Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Hava Harp Okulu'nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 31'i tutuklu 43 sanığın yargılandığı davanın 11. duruşmasında tanıklar dinlenildi.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinin karşısında bulunan binada yapılan duruşmada, mahkeme heyeti gelen evrakları okudu.
Gelen evraklarda tutuklu sanık eski Hava Harp Okulu Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Ergezen'in, darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde bulunduğu belirlenen örgütün "sivil imamı" Kemal Batmaz ile 15-16 Temmuz'da telefon görüşmelerinin bulunduğuna dair HTS kayıtlarının ve Batmaz'ın ankesörlü telefondan Ergezen'i aradığına ilişkin kayıtların olduğu belirtildi.
Darbe girişiminin ardından TRT'nin müdürü olacağı ve firari Adil Öksüz'ün evindeki bir kitapta parmak izinin tespit edildiği iddia edilen tutuklu sanık Ergezen, telefon konuşmalarını ve ankesörlü hattan olan görüşmeleri reddetti.
Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, Ergezen'in Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki bir dava için Silivri Cezaevinden SEGBİS aracılığıyla bağlandığını hatırlatarak, "Cezaevi görevlilerince sizin savunma yaptığınız esnada önündeki bazı notlara el konulmuş. Notlarda, 'Hepimiz yuvamıza döneceğiz', 'Yakında saçları kesersiniz', 'Adnan seni F16'da uçarken hayal ediyorum. İstanbul üzerindeki uçuş sözünü unutma', 'Yakında okulumuza döneceğiz, hazır olun' şeklinde yazılar ortaya çıkmış. Bu notlarda umut aşılama var. Bunlar hakkında ne söyleyeceksiniz?" ifadelerini kullandı.
Bunlarla ilgili mektup yazma gerekçesiyle suçlandığını söyleyen Ergezen, "İnceleme yapıldı cezaevi tarafından. Herhangi bir şekilde yanlış bir şey olmadığı kanaatine varıldı. Adnan'ın kim olduğunu hatırlamıyorum. Ben o notların hepsinin altına imza atmak istiyorum. Ben döneceğimizden eminim." şeklinde beyanda bulundu.
Duruşmada 15 Temmuz'da sözleşmeli er olarak görev yapan tanık Emrah Karaca, yangın kıtada görevli olduğunu, 15 Temmuz'da kendilerinin nöbetçi astsubay tarafında istihkam bölümüne çağrıldığını söyledi.
Kendilerine silah verildiğini belirten Karaca, "Biz normalde yangıncı olduğumuz için silah almıyorduk. Sıranın en ön tarafına geçtik. Yüzbaşı Hasan Günsel (tutuklu sanık) bize VIP bölümüne gidip, normal bir şekilde yürüyüş yapacağımızı söyledi. Otobüslere binip, birliğin içerisinde havuzlu kavşak dediğimiz yere gittik. Albay Yusuf Özdemir (başka davada tutuklu) konuşma yaptı ama helikopterin sesinden ne söylediğini duyamadım." ifadelerini kullandı.
Gece boyunca nöbet tuttuğunu, bir kısım askerlerin Atatürk Havalimanı'na gittiğini söyleyen Karaca, terör saldırısı nedeniyle kendilerine böyle bir şey yaptırıldığını belirtti.
Sözleşmeli er tanık Sedat Demirci de 15 Temmuz'da 13.00 sıralarında içtima yapıldığını belirterek, "Birliğe karşı bir saldırı olabileceği söylendi. Bize o gün silah kullanma yetkisi anlatıldı. Bu bilgiyi verdikten sonra herkesi dağıttılar. Biz yangın eri olarak kendi kıtamızda bulunuyorduk. Silahlı içtima olduğu söylendi, biz de silahlarımızı alıp içtimaya geçtik. Yüzbaşı Hasan Günsel birliğe karşı saldırı olduğunu, kendilerinin bunun için havuzlu kavşağın orada gövde gösterisi yapacağını söyledi." diye konuştu.
Herkesin VIP bölümünde toplandığını kaydeden Demirci, "Biz en arka sıraya geçtik. Silah atışlarını duyduk. Atış yapanları görmedik ama havaya ateş açılıyordu. Elektrikler kesildi, bu sırada bazı helikopterler iniş kalkış yaptı. Albay Yusuf Özdemir havalimanına karşı bir saldırı olduğunu söyledi. 'Allah hepinizin yardımcısı olsun. Kana kan, dişe diş, gerekirse yumruğunuzla vuracaksınız. Gerekirse silahınızın dipçiğiyle vuracaksınız ve gerekirse ateşle karşılık vereceksiniz dedi." şeklinde beyanda bulundu.
Duruşma, tanıkların dinlenilmesine devam edilmek üzere yarına ertelendi.
Son Dakika › Güncel › Sanık Albaya 'Not' Sorusu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?