İmaj, beden dili ve hitabet gibi unsurlar hayatımızın hemen her alanında doğru algılanabilmek ve etkili iletişim kurmak açısından oldukça önemli bir noktada yer alıyor; özellikle de geniş kitlelere mesajlarını doğru ve en etkili şekilde aktarmak durumunda olan "siyasetçiler" için.
"Siyaset söz konusu olunca, kendini doğru ifade edebilmek bir adım öne çıkıyor"
Siyasetin temelinde insan ilişkileri yatar. İletişim, bir siyasetçi için olmazsa olmaz bir kanaldır, tıpkı diğer insanlar için olduğu gibi. Bir insan ne kadar donanımlı, nitelikli ve becerikli olursa olsun bunları doğru aktarmayı başaramazsa iyi bir iletişim kuramaz. Siyasetçi için sahip olduğu değerler bir hazinedir ancak bu hazinenin ortaya çıkabilmesi için etkili konuşabilmesi, beden dilini doğru kullanabilmesi ve imajıyla karşısındakini etkileyebilmesi gerekir. Bunlar aslında hepimizin ortak paydada buluştuğu konular. Ancak siyaset söz konusu olunca kendini doğru ifade edebilmek bir adım öne çıkıyor. Geniş kitlelere hitap eden, savunduğu değerleri ve projelerini layıkıyla anlatmak isteyen kişidir politikacı. Yanlış kullanılan sözcükler, jestler, mimikler zirveye giden yolda ayağından dibe çeker kişiyi. Siyasetçi bu riski göze alma lüksü olmayan kişidir. İşte bu nedenle iyi bir siyasetçi, güçlü bir hatip, etkili bir beden dili kullanıcısı ve okuyucusu olmayı başarabilmeli ve bu özelliklerini doğru bir şekilde harmanlayarak akılda kalıcı bir imaj oluşturabilmelidir.
"Seçmen karşısında yüzde doksan dokuzluk başarı, başarısızlığa dönüşebilir"
Seçim süreci, siyasetçinin er meydanıdır. Lider bir siyasetçinin önünde iki seçenek vardır, ya kazanmak ya kazanmak! Seçmen karşısında yüzde doksan dokuzluk başarı, başarısızlığa dönüşebilir! Yapacağı küçük gibi görünen bir hata tüm başarılı süreci silebilir. Seçimi kazandıktan sonrası icraat dönemidir, ancak icraat aşamasına gelebilmek için zorlu bir engel olan seçim sürecini başarıyla atlatabilmek şarttır. Bu süreçte pek çok rakiple kıran kırana bir mücadeleye girişilir. Sadece siyasi değerlerin değil kişisel nitelik ve becerilerin de savaşı söz konusundur bu süreçte. Bir adım önde olanın kazandığı bu savaşta iletişim becerileri, siyasetçinin elini güçlendiren çok önemli bir silahtır. Aynı şeyleri 10 kişi söyler ancak biz sadece 1 kişinin söylediğinden etkileniriz çoğu zaman. Siyasetçi, o bir kişi olmayı başarabilmek zorundadır.
Beden dilinizi doğru kullanmak…
Nefesini doğru kullanamayan bir konuşmacı cümleleri gerektiği gibi tamamlayamaz, yarı yolda kalır. Bu elbette vurgularını ve tonlamalarını da bozar. Çok yavaş ya da hızlı konuşmak anlaşılmasını güçleştirir. Kimi ses ve sözcükleri yanlış telaffuz etmesi alay konusu haline gelebilir. Kontrol edilemeyen öfke beden dili yoluyla karşısındakileri gerebilir. Yanlış seçilmiş kıyafetler izleyiciler üzerinde istenmeyen etkiler bırakabilir. Seçim dönemlerinde siyasetçilerin mitinglerini izlerken hepimizin dikkatini çeker bu detaylar. İyi konuşamayan, sesi ve nefesi yetmeyen siyasetçi meydanları harekete geçiremez. İstediği kadar güçlü fikirlere sahip olsun, doğru aktaramıyorsa, tüm değerli vaatlerin etkisi sıfırlanır. Hele ki iletişimde yüzde 60 etkili olan beden dilini doğru kullanamıyorsa, karşısındakileri etkileyebilmesi imkânsızdır. Dünya siyasi tarihi, kötü fikirlerine rağmen etkili hitabet ve beden dili kullanımıyla uzun yıllar iktidarda kalmayı başarabilmiş liderlerle doludur. Tabii aksi durumda söz konusudur. İdealist bir kişiliği olan ve vatanına hizmet için çırpınan bir siyasetçi olmasına rağmen, liderlik ve iletişim becerilerinin zayıflığı yüzünden asla siyaset sahnesinde hak ettiği yeri alamamış pek çok lider vardır. Hiçbir siyasetçi böyle bir kumar oynamayı göze almaz, almamalıdır da.
"Ülke liderlerinin beden dili, ülkenin gücünün göstergesi"
Gerek dünyada gerek ülkemizde siyasi arenadaki liderlerin çoğu, diksiyon ve beden dili ile ilgili eğitimler alarak çıkıyorlar siyaset sahnesine. Uluslararası politikada ülke liderlerinin beden dili, ülkenin gücünün göstergesi. Bir liderin diğerinin elini nasıl sıktığı, diğerinin tokalaşma esnasında nasıl tepki verdiği, kimin elinin altta kimin elinin üstte olduğu gibi detaylar masaya yatırılıyor ve dünya gündemine oturuyor. Hatta öyle ki kimi jestler politikacılara mal ediliyor.
Topluluk karşısında konuşurken karşınızdaki kitleyi rahatlatmanın en iyi yollarından biri kollarınızı açarak, avuç içlerinizi göstererek konuşmanızdır. Kollarınızı açmanız kucaklama hissi uyandırarak samimiyet yaratırken, avuç içlerini göstererek konuşmanız da yalan söylemediğiniz, dürüst olduğunuz anlamına gelir. Pek çok beden dili uzmanı bu jesti "politikacı kucaklaması" adıyla anlatır. Çünkü politikacıların en çok kullandığı, seçmenleriyle aralarında sıcak bir bağ kurulmasına yol açan jestlerden biridir.
Politikacılar siyaset sahnesinde birbirleriyle konuşurken sertleşebilirler. Rakibini dinlerken eliyle ağzını örten siyasetçi görüntüsüne aşinayızdır. Bu jest karşı tarafı eleştirmek istediğimiz zaman kullandığımız bir jesttir. Ancak, beden dilini doğru kullanan siyasetçiler, seçmenleriyle konuşurken bu jesti kullanmaz. Çünkü bu jest eleştiri ya da yalan söyleme gibi olumsuz anlamlar içeren bir jesttir ve karşı tarafı tedirgin eder. Hangi mimiği ve jesti ne zaman nerede kullanacağımızı bilmek, karşı tarafı etkilemek için büyük bir güçtür elimizde. Bu gücü doğru kullanmanın tek yolu ise eğitim…
Son Dakika › Güncel › Siyasetçilerin Elini Güçlendiren Silah: Etkili İletişim Becerileri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?