Ernst & Young'ın "Sigortacılık Öngörüleri 2013" raporuna göre, Türkiye'nin sahip olduğu genç nüfus ve her geçen gün artan kaliteli insan gücü potansiyeli ve sigorta sektörüne yönelik yeni düzenlemeler, tüketimi yavaşlayan Asya ve Avrupa'daki yatırımcıların ilgisini Türkiye'ye çekecek. Türk sigorta sektörü, diğer sektörlerin başarısını takip ederek, kendi coğrafyasında lider ve belirleyici konumunda olacak.
2013 'ün ilk çeyreğinde Allianz'ın Yapı Kredi Sigorta'nın yüzde 93.9 hissesini 1.6 milyar liraya satın alması bu yıl sigorta sektörünün hareketli geçeceğinin şimdiden sinyallerini veriyor. Yaşanan bu gelişmeler sonrasında sektördeki rekabet ortamı daha da kızışacak ve şirket oyuncuları satın almalar ve birleşme konularını yönetim gündemlerine alacak.
Türkiye sigorta sektörünün performansını değerlendiren Ernst & Young Türkiye Denetim Hizmetleri Bölümü Ortağı Seda Hacıoğlu,"Bugüne kadar sisteme giren katılımcılar, aylık yatırdıkları katkı paylarını vergiden düşebiliyorlardı. Bu imkandan da sadece çalışan kesim yararlanabiliyordu. 1 Ocak'ta yürürlüğe giren yeni BES Kanunu ile 18 yaşını doldurmuş, çalışan çalışmayan, emekli, ev hanımı herkes, bireysel emeklilikten yararlanabiliyor ve devlet de bireysel emeklilik yaptıran herkese yüzde 25 katkı sağlıyor. Bu uygulama ile birlikte sigorta sektörü ciddi anlamda hareket ve ivme kazanmaya başladı. Yüzde 25 devlet katkısı, sigorta şirketlerinin pazarlama stratejilerini oldukça güçlendirdi. 2013 yılının ilk 2 ayında bireysel emeklilik kayıtlı sayısı, 200 bin kişiden fazla yeni girişin sağlanmasıyla geçen yılın aynı dönemine göre 4.5 kat büyüdü. 2013 itibarıyla Bireysel Emeklilik Sistemi'nde katılımcı sayısı 3 milyon 57 bin 301 kişiye ulaştı. Katılımcıların fon tutarı toplamda 19 milyar 686.5 milyon TL olurken, yatırıma yönlenen toplam tutar 15 milyar 337.8 milyon TL'ye yükseldi. Ayrıca, hayat dışı branşlarda da prim artışının 2012'deki nominal yüzde 18,2'lik büyümeyi geçerek %20'yi zorlayacak" dedi.
Yeni düzenlemelerin topluma tasarruf alışkanlığı kazandıracağını ve makro ekonomiye önemli ölçüde katkı sağlayacağını belirten Hacıoğlu, "Sisteme yeni katılımlardaki ciddi artışın içinde özellikle 18-34 yaş aralığındaki genç nüfusun oranı dikkat çekici. 1 Mart itibarıyla bu yılki katılımların yüzde 42'sini oluşturan 74 bin kişi 18-34 yaş aralığındaki genç nüfustan oluşuyor. Bu verilere dayanarak, insanların genç yaşta tasarrufa yöneldiklerini ve bu yolla geleceklerini planladıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu durum, sektörde büyüme, karlılık ve yatırımcı çekme açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendirilebilir" dedi.
Sigorta sektörünün sorunlarına da değinen Seda Hacıoğlu, sigorta şirketlerinin pazarlama süreçleri içerisine farklılaşan tüketici profillerine yönelik ürün seçeneklerini dahil etmeleri ve kobilere daha fazla önem vermeleri gerektiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle Avrupa'da sigorta sektörü çok ilerlemiş durumda. Mevzuat, yasal düzenlemeler, tüketici hakları, tüketicinin bilinci ülkemizle karşılaştırıldığında çok üst seviyelerde. Sigorta bilincinin yeterince gelişmemiş olması, sigortanın hâlâ pahalı bir hizmet olduğu algısı, Türk toplumunun kaderci yaklaşımı, geçmişte sigorta sektörünün yaşadığı güven bunalımı gibi başlıklar sektörde sigortalılık oranının düşük olmasına yol açıyor. 2013 yılında yurtdışında zararlar kasko harici, doğal afetler, hayat ve emeklilik planları ile alakalı gerçekleşti. Ülkemizde yıllardır yaşanan zararlar, sektör oyuncularının fiyatlandırma politikaları sebebiyle finansal tablolara zarar olarak yansıdı. Kriz yılları hariç hızlı bir büyüme trendine sahip olan Türkiye sigorta sektörü, 'kârlılık' sorununu aşmakta zorlanıyor. Sektörün prim üretiminde gösterdiği başarıyı 'kârlılık'ta yakalayamamasının nedeni, şirketlerin aşırı fiyat indirimi ile rekabet etmeye yönelmesi. Sektörün olgunluğa erişmesiyle birlikte karşılıklı olarak hem sektörün oyuncularını hem de diğer paydaşları için daha olumlu sonuçlar ortaya çıkacağı görüşündeyiz."
Ernst & Young Küresel Sigortacılık Öngörüleri 2013 raporuna göre, küresel sigorta sektörü, ekonomik belirsizlikler ve fırsatların bir arada olduğu bir dönemle karşı karşıya. Gelecek dönemde sigorta sektöründe faiz oranlarının düşük seviyelerde seyredeceği ve yatırım getirilerinin zayıf kalacağı öngörülüyor. Avrupa ve ABD sigorta sektörü yakın gelecekte kar artırımına ve sermayeye yönelik riskleri yönetmeye; yeni büyüme fırsatlarını değerlendirmeye odaklanacak. İşletme/ kaza, yaşam ve tasarruf sigortacılığının pazar büyüklüğü 2012'ye oranla 2013'te daha da genişleyecek. Avrupa'daki ve ABD'deki hayat sigortası sektörü, sürdürülebilir rekabet avantajlarına yönelik hizmet, ürün ve stratejiler geliştirerek demografik, makroekonomik ve düzenleyici baskılarına yanıt arayacak.
Ayrıca, 2013'te zayıf yatırım getirileri ve düşük faiz oranları sigorta sektörünü fiyatlandırma ve operasyonel yaklaşımlara yönelik farklı kararlar almaya zorlayacak. Büyümeyi desteklemeye ve risk yönetimini geliştirmeye yönelik teknolojik yatırımlar, sigorta sektörü için stratejik bir gereklilik halini alacak.
Son Dakika › Güncel › 'Sigortacılık Öngörüleri 2013' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?