MHP'li Adan: Cumhurbaşkanlığına Yargıyla, Öğrenciyle, Dünyayla Kavgalı Birinin Çıkması Türkiye İçin...

MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, cumhurbaşkanlığı makamının önemine dikkat çekerek, "Orada oturacak kişinin her kesimi kucaklayan, her kesime eşit, her kesime karşı hassas bir kişi olması şarttır. Hukukla, yargıyla, öğrenciyle, bürokratla ve hepsinden önemlisi dünya ile kavgalı birinin oraya çıkması Türkiye için risktir" dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerilim hattına sokulmak istendiğini savundu. Gerilimden ve saflaşmalardan siyaset devşirmeyi alışkanlık haline getirenlerin, cumhurbaşkanlığı seçiminde de Türkiye'yi bölerek, kamplara ayırarak kazanma peşinde olduklarını savunan Adan, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun kurulan tuzaklara bir yanıt olduğunu belirtti. Başbakanlık makamının ve kamunun kaynaklarını kullanarak seçim kampanyası yürütmenin izanının olmadığını ifade eden Adan, milletin cebinden propaganda yapılamayacağını kaydetti. Başbakan Erdoğan'ın siyasi ahlak gereği görevinden istifa etmesi gerektiğini söyleyen Adan, "Türkiye içte ve dışta her alanda gerilirken, ayrışırken ve her cephede kan kaybederken; tüm bunların asıl sorumlusu olan Sayın Başbakan'ın Cumhurbaşkanlığına heves etmesi abesle iştigaldir. İhtiraslarının sonu olmayan bir kişinin Çankaya'ya çıkması Türkiye için telafisi imkânsız sorunlar doğuracaktır. Kesinlikle bilinmelidir ki; Türkiye Sayın Başbakan'ın ihtiraslarından çok daha büyük bir ülkedir" dedi. İhsanoğlu'nun Türkiye'nin barışması, uzlaşması ve aynı idealler etrafında birleşmesi için bir şans olduğunu ifade eden Adan, cumhurbaşkanlığı seçimine siyasi, ideolojik bir gözlükle bakmadıklarını kaydetti. Seçimi meydan savaşına, kör dövüşüne çevirmek istemediklerinin, siyaset üstü bir perspektiften baktıklarının altını çizen Adan, "Cumhurbaşkanlığı makamı sıradan bir makam değildir. O makam Türkiye'nin sigortasıdır. Türkiye'nin birleştirici, bütünleştirici ve tamamlayıcı makamıdır. Bu nedenle orada oturacak kişinin her şeyden önce güven veren birisi olması şarttır. O makam siyasi mülahaza makamı değildir. O makam aklanma makamı değildir. Orada oturacak kişinin her kesimi kucaklayan, her kesime eşit, her kesime karşı hassas bir kişi olması şarttır. Hukukla, yargıyla, öğrenciyle, bürokratla ve hepsinden önemlisi dünya ile kavgalı birinin oraya çıkması Türkiye için risktir" dedi.