"(taksim'deki HOCAALİ PROTESTOSU) O GÜNKÜ PANKARTLARI FALAN AKLI YERİNDE OLUP DA TASVİP EDEN ÇIKMAZ"
TBMM Başkanı Cemil Çiçek,
"Medyamız bu süreçte henüz istenilen desteği vermiş değil"
"Ben Türkiye'de çok demokrat gördüm, televizyonlarda falan. 27 Nisan gecesi en evvel ayakta olan benim, ertesi gün akşam üçe kadar üzerimdeki gömleği, ceketi değiştirmeden ayakta olan benim, ama ben sağıma soluma baktığımda o günlerde şimdi beni suçlayanların hiç birisini görmedim"
"Ortalık aydınlanınca mezarlıktan geçmek kolay olur. İş gece karanlığında geçmektir. Mertlik de budur, demokratlık da budur. Bizdeki demokratların bir kısmının çok diyet ve kalorisinin olmadığını da ben bilirim"
"(Hocalı katliamı protestosunda açılan pankart) Birbirimizi anlayabiliyor olmamız lazım. O günkü pankartları falan aklı yerinde olup da tasvip eden çıkmaz. Son derece yanlış"
"Yasama, yürütme, yargı arasındaki dengenin yeni baştan ele alınması gerektiği ortadadır. Belli ki burada görev tedahülleri olmuştur, yetki tedahülleri olmuştur"
Haber: Dilhun GENÇDAL - Kamera: Ahmet YILDIRIM İstanbul - DHA
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından düzenlenen "Yeni Anayasa İzleme Çalışması" toplantısına katıldı. Burada yaptığı konuşmada, yeni anayasa yapım sürecinde görüş anlamında herkesten katkı beklediklerini vurgulayan Çiçek, "Özellikle medya mensuplarımız var. Tekrar ifade ediyorum, medyamız bu süreçte henüz istenilen desteği vermiş değil" dedi. Toplantıya katılanların sorularını da yanıtlayan Çiçek, meclisin gücünü arttıracak ikinci bir meclisin, senatonun düşünülüp düşünülmediğine yönelik bir soru üzerine, "Yeni bir anayasa yapıldığında Türkiye'nin bütün sorunları çözülecek, sıfır sorunlu otoyolda giden bir Türkiye yok. Anayasaların böyle bir sihirli yanı da yoktur. Ama şu var, yeni anayasa sorunların çözümünde siyaset kurumunun önünü açacak, sorun çözmeyi kolaylaştıracak" diye konuştu.
ÖZGÜRLÜKÇÜYÜZ, DEMOKRATIZ' DİYENLER 27 NİSAN'DA BİR ŞEY DEMEDİLER
Çiçek şunları söyledi: "Ben Türkiye'de çok demokrat gördüm, televizyonlarda falan. 27 Nisan gecesi en evvel ayakta olan benim, ertesi gün akşam üçe kadar üzerimdeki gömleği, ceketi değiştirmeden ayakta olan benim, ama ben sağıma soluma baktığımda o günlerde şimdi beni suçlayanların hiç birisini görmedim. Şimdi 28 Nisan tartışmaları yapılıyor, bu tartışmalarda çok özgürlükçü görünenler 27 Nisan günü neredeydi? 'Özgürlükçüyüz, demokratız' diyenler 27 Nisan'da bir şey demediler, 28 Nisan'da da demediler, 29 Nisan'da ne demişler, bir bir bakın, 30 Nisan'da ne demişler, 1 Mayıs'ta, 5 Mayıs'ta ne demişler? Ortalık aydınlanınca mezarlıktan geçmek kolay olur. İş gece karanlığında geçmektir. Mertlik de budur, demokratlık da budur. Bizdeki demokratların bir kısmının çok diyet ve kalorisinin olmadığını da ben bilirim. Onun için kimin nesi varsa hesaplaşmaya da hazırım."
O PANKARTLARI AKLI YERİNDE OLUP DA TASVİP EDEN ÇIKMAZ
Türkiye'de yeni bir anayasanın yapılmamasının en ağır bedelini siyaset kurumunun ödeyeceğini söyleyen Çiçek, "Evvela 'Bu işi beceremediler' derler. Ciddi itibar kaybına uğrarız. 30 yıldır şikayet ettiğimiz anayasaya daha bir 30 yıl, Allah korusun hayat hakkı tanırız, yürürlükte tutarız. Eğer yeni bir anayasa yapamazsak bu anayasadan kaynaklanan sorunların ortaya çıkardığı sorumluluk da bizim üzerimizde kalır" dedi. "Geçtiğimiz pazar günü Ermenilerin yüzde 90'ı dışarı çıkmadı. Bu iklimde nasıl yeni bir anayasa yapacağız?" şeklindeki soru üzerine de Çiçek, "Birbirimizi anlayabiliyor olmamız lazım. O günkü pankartları falan aklı yerinde olup da tasvip eden çıkmaz. Son derece yanlış. Bir barış ortamına, bir bayram atmosferine ihtiyaç olduğu ortadadır" diye konuştu.
YASAMA NEREDE DURACAK, YARGI NEREDE DURACAK, YÜRÜTME NEREDE DURACAK?
Çiçek, yeni anayasada öncelik verdikleri konulara ilişkin ise şunları anlattı: "Özgürlük meselesi, birey meselesi bugün öncelikle üzerinde duracağımız konudur. Devletin organları arasındaki işleyişin sıkıntılı olduğu ifade edildi, kabul edildi. Dolayısıyla yasama, yürütme, yargı arasındaki dengenin yeni baştan ele alınması gerektiği ortadadır. Belli ki burada görev tedahülleri olmuştur, yetki tedahülleri olmuştur. Herkes bir diğerinin yerine geçerek kararlar vermiştir. Bunun getirdiği sıkıntıları yaşadık. Bu belirlenirken de neye göre belirlenecek? Yasama nerede duracak, yargı nerede duracak, yürütme nerede duracak? Yürütme nasıl bir yürütme olacak? Yürütmenin modeli ne olacak, başkanlık mı olacak, yarı başkanlık mı olacak, parlamenter sistem mi olacak? 2014'te bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Yeni bir anayasa yapacaksak Cumhurbaşkanının görev, yetki ve sorumluluğu ne olacak? Bunların hepsi bu anayasada yeni baştan gözden geçirilmesi gereken konular olarak gözüküyor."
HİÇBİR ANAYASA NİHAİ DEĞİL
TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker de, TESEV'in özellikle siyasi partileri, sivil toplumu ve medyayı izleyip, anayasanın yapılış süreci içinde hangisinin ne yaptığını kamuoyuna raporlayacak bir çalışma içinde olduğunu anlattı. TESEV'in hiç bir anayasanın nihai olmadığına inandığını, toplum değiştikçe anayasa ve ona bağlı olan yasaların da değişebileceğini kaydeden Paker, "Bundan sonra kutsal devlet yerine kutsal bireyi öne alan bir hukuk düzenine geçmemiz arzulanmakta" dedi.
Son Dakika › Güncel › TBMM Başkanı Çiçek, Yeni Anayasayı Anlattı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?