Başbakanın konuşması sırasında bir grup hükümet karşıtı eylem yaptı. Başbakanı dinleyenler ve eylemciler arasında kısa süreli arbede çıktı. Polis bir kişiyi gözaltına aldı.
1541-1686 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altındaki Macaristan, 1686 yılında Habsburg egemenliğine girdi. 1848 yılında Macarlar, Avusturya İmparatorluğu'na karşı özgürlüklerini kazanmak için ayaklanma başlattı. Yaklaşık 1 yıl süren savaş, Avusturyalılar tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı.
Ayaklanmadan sonra Macar lider Lajos Kossuth ve üst düzey komutanlar Osmanlı İmparatorluğu'na sığındı. Kossuth, Osmanlı İmparatorluğu himayesinde 2 yıl Kütahya'da yaşadı.
Son Dakika › Güncel › Macar Özgürlük Savaşı'nın 167. Yıl Dönümü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?