Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak: 1521 Belediye Başkanı Hakkında Soruşturma Açıldı

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Gölköy baraj gölü kenarında bulunan Devlet Su İşleri'ne ait sosyal tesislerde Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin düzenlediği toplantıya katıldı. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantı sonrası basın toplantısı düzenleyen Kamalak, yerel seçimlere hazır olduklarını belirterek, "Saadet Partisi siyaseti bir ibadet olarak algılamaktadır. Çünkü halka hizmet hakka ibadettir. Belediyecilik milli görüşün işidir.Halka hizmet milli görüş erlerinin işidir. Eğer yüce milletimiz temiz toplum, temiz siyaset, temiz yönetim arzuluyorsa bu anlamda adres bellidir. Orası Saadet Partisi'dir. Belki bu ifade çok iddialı gelebilir ama bu bir hakikatın ifadesidir" dedi.

Belediyelerin kazanç sağlama, zengin olma alanları haline getirildiğini söyleyen Kamalak, "2009 seçimlerinden bu yana geçen 4.5 yıllık süre içerisinde bin 521 belediye başkanı hakkında soruşturma açılmıştır. Bunlardan 599'u Ak Parti'li belediye başkanı, 454'ü CHP'li belediye başkanı, 232'si MHP'li belediye başkanı, 96'sı da BDP'li belediye başkanıdır. Niye öyle? Milli görüş belediyelerinin seçimleri kazanıp kapılarına kocaman bir şekilde asmış oldukları 'Rüşvet alanda verende melundur' ifadesi oralardan indirilmiştir. Durum böyle olunca belediye ve makamlar kazanç sağlama, zengin olma alanları olmuştur. Her parti kendi gücü nispetinde elinden geldiğince o alanda bataklığa saplanmıştır. Bin 521 belediye başkanı açılan soruşturmalara baktığımızda neler yok ki. Rüşvet var, iltimas var, ihaleye fesat karıştırma var. Aziz milletimiz hizmet istiyorsa, doğruluk istiyorsa, temiz siyaset istiyorsa, temiz yönetim istiyorsa adres Saadet Partisi'dir" şeklinde konuştu.

MGK'DA ALINAN KARARLAR UYGULANIYOR

Kamalak, Milli Güvenlik Kurulu'nda cemaati bitirme kararları alındığına ilişkin iddialarla ilgili olarak ise şunları söyledi:

"Sayın başbakan olsun, çevresindeki bakanlar olsun, özellikle hükümet sözcüsü olsun o Milli Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanmadığını ifade ediyorlar. Ama uygulanıyor işte. O Milli Güvenlik Kurulu'nda nasıl bir karar alınmış. Dershanelerin kapatılması, cemaatin bitirilmesi. Peki şu an yapılan ne. Ben muhatabım olsa hükümet yetkililerine "Şu an yaptığınız ne?" diye sorardım. Üzüntüyle karşılıyoruz. Dershane bir sebep değil. Bozuk düzenin, yetersiz eğitimin kaçınılmaz bir sonucudur. Milli eğitim diyorlar, nerede milli eğitim. Bir şeyin üzerine milli yazmakla o milli mi olur. Ey başbakan, ey cumhurbaşkanı, ey Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümeti. Sizin Milli Eğitim dediğimiz kurum en fazla Milli Piyango İdaresi kadar millidir"