"Mobil Matematik Müzesi" Ankara'da - Son Dakika
Güncel

"Mobil Matematik Müzesi" Ankara'da

Ülkemizde geçici barınma merkezlerindeki çocuk ve gençlere yönelik çeşitli faaliyetler gerçekleştiriliyor.

29.03.2018 12:31

Bunlardan biri de hiç kuşkusuz Yunus Emre Enstitüsünün önemli projelerinden biri olan Mobil Matematik Müzesi'ydi.

Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) Cumhurbaşkanlığı himayelerinde başlattığı Türkiye Bilimsel ve Akademik İşbirliği Projesi (TABİP) kapsamında oluşturulan "Mobil Matematik Müzesi", 01 Şubat 2018–30 Mart 2018 tarihleri arasında Türkiye'nin on ayrı şehrinde matematik eğitimi verdi.

Matematiğin karmakarışık dünyasından ziyade eğlenceli yönlerinin dikkate alınarak geliştirilen Mobil Matematik Müzesi, Adana, Osmaniye, Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Mardin, Adıyaman ve Malatya'nın ardından Ankara'da çocuklarla buluştu.

Geçici barınma merkezlerinde ikamet eden çocuk ve gençlerle buluşan "Mobil Matematik Müzesi", nihayet 28 Mart 2018'de Ankara'ya ulaştı. Projenin son duraklarından olan Ankara'da, çocuklara matematiğin daha farklı öğretimi için uzman bir kadro çalıştı.

TABİP projesi kapsamında yürütülen "Mobil Matematik Müzesi"nin asıl amaçlarından biri bilimi ve analitik düşünceyi yaygınlaştırmaktı. Aynı zamanda matematiğin somutlaştırılarak öğretilmesi ve sevdirilmesiydi. AFAD ve Valiliklerin katkılarıyla gerçekleştirilen "Mobil Matematik Müzesi" 06-18 yaş aralığındaki çocuk ve gençlere bir ay boyunca hizmet verdi.

Bünyesinde yer alan 35 adet özel matematik formül istasyonuyla çocuklara matematiğin soyut dünyasında önemli bir deneyim yaşatan Mobil Matematik Müzesi yaklaşık bir ay boyunca 45.000 (Kırk beş bin) çocukla buluştu.

Müze hakkında önemli bilgiler veren Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, "Projeyi hayata geçirirken insanî ve vicdani refleksleri dikkate aldıklarını" belirterek şöyle konuştu:

"Mobil Matematik Müzesi, Türkiye'deki geçici barınma merkezlerinde koruma altına alınan 6-18 yaş aralığındaki Suriyeli çocuklara yönelikti. Matematik Müzesi'nin amacı Türkiye'nin bilimsel birikiminin aktarılmasıydı. Bilindiği gibi matematik, bizim okullarımızda devamlı "korku üreten bir ders" olarak yer almıştır. Öğrencilik zamanlarımızda matematik denildiğinde hiçbirimizin yüz ifadesinde tebessümden iz bulunmazdı. Bu bakımdan Enstitü olarak, hem ülkemizdeki misafir çocuklarımıza yaşadıkları travmayı azaltmak hem de matematiği korkutmadan, eğlenceli bir teknikle anlatmak istedik.

Türkiye ile irtibatlı yabancı insan sayısını artırma hedefi güden bir Enstitü için, dil ve kültür faaliyetlerinin yanı sıra bilim de insanları Türkiye ile irtibatlandıracak önemli alanlardan biridir. Matematiksiz bir dil mümkün değildir. Aslında bütün dillerin yanında Türkçe, tam anlamıyla matematikî kurallardan oluşmaktadır. Elbette matematiksiz düşünme ve dil olmaz. Analitik düşünebilme yeteneğinin kazanılması, üretim ve bilgi toplumuna geçilebilmesi matematiğin, dilin, yani bilimin iç dünyasının kavranılmasıyla mümkündür. Korku kültürüyle yetiştirilmiş nesillerden çok, aklı ve bilimi rehber edinmiş insanlara ihtiyacımız var. Aklı ve vicdanı hür insanların hem ülkemize hem de dünyamıza faydası dokunacaktır.

Türkiye'nin bilimsel, akademik ve teknolojik alanda sahip olduğu birikimin tanıtılmasına katkı sunan Mobil Matematik Müzesi, çocuklara bilimi sevdirmekle birlikte, matematiksiz bir gündelik hayat olmadığını gösterdi. Bu deneyim hiç kuşkusuz gelecek on yıllarda, matematikle, bilimle barışık ve Türkiye'yle irtibatlı bir nesli karşımıza çıkaracaktır".

Mobil Matematik Müzesi'nde eğitim alan çocukların ve gençlerin Enstitü Başkanlığına gönderdiği bazı mektupları da açıklayan Prof. Dr. Ateş şöyle devam etti:

Suriye'deki insanlık trajedisini en aza indirmek için başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün millet ve devlet olarak büyük fedakârlıklar yaptık. Her kurum üzerine düşeni, alanı itibariyle yapmaya gayret gösterdi. Biz, Yunus Emre Enstitüsü olarak kendi sahamızla örtüşen konularda çalışmalar başlattık. Onlardan biri de Mobil Matematik Müzesiy'di. Burada eğitim alan çocuk ve gençlerimizin Enstitümüze ve Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür mektupları var ki insanı duygulandırıyor. Bu mektuplardan birinde yazılan şu cümlelere dikkatinizi çekmek istiyorum:

"Benim adım Ahmet Almari. Suriyeli mülteciyim. 99 aydan beri Türkiye'deyim. Bu süre bir üniversite süresine denktir. Ama nasıl bir üniversite? Ne öğrendim?

İnsanlık, vicdan, adalet üniversitesi.

Size, duygularımı yazmam ve teşekkür etmem lazım. Bütün dünya, mülteciler denizde boğulurken, insanlık ölürken neden sesiniz çıkmadı? Her şey unutulur, bize, mazlumlara kucak açan Türkiye unutulmaz".

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel 'Mobil Matematik Müzesi' Ankara'da - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement