TCMB Faizi Sabit Tuttu Dolar Uçmadı

Destek Yatırım Araştırma Müdür Murat Tufan, " TCMB'nin haftalık politika faizini %8.00, gecelik faiz oranlarını ise %8.50'de bırakmasının ardından, Türkiye,Rusya ve İran görüşmesi esnasında İran'dan gelen ılımlı açıklamaların da desteğiyle Dolar/TL kurunda majör bir artış yaşanmadı." dedi.

TCMB'nin kurum olarak beklentimize paralel bir şekilde karar aldığını ve bu ayki toplantısında faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmediğini görüyoruz. Haftalık politika faizi %8.00, gecelik faiz oranları ise %8.50'da bırakıldı ve dar faiz politikasının sürdürülmüş oldu. Piyasa oyuncularının önemli bir kısmı karar öncesi faiz artırımına gideceği yönünde bir beklentiye göre pozisyon aldığı için, sabit tutma kararı sonrası TL varlıkları anlık olarak zayıfladı. Toplantı notlarına baktığımızda 4.çeyrekte iktisadi faaliyette bir toparlanma olduğuna ve döviz kurundaki oynaklığın enflasyon görünümüne yaptığı negatif etkiye dikkat çekildiğini görüyoruz. Kur oynaklığı ve petrol fiyatlarındaki yükselişlerin risklerine vurgu yapılırken, faizlerin buna rağmen sabit tutulması önemli. TCMB, faiz kararında kurun seyrine bakarken daha çok oynaklığın arttığı noktada devreye girebileceğinin mesajını vermiş bulunuyor. Dolar/TL'de 3.60 ve üzeri artık TCMB'nin faizle müdahale edebileceği yer olarak izlenebilir. TCMB'nin faiz kararı sonrası Dolar/TL ilk etapta 3.5400 direncine doğru hareketlendi. Daha sonra kritik direncin aşılamadığını ve TL varlıklarının tekrar yükselişe geçtiğini söylüyoruz. Elbette kurdaki düşüşte İran tarafında aynı saatlerde gelen, Suriye-Türkiye ve Rusya için siyasi çözüm bulma sürecinin başlatma kararının duyurulması da etkili oldu. Bu seviye altında kalıcılık sağlanırsa, kararın piyasa açısından daha olumlu karşılandığını anlayabiliriz. Eğer kur bu direnci aşarsa yeni yükselişlerin önü açılabilir. Paralel kanal içerisinde olası gevşemelerde 3.5000-3.4880 destek bölgesi olarak takip edilebilir. TCMB'nin FED kararını görüp, bekleme politikasına devam ettiğini ve kurdaki oynaklığa bağlı olarak politikasını şekillendireceğini anlıyoruz.