Bu kapsamda, geçtiğimiz haftanın son 2 gününde repo ihalesi açmayarak ve piyasa sıkılaştırması yaparak yapmış olduğu hamlelerin USDTRY kurunu daha yukarıya gitmekten alıkoyduğunu söyleyebiliriz. Repo ihalesi açmamak, geçmişteki istisnai gün uygulamalarından hatırladığımız bir aksiyon, bu aksiyon geçmişte FX satışı ile de destekleniyordu. Şimdi ise örtülü faiz artışı olarak nitelendirebileceğimiz bir piyasa enstrümanı kullanılıyor.
Merkez Bankası Cuma günü yapmış olduğu açıklamada; bankaların gün içi likidite ihtiyacı için mümkün mertebe geç likiditeye doğru yönlendirme yapacağının işaretlerini verdi. Repo faizi %8, geç likidite faizi ise %10. Bu, anlamlı bir piyasa sıkılaştırmasına işaret ediyor. Öte yandan, ticari bankaların Bankalararası Para Piyasası'ndan borçlanma limitlerinin de 11 milyar TRY'ye indirilmiş olması, USD talebini önleyici bir başka hamle; iki hafta önce de bu limit 22 milyar TRY'ye indirilmişti. Bu önlemler elbette geçici; sürdürülebilir değil. Şu anda Merkez Bankası'nın 24 Ocak'ta faiz artırımı yapıp yapmayacağı da tamamen ortada, öngörüsünü yapmak zor. O tarihe kadar, bu tarz piyasa hamleleri devam edecektir ve kurda oynaklığın önüne alternatif Merkez Bankası araçlarıyla geçilmeye çalışılacaktır. Bu yapılabilirse ay sonunda faiz artırımı gelmez. Ancak; kurda güniçi oynaklık belli seviyelerin altına indirilemez, şimdi olduğu gibi 10 kuruş civarında hareketler görürsek; TRY'nin dayanma gücünü artırma adına faiz enflasyonla başa baş hale getirilebilir. Bu da 50 baz puanlık sınırlı montanda bir faiz artışı demek olacaktır. Sert bir faiz artışı ise beklemiyoruz.
Son Dakika › Güncel › TRY, TCMB, Trump, May - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?