Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk, İtalya'nın "La
Repubblica" gazetesine verdiği demeçte, kendisi için "Ailenin idiotuydum" dedi.
Pamuk'un İtalya'nın yüksek tirajlı gazetesi "La Repubblica"da, "Ailenin
idiotuydum, ama sonra Nobel'i kazandım" başlığıyla yayımlanan röportajında,
mühendislerle dolu bir aileden geldiğini, dolayısıyla ağabeyi ve kendisi için de
yüksek beklentilerin var olduğunu, ancak kendisinin hocalardan çekindiği için o
alanda ilerlemediğini anlattı.
Ailesinin klasik Türk ataerkil aile yapısında olduğunu ve ağabeyi ile
kendisinin üçüncü dünya tarzında bir eğitimden geçtiğini aktaran Pamuk,
kardeşlerden birinin mutlaka mühendislik okuması gerektiğini, ağabeyinin Yale
Üniversitesi'nde Kimya Mühendisliği okuyarak bunu yaptığını, kendisinin ise tipik
bir şekilde ailenin ikinci çocuğu olduğundan söz etti.
Röportajı yapan gazeteci Piergiorgio Odifreddi'nin "Fransız yazar-düşünür
Jean Paul Sartre'ın 'Ailenin İdiotu' gibi mi" sorusuna Nobel ödüllü yazar, "Evet.
Hatta daha fazlası. İkinci doğanlara bariz bir örneğim. Aile her zaman ilk
çocuğun eğitimine daha odaklanmış oluyor. O da hep daha fazla sorumluluk sahibi
olmak zorunda hissediyor. Bir yere gittiğimizde o, caddeleri ararken, ben havaya,
vitrinlere bakıyor, hayaller kuruyordum. İkinci doğan olmanın avantajları var,
dezavantajları var. İkinci doğanlar daha geç olgunlaşıyor" yanıtını verdi.
Bazı arkadaşlarının halen kendisini küçük bir çocuk gibi gördüğünü dile
getiren Orhan Pamuk, "Bu, hayal gücünü harekete geçirir ancak sosyal bir birey
olmaya yardımcı olmaz. Bazı şeyler 6 yılda öğrenilir, ama ben artık 60 yaşındayım
ve bu artık benim karakterim. Ağabeyim sosyal biri, ben ise asosyal kaldım" dedi.
-Kitapta olan, ama unutulan şeyler müzede hatırlanıyor-
"Masumiyet Müzesi" isimli kitabıyla aynı adı taşıyan müzesinin daha sonra
açılmış olması hatırlatılan Pamuk, "Doğrusunu söylemek gerekirse, kitabın çıktığı
gün müzenin de açılışını yapmak isterdim. Fakat o dönemin siyasi baskıları bunu
imkansız hale getirdi" ifadelerini kullandı.
Okurlarının hac görevini yerine getiren inananlar misali müzeyi ziyaret
ediyor olmasını nasıl yorumladığı sualini de Pamuk, " Tolstoy'un, Anna Karenina
romanından etkilenip, Saint Petersburg'a gidip Anna Karenina'nın izini arayanlar
gibi mi? Bu beni rahatsız etmiyor. Zaten ziyaret edilsin diye bu müzeyi kurdum"
şeklinde yanıtladı.
Müzeye gelenlerin 4'te 3'ünün kitabı okumadığına dikkati çeken Pamuk, "Hatta
belki de hiç okumayacaklar. Kitabı okuyanlarla yaptığım görüşmelerde ise kitapta
geçen bazı nesnelerin hatırlanmadığını, unutulduğunu gördüm. Bir nesne ile
duygusal bir bağ varsa aranızda hatırlıyorsunuz. Bu nedenle pek çok ziyaretçi,
bundan etkileniyor" dedi.
-Yeni roman yolda-
Pamuk, şu anda ne yaptığı sorusuna da, "Müzeyle ilgili çalışmalarımı
bitirdikten sonra yazarlık hayatıma geri döndüm. Şimdi yeni romanın
ortalarındayım. Artık 60 yaşındayım, ömür kısalmakta. Nobel ödülü dolayısıyla
hırslarımı kaybetmedim, tam tersine sıkı çalışmaya devam ediyorum. Yaşamak için
az bir zaman var, ancak halen yazacak çok şey var" yanıtını vererek, yeni bir
roman hazırlığında olduğunu da müjdeledi.
Muhabir: Barış Seçkin
Yayıncı: Şermin Coşkun - ROMA
Son Dakika › Güncel › Orhan Pamuk'tan İtalyan Gazetesine Röportaj Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?