Kitap masal anlatmaktan ve dinlemekten zevk alan herkes için Mustafa Delioğlu'nun resimleriyle Can Çocuk Yayınları raflarında.
"Patlamış mısır ve kestane kokan, soba üzerinde çaydanlığın fokurdadığı o kış akşamları, yıllar öncesinde mi kaldı? Yaşadığımız o sıcacık mutluluklar, gönülden gönüle akan masallar, hâlâ içimizi ısıtmıyor mu? Tüm dünyayı kucaklayan insan yanımızın mayası, sanırım en çok da böyle katılmış hamurumuza. Çocukluğumuzun vazgeçilmez lezzeti olan bu masallarla beslendi kişiliğimiz. Her şeye karşın; sürdürdüğümüz iyimserlik , koruduğumuz umutlar ve iyi niyet, o günlerin armağanıdır bize. Yaşamda karşılaştığımız kötülüklere karşı, bir Keloğlan saflığıyla uğraş verir de baş edemeyiz bazen. Sonra beklenmedik bir Keloğlan ya da küçük evlat akıllılığıyla bir umar arar, buluruz.
Masallarımızı dinlerken, yazarken şaşırdığım çok oldu. Bir tanesini, kentte doğup büyümüş bir hanımefendiden dinlemiştim. Çok benzeri, uzak bir dağ köyünde yaşıyormuş, onu da dinledim. Batıda anlatılan bir masalın çok benzerini İç Anadolulu bir bey anlattı, başka bir isimle. Elbette hiç değiştirmeden tümünü yazdım. Bu yüzden, okurken bu benzerlikleri siz de göreceksiniz.
Kısacası, öyle çok sevilip anlatılmış ki masallarımız, ulaşımın çok güç olduğu dönemlerde bile Anadolu yaylasını dolaşmış; doğudan batıya, batıdan doğuya, kuzeye ve güneye, güzel anlatıcılarıyla. Bu bitek topraklara, kâh yaşama tat ve anlam katan birer erdem tohumu olarak saçılmışlar kâh üzerine can suyu olarak akmışlar coşkuyla. Tüm masalcılarımıza, bazı masallarımızı sizlere ulaştırmama aracı olan canım öğrencilerime sonsuz teşekkürler.
Sevgili Büyükler! Bu masalları, önce sizin okuyup öğrenmenizi isterim. Sonra tüm aile hatta eş, dost birlikteliğinde anlatın lütfen, sesinizin en sıcak tonuyla. Çocuklarınız, torunlarınız da dizinizin dibinde olsunlar. Çok eskiden olduğu gibi bir mangal başı tandır başı ya da ocak başı sıcaklığında yayılsın odanıza. Televizyonunuzu –bir süreliğine- kapatın isterseniz. Dinleyenler, yudum yudum içsinler asırlardan akan mutluluğu… İnanıyorum ki sevgili dostlar, yıllardır yaşamımızdan eksilen huzuru yeniden yaşayacaksınız. Bunu sürdürebildiğinizde, çocuklarımızın yapısına; içtenliği, yaşama sevincini ve yaşamda karşılaşabilecekleri tüm olumsuzluklara dayanma, aşma gücünü ekleyivereceksiniz.
Sevgili çocuklarım, sizleri çok seviyoruz. Sevgimizi, saygıyla besleyebilirsek, değerlerimizle donatabilirsek sizi ve sorumluluklarımızı, sorumluluklarınıza katabilirsek eğer daha güzel olacak her şey. Masal gibi bir geleceğe, masallarımızla…"
Son Dakika › Güncel › Masal Gibi Bir Geleceğe, Masallarımızla - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?