Tib'de Dinlemelere İlişkin İnceleme

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında (TİB) yürütülen soruşturma çerçevesinde 2 yılda 509 bin 516 kişinin dinlendiğinin belirlenmesine ilişkin, "Böyle bir toplumsal paranoya olmaz ve her 100 kişiden 1 tanesinin dinlendiği topluma dünyanın hiçbir yerinde rastlanmaz" dedi.

Yıldız, Vali İzzettin Küçük'ü makamında ziyaret etti. Burada gazetecilerin TİB'de yürütülen soruşturma çerçevesinde 2 yılda 509 bin 516 kişinin dinlendiğinin yönünde sorusu üzerine Çelik, bu durumun kabul edilinebilir bir şey olmadığını söyledi.

Durumun toplumsal bir paranoyaya dönüştürülmeye başlandığını ifade eden Yıldız, çocuk ve yaşlıları çıkardıktan sonra ülkedeki 50 milyon nüfusun yüzde 1'inin dinlendiğini aktardı.

Yapılanlara müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Yıldız, "Hangi kişi hangi yetkiye dayanarak bunlara hukuki ve resmiyet kazandırmaya çalıştırarak bir mahkeme kararı aldırıyor. Bunlarla ilgili mahkeme kararı var mı diye bakıyoruz ancak bütün bunlarla ilgili dijital kayıtların silindiğini görüyoruz. Şeffaf olmaya çalışan bir ülkede bunun ne demek olduğunu yapanlar çok iyi bilirler. Yani hem ağlarım hem dinlerim yok. Böyle bir şey olmaz" şeklinde konuştu.

AK Parti hükümeti olarak yalnız bu ülkeye yol, kaldırım ve yeşillikleri arttırmaya gelmediklerini anlatan Yıldız, ülkenin her sektörü ve alanıyla ilgili irade koyduklarını ve bu iradenin de millet tarafından tebliğ edildiğini belirtti.

Milletten aldıkları yetkiyi kullanmaya çalışanlara müsaade etmeyeceklerini aktaran Yıldız, şunları kaydetti:

"Üzüm yemek isteyen varsa gelsin beraberce üzüm yiyelim ama bağcı dövmek isteyen varsa biz buna müsaade etmeyeceğiz. Böyle bir toplumsal paranoya olmaz ve her 100 kişiden 1 tanesinin dinlendiği topluma dünyanın hiç bir yerinde rastlanmaz. Bunları dinleyin ne yapacaksınız? Başka ülkede mi kullanacaksınız? Türkiye Cumhuriyeti'nin Enerji Bakanı'nı 2,5 yıl bir 'terör örgütüne mensuptur' diye diye dinleyip benim aldığım bilgileri başkasıyla mı paylaşacaksınız? Bu yalnızca Taner'in, Ahmet'in, Mehmet'in bilgisi değil o zaman casusluğa giriyor bu. Böyle bir şey kabul edilemez arkadaşlar. Soruyorum, hangi gerekçeyle ve nasıl o terör örgütüne üye olunuyor?  Benim bilgim yok ve şimdi burada hesabını soruyorum. Yalnızca 'o örgüte üye oldu' diyerek resmi bir karar çıkartıp da hukukilik sağlanmış olmaz. Bu hukukun üstünlüğü de olmaz. Hukukun tam tersi adaletsizliğe doğru götüren bir yapıya gelirsiniz. Hukukçular, siyasetçiler, yasama ve yürütme organlarının temsilcileri kaos oluşturmak için uğraşmazlar. Bütün bu saydığım insanlar ve yapılar ancak bulundukları görevi layıkıyla yapmak üzere bulunurlar."

Türkiye'nin hızlıca bu deformasyonu atması ve normalleşmesi gerektiğini aktaran Yıldız, insani olarak da İslami olarak da bu dinlemelerin bir izahının olmadığını belirtti.

Yıldız, bütün kesimleri şeffaflığa davet ederek, Türkiye'nin istikrarını bozmak isteyenlere de asla izin vermeyeceklerini ifade etti.

Kimsenin adalete olan güveni azaltmaya hakkı olmadığını söyleyen Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bununla alakalı iradeyi tamamen koyduğumuzu göreceksiniz ve Türkiye'nin bir kaydedenler kulübünü artık tamamen kapatmamız lazım. Türkiye'de dinleme tesislerinin çok arttığını görüyoruz. Her ikisiyle de alakalı işlemleri hızlıca yapacağımızı göreceksiniz. Türkiye'de bu kadar dinlenme tesisi çok fazla. O yüzden bunlarla alakalı gereklerini yakın bir zamanda hep beraber göreceğiz. 30 Mart seçimlerinin istikrarını bu tür girişimler ve eylemler inşallah bozamayacaktır."

Yıldız, daha sonra beraberinde AK Parti Şanlıurfa milletvekilleri Seyit Eyüpoğlu ve Abdülkerim Gök ile Haşimiye Meydanı'ndaki esnafı ziyaret etti. - Şanlıurfa