Paralel Yapı"Nın Telefon Dinleme İddiası

Gazeteci ve sunucu Fuat Kozluklu, "paralel yapı"nın telefon dinleme iddialarına ilişkin, "Dinlemeyle ruhsal cinayet işliyorlar. Türkiye acınası, kaygı verici, tehlikeli ve ucube gibi yapılarla karşı karşıya. Herkes bunu görmeli. Demokrat ve yurtsever olduğunu söyleyen herkes, asıl şimdi 'tehlikenin farkında mısınız' diye haykırmalı" dedi.

AA muhabirine açıklama yapan Kozluklu, dinlemelerin insanları tamamen itibarsızlaştırmak için yapıldığını söyledi.

Kozluklu, "İnsanın dinlenilmiş olması onurdur. Dinlenecek sözü var demektir. Dinlenilmeyenlerin görüşünü aldınız mı? Onların hüznü, üzüntüsünü kale almakta fayda var. Arkadaşlarım arasında dinlenilmediği için kahrolmuş insanlar var" diyerek espri yaptı.

Dinlenildiği hakkında bilgisi olmadığını aktaran Kozluklu, "Mizahi bir şekilde her telefon konuşmasından teknik bir sebeple bir sıkıntı yaşandığında bile insanlar dinlenildiği duygusuna bu ülkede hapsedilmişti. Bunun psikolojik zemini hazırlanmıştı. Dinlemeyle ruhsal cinayet işliyorlar. Türkiye acınası, kaygı verici, tehlikeli ve ucube gibi yapılarla karşı karşıya. Herkes bunu görmeli. Demokrat ve yurtsever olduğunu söyleyen herkes asıl şimdi tehlikenin farkında mısınız diye haykırmalı" ifadelerini kullandı.

Kozluklu, Türkiye'de büyük bir güvenlik zafiyetiyle karşı karşıya olunduğunu savunarak, "Türkiye'de ülkesinin çıkarını ve ulusal güvenlik kaygısı gözetmeyen ve açık açık ülkesini satanlar var. Başbakanı, bakanları, istihbarat örgütünü, onun başındakileri, paralel bir yapı yok etmeye çalışıyor. Bu işin ciddiyetinin farkında olunmalı. Rezalet ve vahim bir tablo var. Türkiye için 'yazık oldu' dedirten bir tablo var artık. Bu işin içinde en küçük rolü olan bile, en büyük role sahip olanla aynı kategoride aynı hesabı ödemelidir, ödettirilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye yeni tanışıyor bu durumla"

Fazilet Partisi'nden 1999'da milletvekili seçilen ancak TBMM'de yemin ettirilmeyen Merve Kavakçı İslam da "Telefonlarımın dinlenilmesi benim için yeni bir gelişme değil" dedi.

Bu durumun, başörtülü milletvekili seçildiği ilk dönemden beri geçerli olduğunu kaydeden Kavakçı, "Hüsamettin Özkan iyi bilir, o günlerde beni nasıl dinlediklerini. Türkiye yeni tanışıyor bu durumla. Dinimizin mahremiyete verdiği önem, Peygamber efendimizin mahremiyetin korunmasıyla alakalı titizliği göz önüne alınınca, dinleme dinin neresine düşüyor, bunu sormak lazım yapanlara" ifadelerini kullandı.

Gazeteci-yazar Nihal Bengisu Karaca ise "Liste, Selam terör örgütü diye bir şey icat edildiğini, 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları başarıya ulaşsaydı, tutuklanacak kişiler olduğu söylentilerini de akla getiriyor" dedi.

Karaca, 7 bin kişiyi bulan bir telefon dinlemesinin korkunç bir rakam olduğunu dile getirdi.

Haberlere göre, her kesimden insanın dinlenildiğine dikkati çeken Karaca, şu ifadeleri kullandı:

"Bazı gazeteci ve yazarlar dışında, kamuoyu tanımasa bile İslami görüşü ağır basan kişilerin mensup olduğu sivil toplum kuruluşlarının, toplulukların liderleri var. Hatta benim en tuhafıma giden o derneklerde, vakıflarda görev yapan ara elemanlar bile var. Hiçbir terör faaliyetine karışma ihtimali bulunmayan binlerce kişi var. Liste, Selam terör örgütü diye bir şey icat edildiğini, 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları başarıya ulaşsaydı, tutuklanacak kişiler olduğu söylentilerini de akla getiriyor. Devletin kurumlarının, kamuya borçlu oldukları ödevleri vardır; güveni düzeni huzuru korumak gibi. Ama bu yetkiler halka karşı paranoyak davranma yetkisi vermez o kuruma."

Karaca, daha birkaç yıl öncesine kadar Ergenekon gibi oluşumlara tanık olduklarını belirterek, "Görünen o ki sistemin merkezi değişmediği, merkezin sahip olduğu güç dağıtılmadığı, paylaştırılmadığı sürece güç kimin eline geçerse bunu korumak için diğerini, kendine benzemeyen kim varsa hepsini  'tehdit' haline getirmeye çalışacak" değerlendirmesinde bulundu.

Karaca, olaylara öfke ve kırgınlığın ötesine geçerek somut, sistematik çözümler üzerinden bakmakta fayda olduğunu sözlerine ekledi. - İstanbul