Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sağlığında organlarını bağışlayan bir kişinin herhangi bir nedene bağlı beyin ölümünün gerçekleşmesi sonrasında, beyanının geçerliliği konusunda ne yapılabileceğine ilişkin kendi Bakanlıkları ile Adalet Bakanlığı hukukçularının çalışma yaptığını söyledi. Müezzinoğlu, "İnşallah, bu görüşmelerden çok kısa süre sonra bunu tamamlayabilirsek, önümüzdeki haftalarda Torba Kanun Genel Kurula geldiğinde bunu da içine alabiliriz" dedi.
Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı ile Türk Kızılayı arasında gerçekleştirilecek ve Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) Projesi'nin ilk adımı olan "Uygun Gönüllü Vericilerin Belirlenmesi ve Örneklerin Alınması Protokolü" imza töreni sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "organ bağışında bulunan kişinin beyin ölümü sonrasında organlarının alınabilmesi için ailesinin onay vermesi gerekiyor. Bu sıkıntı yaratıyor, kimi zaman aile izni olmadığı için organların alınamadığı oluyor. Bunun için atılacak adım var mı?" sorusu üzerine Müezzinoğlu, Türkiye'nin organ nakilleri konusunda hem tıbbi tecrübe hem de teknolojik altyapı anlamında dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında olduğunu söyledi.
Müezzinoğlu, ilgili kurumların ve merkezlerin, organ bağışındaki yetersizlik nedeniyle ihtiyacı olan kişilere sağlık hizmeti sunmada arzu edilen seviyenin yakalanamadığını vurgulayarak, "Burada en büyük sıkıntılardan biri, organ bağışında bulunan vatandaşın herhangi bir nedenle beyin ölümü gerçekleşmesi sonrasında birinci derece varisleri ile hukuken muhatap olmamız. Birinci derece varisleri, bağışcının bağışına muhalif bir karar verebiliyor" diye konuştu.
Geçen yıl yaklaşık bin 450 kişinin beyin ölümü gerçekleştiğini ve organ bağışında bulunanlardan ancak bin 150 kişinin yakınlarının "olumsuz" beyanda bulunduklarını ifade eden Müezzinoğlu, şöyle konuştu:
"Biz de bu durumda organ bağışında bulunan vatandaşlarımızın organlarını değerlendirememişiz. Oysa, bu bin 150 kişinin beyanlarını gerçekleştirmiş olsaydık, bugün muhtemelen bin 150 değil, belki 2 bin civarında kişiye yaşam vermiş olabilirdik. Çünkü, bir organ değil, birden fazla organ nakil edilebiliyor.
Adalet Bakanımız'la görüştüm. Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nın hukukçuları birlikte çalışıyorlar. Bu anlamda, kişinin sağlığında yapılan beyanın geçerliliği konusunda hukuki düzenleme yapılıp yapılamayacağına, nasıl bir düzenleme yapılabileceğine ilişkin bakılıyor. O, hukukçu arkadaşlarımızın çalışmalarından sonra netlik kazanacak.
Şahsen sağlığında organlarını bağışlamış biri olarak, böyle bir durum olduğunda ne eşimin veya çocuklarımın o duygusal andaki kararları, benim bugünkü irademi olumsuz etkilemeli ne de bir başka ihtiyacı olan vatandaş için bu anlamdaki maneviyata vesile olmamalı."
Bu konunun kamuoyunda iyi anlatılması gerektiğinin altını çizen Müezzinoğlu, "Çünkü, o anda tabiki o psikoloji zordur. Bir evlat, eş, anne ya da babadır. Kişinin, o anda 'Rızan var mı?' sorusu ile muhatap olması da esasında çok doğru mu, o da ayrı bir konu. Dolayısıyla medyadan ciddi bir desteğe ihtiyacımız var. Bilinçlendirmek, bilgilendirmek ve yaşam felsefemize doğru olanı yerleştirmek adına duygusallığın yoğun olduğu zamanlarda da hukuki zemini güçlü tutmamız gerektiğine inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Müezzinoğlu, "İnşallah bu görüşmelerden çok kısa süre sonra bunu tamamlayabilirsek, önümüzdeki haftalarda Torba Kanun Genel Kurul'a geldiğinde bunu da içine alabiliriz. Çok kısa sürede sonuçlandıramazsak, çünkü çok farklı paydaşların da görüşlerinin alınması gerekebiliyor. O anlamda bir süreç uzarsa, sağlıklı bir insanın sağlıklı anında verdiği iradenin hukukunun korunması anlamında, bizim takipçi olacağımızı ifade etmek isterim" dedi. Müezzinoğlu, yasal düzenlemeyi yapabilecek duruma gelebilmeyi arzu ettiklerini vurguladı.
-Kornea için düzenleme
Kornea bağışına ilişkin düzenlemeye yönelik bir soru üzerine de Müezzinoğlu, bu konuya ilişkin düzenlemenin komisyondan geçtiğini belirterek, "Torba Kanun Genel Kurul'a geldiğinde de inşallah yasalaşmış olacak" diye konuştu.
Müezzinoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Buradaki düzenleme, kişinin sağlığında oluşmuş beyanı olmadığında bu kişilerin korneasını almakla ilgili herhangi bir sorunumuz olmayacak. Çünkü kornea, bir organ değil, bir doku statüsüne alıyoruz. Bu dokunun, kişinin sağlığında 'Ben dokum da olsa vermek istemiyorum' beyanı yok ise korneaların alınması için ailesinin rızası aranmayacak." - Ankara
Son Dakika › Güncel › Organ Bağışçısının 'Beyanının Geçerliliğini Sağlayacak' Düzenleme - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?