Samatya'da Ermeni Asıllı Kadının Öldürülmesi Davası

Samatya'da Ermeni asıllı Türk vatandaşı Maritsa Küçük'ün öldürülmesi davasıyla ilgili Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesince mahkemeye gönderilen raporda, "cinayet mahallindeki kirli beyaz örtüde karışık DNA profili tespit edildiği" belirtildi.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Murat Nazaryan katıldı. Küçük ailesini ise avukat Eren Keskin temsil etti.

Duruşmada, "konut dokunulmazlığını bozma" ve "zorla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cumhuriyet savcısının talebi üzerine sanık hakkında yeni bir iddianame hazırlandığı belirtilerek, iddianameyi kabul eden mahkemenin söz konusu dosyayı bu dava dosyasıyla birleştirdiği kaydedildi.

Birleştirilen dosyayla ilgili savunma yapıp yapmayacağı sorulan sanık Nazaryan, duruşmaya mazeret dilekçesi sunarak avukatı olmadan savunmada bulunmak istemediğini söyledi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Erol Ceylan, daha önceki duruşmada alınan ara karar gereği sanığa sorulması kararlaştırılan "daha önce psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle tedavi görüp görmediği, buna ilişkin belgelerinin olup olmadığı ve varsa nereden temin edileceği" sorularını yöneltti.

Nazaryan, bir psikiyatri uzmanına muayene olduğunu söyleyerek, "Başka kurum ve kuruluşta muayene olmadım. Başka özel veya resmi kuruluşlara müracaatım yoktur. Bundan başka da bilgi vermem, belge temin etmem mümkün değildir" diye konuştu.

- Biyoloji İhtisas Dairesinin raporu mahkemeye sunuldu

Daha önce Küçük ailesinin sunduğu materyallerin Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'ne gönderildiği aktarılan duruşmada, dairenin, "kan lekesi, süprüntü örneklerinin analizlerinin yapılarak daha önceki örneklerle karşılaştırılması, yapılan incelemede bulunan DNA profillerinin kime ait olduğunun tespit edilmesi" hususunda hazırladığı raporu mahkemeye gönderdiği bildirildi.

Duruşmada okunan raporda, "gönderilen kirli beyaz örtüdeki 3 No'lu lekeden, Maritsa Küçük'e ait DNA profilini de içeren, en az biri erkek birden fazla şahsa ait olabilecek karışık DNA profilinin tespit edildiği, diğer materyallerdeki leke ve örneklerden ise DNA profili tespit edilemediği, tespiti yapılan DNA profillerinin şüpheli veya şüphelilerin gönderilmesi halinde istenen hususta mukayese yapılabileceği" ifadeleri yer aldı.

Raporla ilgili söz alan avukat Keskin, suçun örgütlü bir cinayet şeklinde işlendiğini, cumhuriyet savcılığının soruşturma aşamasında özensiz inceleme yaptığını iddia etti.

Olaya sanıktan başka faillerin de karışmış olabilme ihtimalinin aydınlatılması gerektiğini belirten Keskin, mahkemeye ulaştırılan rapor kapsamında, DNA profilleri incelenerek bunların sanıktan başka faillere ait olup olmadığının tespiti için inceleme yapılmasını istedi.

Taleplerle ilgili görüşü sorulan savcı Hüseyin Aslan, "Kirli beyaz örtüdeki 3 No'lu lekeden elde edilen maktul dışındaki DNA profillerinin kimlere ait olabileceği hususunda, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı bütün kriminal polis laboratuvarı müdürlükleri ve Adli Tıp Kurumu'nda bugüne kadar arşivlenmiş DNA örnekleriyle karşılaştırması yapılarak, örneklerin uyuştuğu kişilere ait açık kimlik ve adres bilgilerinin istenilmesine" karar verilmesini talep etti.

Söz alan sanık Nazaryan da "Ben de bu olayı gerçekleştiren faillerin yakalanmasını istiyorum" dedi.

Sanığın daha önce yazılmış reçetesi incelenecek

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dava dosyasının halen sanık Nazaryan'ın cezai ehliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'nda bulunduğunu ifade ederek, sanığın tedavi olduğunu iddia ettiği psikiyatristin kartvizitine ekli reçetenin de bu kuruma gönderilerek başka belge olmadığı için incelenmesine, hazırlanan raporla dava dosyasının mahkemeye gönderilmesinin istenmesine hükmetti.

Sanığın DNA profillerini içeren bilgilerin halen Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'ndaki dosyada bulunduğunu aktaran heyet, "materyallerde bulunan DNA profillerinin sanık ile üçüncü bir erkek veya erkeklere ait olup olmadığı hususunda inceleme yapılması" talebinin, dosyanın mahkemeye sunulmasının ardından yerine getirilmesine karar verdi.

Kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren olguların bulunması ve tutuklama tedbirinin ölçülü olması gerekçeleriyle sanığın bu halinin devamına hükmeden heyet, duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Nazaryan'ın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.

Şişli ve Fatih'te 2012 yılının kasım ve aralık aylarında, yalnız yaşayan 4 yaşlı kadın çeşitli zamanlarda saldırıya uğramış, Maritsa Küçük (85) yaşamını yitirmişti. Olayla ilgili Ermeni asıllı Murat Nazaryan tutuklanmıştı. - İstanbul