MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, " Suriye'deki gelişmeler AKP'nin Barış ya da çözüm dediği süreci etkileyecek; Barış ve çözüm denilen süreç de Yeni Anayasa'nın kaderini tayin edecektirMHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, "Suriye'deki gelişmeler AKP'nin Barış ya da çözüm dediği süreci etkileyecek; Barış ve çözüm denilen süreç de Yeni Anayasa'nın kaderini tayin edecektir. Suriye'deki savaşın uzaması ise AKP iktidarının ömrünün kısalması anlamına gelmektedir" dedi.
TBMM'de bir basın toplantısı yapan Yeniçeri, AK Partinin kaderini üç parametrenin belirlediğini belirterek, "Suriye'deki Gelişmeler, Barış ya da Çözüm denilen süreç ve Yeni Anayasa Başbakan Erdoğan'ın kaderini tayin edecek üç parametredir" değerlendirmesinde bulundu. Bu üç parametrenin Başbakan Erdoğan'nın yanısıra AK Parti'nin de kaderini tayin edeceğini savunan Yeniçeri şöyle devam etti:
"Aslında bu üç süreç de birbiriyle iç içedir. Suriye'deki gelişmeler AKP'nin Barış ya da çözüm dediği süreci etkileyecek; Barış ve çözüm denilen süreç de Yeni Anayasa'nın kaderini tayin edecektir. Savaşın Uzaması ya da AKP'nin Ömrünü Kısalması Suriye'deki savaşın on yıl sürebileceğini Amerikalı yazar Michael Totten söylüyor. Obama-Erdoğan görüşmesi, Amerika'nın Suriye'deki tutumunda önemli bir değişikliğin olmayacağını göstermektedir. Bu durum Suriye iç savaşının mezhep ve etnik temelde giderek şiddetleneceğini ve uzun süreceğinin işaretidir. Türkiye'nin Suriye sorununda tek başına yapabileceği sınırlıdır ve Türkiye'nin tutumu Suriye'deki savaşın kaderini belirlemeye yeterli değildir.
Suriye'deki iç savaş Türkiye'ye mülteci, terör ve gerilim ihraç etmeye devam edecektir. Bu durumun uzun sürmesinin Türkiye'nin iç istikrarını bozma ihtimali yüksektir. Orta vadede Suriye krizi, Türkiye açısından hem taşınabilir hem de sürdürülebilir olmaktan çıkacaktır. Suriye'deki savaşın uzaması ise AKP iktidarının ömrünün kısalması anlamına gelmektedir."
-"ÇÖZÜM SÜRECİNİN, ÇÖKÜŞ SÜRECİNE DÖNÜŞMESİ"-
Başbakan Erdoğan'ın kaderini tayin edecek ikinci olgunun ise "İmralı-PKK-BDP ile AKP'nin yürüttüğü ilişkilerde elde ettiği ya da edeceği sonuç" olacağını ifade eden Yeniçeri, "Barış ya da Çözüm denilen bu sürecin tek belirleyicisi terör örgütünün İmralı'daki başı Öcalan'dır. Tayip Erdoğan bu süreci Öcalan'ın liderliğine havale ederken, kendi kaderini de Öcalan'ın iki dudağı arasına koymuş bulunmaktadır" dedi.
