Oktay Vural: Kürt Meselesi Sosyolojik Değil Siyasi Bir Meseledir

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Okulu toplantısına katıldı. MHP'li Vural, "Kürt meselesi sosyolojik bir mesele değildir, siyasi bir meseledir. Bu yüzden Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Kürt açılımı siyasi bir oyundur" dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Okulu'nun Cumartesi günü gerçekleştirilen toplantısında konuşan Vural, Türkiye'de 'Milliyetçiyim' demenin suç haline geldiğini belirtti. 19 Mayıs bayramlarının kutlanmaması ve Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi konusunda yaşanan gelişmelerin, millet kavramını anlamsızlaştırma ve içini boşaltma çabalarının sonucu olduğunu ifade eden Vural, Kürt meselesine de değindi. Vural, "Önce sorunun varlığını kabul ettiriyorlar, sonra da çözüm bulmamız gerekir diyorlar. Eğer milleti etnik kimliğe göre tanımlayacaksanız bunun siyasal çözümü son derece açıktır. O zaman egemenliğin paylaşacaksın. Dolayısıyla sorunu Kürt meselesi olarak tanımlamak, aynı zamanda politik bir çözümü getirmenizi zorunlu kılar. Eğer bir sorun varsa, bu ABD'deki siyahi - beyaz kavgası gibi olur. Millet birbiriyle evleniyorsa, toplum içinde birlikte yaşıyorlarsa, aynı yerden alışveriş yapıyorlarsa, bu bir sorun olmadığını gösterir" dedi.

BONOMO'YU ÖRNEK VERDİ

Can Bonomo'nun açıklamalarından örnek veren Vural, Türklük kavramının kapsayıcı ve kavrayıcı olduğunu belirtti. Bu coğrafyada yaşayan her etnik kültürünün bu milletin bir parçası olduğunu ifade eden Vural "Can Bonomo Yahudi'yim ama Türk'üm diyor. Dolayısıyla Ermeni, Rum ya da diğerleri farketmez, bu milletin ortak değerleri, milli kimliğini dikkate aldığımız zaman, kendini bu millete mensubiyet duygusuyla bağlı hissedenlerin hepsini dışlamayan, kapsayan bir kavramdır" dedi.

MHP'deki kadın milletvekili sayısının az olduğu yönündeki eleştirilere de yanıt veren Vural'ın "Haksızlık yapmayın. Önceki dönemde bir milletvekilimiz vardı, bu dönem ikiye çıkarttık" demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu. Vural sözlerini şöyle sürdürdü; 'Kadın siyasetçi sayısı fazla olsaydı, bugün kadın erkek eşitsizliği açısında 148. sırada olan bir ülke olduğumuz gerçeğini ortadan kaldırır mıydı? Mesele sayıyı arttırmak değil, mesele kadınlarımızın her alanda daha fazla güçlenmesini sağlamaktır. Ancak sosyolojik yapı içerisinde kadınlarımızın belli mekanizmalarda ekonomik ve sosyal yapıya katkılarının daha fazla olması engelleniyor. Bu yapıyı değiştirmemiz lazım" dedi.