TİHEK Başkanı Arslan: "Salgının soruşturulması gerektiğini düşünüyorum"

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin, "İster sağlığa zararlı bir hayvanın yenmesinden ister sağlıksız çevre şartlarından ya da birilerinin virüs üretmesinden kaynaklansın hiç fark etmez, bu bir insan hakları ihlalidir. 1,5 milyon insanın öldüğü bu salgının soruşturulması gerektiğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.

TİHEK'ten yapılan açıklamaya göre Arslan, Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen çevrim içi seminerde "Pandemi Sürecinde Güncel İnsan Hakları Sorunları" konulu konuşma gerçekleştirdi.

Arslan, insan haklarının genellikle devlet-birey ilişkisi olarak değerlendirilmesine karşın, Anayasa'da da belirtildiği gibi bireylerin de devlete, topluma ve aileye karşı yükümlülükleri olduğuna işaret ederek, "İster sağlığa zararlı bir hayvanın yenmesinden ister sağlıksız çevre şartlarından ya da birilerinin virüs üretmesinden kaynaklansın hiç fark etmez, bu bir insan hakları ihlalidir. 1,5 milyon insanın öldüğü bu pandeminin soruşturulması gerektiğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

İnsan haklarının "ahlak" olduğuna değinen Arslan, şunları kaydetti:

"Herkesin hakları ve özgürlükleri vardır ama yeri geldiği zaman hakları ikram etmek, haklardan feragat etmek, fedakarlıkta bulunmak da gereklidir. İnsan yeri geldiğinde vatanı için canını, malını verir. Gerekirse kendi özgürlüklerini gönüllü olarak sınırlar. Evde kalması gerekiyorsa evde kalır. Başkalarına sosyal yardım gerekiyorsa onu yapar. Bizim toplumumuzda bu değerler oldukça güçlüdür. Çok sayıda devlet yıkıp yeniden kurmuş bir millet olarak bu toplumsal bağ aramızda mevcuttur. Birbirimize karşı anlayışlı olarak, haklarımızdan, özgürlüklerimizden taviz vermeden ama gerektiğinde de yük olmadan, yük alarak bu zor zamanları aşabilmemiz gerekir."

TİHEK'in salgın sürecinde yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi veren Arslan, Kovid-19 sebebiyle ziyaretler azalsa da ulusal önleme mekanizması görüşmeleri ile çevrim içi başvuruların alınmasına devam edildiği, başvurucular ve ceza infaz kurumu sorumlularıyla çevrim içi görüşmeler yapıldığı bilgisini paylaştı.

"Acil Durum Kanunu" önerisi

Arslan, salgın döneminde olağanüstü hal uygulamasına geçen ülkeler olduğuna işaret ederek Türkiye'de bazı konuların kanunla sınırlandırılabilmesi amacıyla "Acil Durum Kanunu" hazırlanması önerisinde bulundu.

Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ zaferini kutlayan Arslan, yaklaşık 30 yıl süren insan hakları ihlallerinin büyük ölçüde giderilmesinden ve insanların haksız şekilde yurtlarından uzaklaştırılmasının önüne geçilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Arslan, Fransa'da ifade hürriyeti bahane edilerek yapılan Hz. Muhammed'e yönelik saldırıları şiddetle kınadığını belirterek kurum olarak bu konunun takipçisi olduklarını vurguladı.

Başkan Arslan, ayrıca AİHM'de görülen, bir Somalili çocuğun Hristiyan aileye evlatlık olarak verilmesiyle ilgili davaya müdahillik için başvuruda bulundukları bilgisini paylaştı.