"Sayın Başbakan, 'hocam Eğer Bizim Koyduğumuz Bilgiler Sizi Ta

"Bu nihai rapora bakıyoruz. Bütün iyi niyetimizle bu sonucun doğacağını bile bile toplantı davetlerini kabul ettik. İyi niyetimizi belirtmek için gittik. Ama çözüm olarak bir tek kelime dahi görünmemektedir"

"Sayın Başbakan, 'Hocam eğer bizim koyduğumuz bilgiler sizi tatmin etmezse, siz yazın ben Başbakan olarak Mili Eğitim Bakanlığına gerekli talimatı vereceğim ve koyduracağım' demişti. Görüyorum ki ya vakti olmadı ya da o bilgi ulaştırılmadı"

"Bir hükümetin kendi vatandaşlarını muhatap aldığını övünerek anlatması hükümetler lehine kaydedilecek bir artı puan değildir"

"Seçime on gün kala oyumu açıklarım. Şuraya oy vermekte yarar yoktur deme hakkını kendimde görüyorum. Şuraya verin dememişimdir Bundan sonra da öyle olacak. Bu tür düşünceleri seçime on gün kala açıklamayı düşünüyoruz"

Alevi Vakıfları Federasyonları Vakfı Onursal Başkanı ve Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, "Alevi Çalıştayları Nihai Raporunu "değerlendirmek için kameraların karşısına geçti.

" BU KARA MİZAHIN TİPİK BİR İFADESİ " Prof. Dr. İzzettin Doğan, " Gerçekten de sunulan tablo gayet pembe bir tablo. Öyle ki siyasi iktidara baktığımızda hemen hemen önemli bir mesele kalmamış gibidir. Onlara göre, Alevi yurttaşların meselelerinin teşhisi mümkün olmuştur. Sayın Bakan ve çevresindekiler bu kadar yıldan sonra nihayet Aleviler kimdir neye inanıyorlar ? Nasıl bir inanışa sahipler artık onu tespit etmiş oldular Bu aslında kara mizahın tipik bir ifadesi" dedi.

BAŞBAKAN'A DİN DERSİ KİTABI ELEŞTİRİSİ

Doğan, alevilerin genel bütçeden kendi paylarını istediklerini belirterek, "Bu nihai rapora bakıyoruz. Bütün iyi niyetimizle bu sonucun doğacağını bile bile toplantı davetlerini kabul ettik iyi niyetimizi belirtmek için gittik ama çözüm olarak bir tek kelime dahi görünmemektedir. Yani Alevilere kendi inanç hizmetlerini görmeleri için verilmiş olan bir tek kuruş bile yoktur ya da verilmesi gerekliliğine dair herhangi bir öneri bulunmamaktadır" dedi. Zorunlu din dersiyle ilgili de konuşan Doğan, " Alevilerin muharrem ayında düzenlenmiş olan bir iftar yemeğinde yaptığı konuşmada Sayın Başbakan, 'Hocam eğer bizim koyduğumuz bilgiler sizi tatmin etmezse, siz yazın ben Başbakan olarak Mili Eğitim Bakanlığına gerekli talimatı vereceğim ve koyduracağım' demişti. Görüyorum ki ya vakti olmadı ya da o bilgi ulaştırılmadı. Ama ders kitaplarında alevilikle ilgili olarak konulduğu söylenen bilgiler de fevkalade cılız ve yetersizdir. Onun için Alevi çalıştayları sebebiyle büyük bir başarı gibi kamuoyuna takdim edilen bu hususun da gerçekle bir ilgisi olmadığını siz değerli basın mensuplarına ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.