Yeniçeri açıklamasına şöyle devam etti:
"AKP'nin İmralı'daki terörist başıyla yaptığı pazarlık ve PKK'ya vaat ettiklerinden geriye adım atması halinde çok daha vahim sonuçların ortaya çıkma ihtimali vardır. Hasan Cemal'in sınır dışına çekildiği söylenen teröristlerle yaptığı röportajlar, örgütün beklentilerini ve teröristlere vaat edilenlerin ne olduğunu göstermektedir. 2023 Yılında Lazistan, Kürdistan eyaleti olabilir, söylemleri terör örgütünü ikna etmeye yeterli değildir. Çözüm sürecinin çöküş sürecine dönüşmesi yüksek bir ihtimaldir.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları sonucunda kurucu iradeyi yok sayan bir anayasanın mümkün olmadığı ayan beyan ortaya çıkmıştır. Öksüz, köksüz, Türksüz bir anayasanın mümkün olmadığını artık AKP yetkilileri de anlamıştır. Yeni süreci AKP'nin BDP ile birlikte Türkiye Cumhuriyetinin değil AKP'nin anayasasında anlaşıp-anlaşamayacağı tayin edecektir. AKP iktidarı, Suriye konusunda ABD'ye, Çözüm süreci konusunda Öcalan'a, Yeni Anayasa konusunda ise BDP'ye bağımlı hale gelmiştir. PKK/BDP/Öcalan, adına barış süreci dedikleri Türkiye Cumhuriyeti devletinin çözülme sürecinin yolunun Yeni Anayasa'dan geçtiğini yüksek sesle ifade etmektedir. AKP, Yeni Anayasayı ancak mevcut şartları manipüle ederek geçirilebileceğinin farkına varmış durumdadır. Bu neden AKP sürekli Anayasa konusunda manevra yapmaktadır. Başkanlık, yarı başkanlık, siyasi partili cumhurbaşkanı bu manevralardan yalnızca bir kaçıdır. Bu arada Anayasa yeni olsun, gerekirse başkanlık olmasın türünden teklifler de devreye sokulmuştur."
Başbakan Erdoğan'nın, "köşke çıktığında ardında yok olmaya mahkum bir AKP bırakmak" istemediğini vurgulayan Yeniçeri, Anayasa değişikliğinin amacını ise "En kötü ihtimalle de olsa güçlü bir Cumhurbaşkanlığı, adı konulmamış bir çeşit başkanlık yetkisiyle donatılmış olarak köşke çıkmak istiyor" sözleriyle açıkladı. Yeniçeri şunları söyledi:
"Zira Erdoğan'lı AK Parti ile Erdoğan'sız AK Parti arasında büyük fark olacağının kendisi de farkında. Özal ve Demirel, partilerinden koparak Cumhurbaşkanı oldu, ANAP ve DYP çöküşe geçti. Her iki parti kısa sürede tarih oldu. Başbakan Erdoğan'ın sorunu Türkiye için Anayasa yapmak değil, AKP'yi ve kendisini kurtarmaktır. Bundan kısa bir süre önce Moğolistan seyahatinde Erdoğan'a "Seçimlerin birleşmesi söz konusu olabilir mi?' diye sorulmuştu, "Hayır, seçimler tarihinde' demişti. Başbakan Erdoğan, ABD'de, '2014'te üç sandığa gidebiliriz... Başkanlık sisteminin tartışmaya açılmasını istiyoruz. Şayet sonuç alınmazsa, C planı olur, biz kendi taslağımızı sunacağız. Bizim 326 milletvekilimiz var. Meclis'te gizli oylamaya sunarız. Biliyorsunuz kapalı oylama olacak. Belki arada parti baskısına rağmen civan mertler çıkar' demişti.
Başbakan Erdoğan, Meclisi kendine göre yeniden düzenlemek, bir biçimde Cumhurbaşkanı Gül'ün önünü kesmek, ardından köşke çıkmayı hesaplıyor. Başbakan Erdoğan'ın, bu tür çıkışlarının dört amacı oluyor: Birincisi gündem değiştirmek, ikincisi aba altından sopa göstermek, üçüncüsü hedef şaşırtmak, dördüncüsü ise halkın algısını yönetmektir. Tayip Erdoğan'ın amacı ne olursa olsun yaşananlar, AKP ve Tayip Erdoğan'ın yolun sonuna geldiğini işaret etmektedir." - Ankara
Son Dakika › Güncel › MHP'li Yeniçeri: Suriye'de Savaşın Uzaması, AKP'nin Ömrünün Kısalması Demek - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?