Musul'u Deaş'tan Kurtarma Operasyonu

Irak'ın Musul kentinde terör örgütü DEAŞ'ın sivilleri canlı kalkan olarak kullanması ve koalisyon uçaklarının buraları bombalaması sonucu son 48 saatte 40 kişinin yaşamını yitirdiği, yarım milyondan fazla insanın hayatının tehlikede olduğu bildirildi.

Irak İnsan Hakları Gözlemevinden yayımlanan, Musul'da bulunan aktivist ve insani yardım kuruluşları çalışanlarına dayandırılan raporda, Musul'un batı kesimindeki bölgelerde teröristlerin sivilleri canlı kalkan olarak kullanması ve uluslararası koalisyona bağlı uçakların hava saldırılarında son 48 saatte 40'tan fazla sivilin hayatını kaybettiği belirtildi.

Raporda, "Terör örgütü DEAŞ militanları evlerin üzerine çıkarak, Irak güvenlik güçlerinin giydiği askeri üniformalardan giyiyor. Güvenlik güçleri onların terörist olduğunu öğrendiğinde söz konusu bina tamamen bombalanıyor." ifadesine yer verildi.

Teröristlerin, Musul'un batı kesimindeki Seradib'te canlı kankan olarak kullanmak için sivilleri rehin aldığı aktarılan raporda, güvenlik güçlerinin sivillerin bulunduğu bölgelere karşı ağır silahlar kullanmasının ölü sayısını artmasına neden olacağı ve bu durumun DEAŞ'ın sivilleri canlı kalkan olarak kullanma planında başarılı olmasına katkı sağlayacağı ifade edildi.

Uluslararası koalisyona ve istihbarat birimlerine sivil can kayıplarını önlemek için DEAŞ hedeflerini daha dikkatli şekilde belirleme çağrısında bulunulan raporda, koalisyon saldırılarında önceliğin sivillerin güvenliğine verilmesi gerektiği aktarıldı.

Bölgede yüzlerce kişinin etraflarında yaşanan çatışmalar ve bombardıman korkusu ile sık sık ceset görmeleri nedeniyle psikolojik travma yaşadığı, geçen ay intihar vakaları gerçekleştiği kaydedilen raporda, El-Faruk ve Es-Sercehane bölgesinde onlarca evin bombalandığı, ayrıca DEAŞ'ın geçen hafta bölgeden kaçmak isteyen bir ailenin tüm fertlerini idam ettiği belirtildi.

Çatışmaların yaşandığı Musul'un batı kesiminde yarım milyondan fazla insanın hayatının tehlikede olduğuna işaret edilen raporda, Musul'u kurtarma operasyonuna katılan tüm kesimlerin uluslararası insan hakları kanunlarına riayet etmesi ve sivillerin güvenliği için gerekli adımların atılması gerektiği vurgulandı.