HÜKÜMETİN ' ALEVİLERİ İLK DEFA MUHATAP ALDIK ' DEMESİ BİLE KIRICIDIR " Ak Parti hükümetini Alevileri ilk defa muhatap aldığı söylemini de eleştiren Doğan, "Adalet ve Kalkınma Partisinin Türkiye tarihinde Alevileri ilk defa muhatap alan söylemi, üzülerek söylemek isterim ki doğru değildir. Kendilerinden önceki hükümetlerin tümü Alevileri muhatap aldılar. Muhatap aldıkları alevilerin tümü halkın onayını verdikleri kurumlardı. Bu kurumlar da önemli mesafeler almışlardı. Bu hükümetin 'Alevileri ilk defa biz muhatap aldık' demesi bile doğrusunu isterseniz kırıcıdır. Bir hükümetin kendi vatandaşlarını muhatap aldığını övünerek anlatması hükümetler lehine kaydedilecek bir artı puan değildir " diye konuştu.

"DEVLET SINAVLARINI KAZANAN ALEVİLER KAZANDIRILMIYOR "

Doğan, Başbakan Erdoğan'ı eleştirerek, " Sayın Başbakan Alevi dedelerinin Adalet Bakanlığına talimat verdiğini Türkiye'de yargının alevi dedelerinden talimat aldığını söyledi. Türkiye'de kaymakamlığı kazanan alevilerin kazandırılmadığını üzülerek görüyoruz. Bu hükümet bunun cevabını vermek zorundadır. Sayın Başbakan'ı kamuoyu önünde izahat vermeye davet etmiştim ama herhangi bir ses çıkmadı. Alevi yurttaşları aleviliklerinin tespiti halinde görevlerini terk etmeye zorlanırken diğer taraftan da yeni mezun olan arkadaşların bazı görevlere talip olması ve alınmaması sanki alevilerin devlet aygıtında tamamen tasfiyeye yönelik bir politika izlenimi vermektedir. Bunun gerçek olmadığı halka açıkça beyan edilmelidir" dedi. Hükümet ve muhalefet partilerinin de çözümleri olmadığını söyleyen Doğan, "Adalet ve Kalkınma Partisi ile ilgili bu eleştirilerde muhalefet daha iyi çözümler getiriyor mu ? " sorusunu soracak olursak ne muhalefet partisinin ne de diğer partilerin bu konuda kamuoyuna sundukları bir çözüm önerileri ne yazık ki bulunmamaktadır" diye konuştu.

"OYUMUN RENGİNİ SEÇİME ON GÜN KALA AÇIKLAYACAĞIM" Bir çözüm bulunmazsa, alevilikle ilgili sorunlar yaşanacağını dile getiren Doğan, "Alevi sorunlarının bundan böyle giderek büyüyeceğini AB 'nin daha aktif müdahalelere yöneleceğini çünkü ortak değerleri diyebileceğimiz temellerde din ve inanç özgürlüğü yatıyor .Bu özgürlüğün Türkiye'de yurttaşlar arasında farklı biçimde uygulandığı ellerine giderse, eleştirilerinin dozunun artacağını düşünmek zor değil. " dedi. Doğan, " Her seçim döneminde Alevilere gidip 'Biz alevileri seviyoruz' demek alevileri artık tatmin etmiyor. Daha çok alevileri kızdırmaya başlıyor" diye konuştu. Prof. Dr. İzzettin Doğan daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Doğan, seçim dönemi yaklaşırken oyunun rengini belli edip etmeyeceği sorusuna, " Şimdi hem erken hem de bu konuda hep bir tavrım oldu. Oyunuzu buraya ya da şuraya verin saygısızlığını hiçbir zaman benimsemedim. Ben sadece önümüzü kesen ve oyumu nereye vereceğim diye sorulan sorulara kendi oyumun rengini açıkladım. Seçime on gün kala oyumu açıklarım. Şuraya oy vermekte yarar yoktur deme hakkını kendimde görüyorum. Şuraya verin dememişimdir . Bundan sonra da öyle olacak. Bu tür düşünceleri seçime on gün kala açıklamayı düşünüyoruz." yanıtını verdi.