Şehit Oğullarının Anılarıyla Yaşıyorlar

Tunceli'nin Nazimiye ilçesinde teröristlerle girdiği çatışmada 3 silah arkadaşıyla birlikte şehit düşen jandarma komando er Ahmet Eyce'nin ailesi, evlerini oğullarının fotoğrafları ve kişisel eşyalarıyla donattı.

Fatih Mahallesi'nde yaşayan baba Bekir Eyce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun 30 Nisan 2010'da Tunceli'nin Nazimiyi ilçesi Sarıyayla karakolunda teröristlerle girdiği çatışmada, 3 silah arkadaşıyla şehit düştüğünü söyledi. Evinin duvarlarını ve vitrinleri şehit oğlunun kişisel eşyaları ve fotoğraflarıyla donattığını belirten Eyce, "Her yerde fotoğrafları ve anısı var. Ondan ayrı olunmuyor, her saniye beraberiz. Fotoğrafı ve eşyası olmayan yerde insan bir acayip oluyor" dedi. - Şehit olduğunda kolunda bulunan saat 5 yıldır çalışıyorOğlu Ahmet'in şehit olduğunda kolunda takılı olan saatini de evinin duvarında muhafaza ettiğini ve 5 yıldır pilinin bitmediğini dile getiren Eyce, "Saati 5 yıldır çalışıyor. Kordonu kırıldığı halde saat çalışmaya devam ediyor. Allah'ın bir hikmeti diye düşünüyorum. Allah saatin sesini kesmiyor" diye konuştu. Ülkede son günlerde artan terör olaylarına da değinen Eyce, "Her şehit olduğunda kendi çocuğumu görüyorum. Aynı duyguları bir daha yaşıyorum. Terör bitsin, tek amacımız bu, bunu içten söylüyorum" ifadelerini kullandı. - "Teröre karşı gerekirse ben de mücadele ederim" Şehit annesi Nebihat Eyce ise oğlunun duvarda asılı fotoğrafları ve vitrinde sakladığı kişisel eşyalarıyla teselli bulduğunu söyledi."Oğlumu her an yanımızda gibi hissediyoruz" diyen Eyce, her gün kalktığında oğlunun fotoğraflarına baktığını belirtti. Oğlu Ahmet'i her an yanında hissettiğini dile getiren Eyce, "Allah'ın izniyle yanımızda olduğunu da biliyoruz" dedi. Terör olaylarının son bulmasını temenni eden Eyce, şunları kaydetti: "Ben yandım başka annelerin yanmasını istemiyorum. Türk milletinin önünde hiçbir zaman durulamayacağını hepimiz biliyoruz. Hiç kimse bir şey yapamaz, 4 tane çapulcu bunu niye yapsın. Gerekirse teröre karşı mücadele olduğu zaman kendim de giderim. Onlara karşı mücadele etmeyi istiyorum ve de heyecanla da oraya gitmeyi bekliyorum. Bir annenin duygusu ne kadar anlaşılıyorsa ben de onu anlatmak istiyorum. Hep beraber ve bir olalım, Allah'ın izniyle inşallah bunların kökü kazınsın."