Uludere Operasyonuna STK'lardan Tepki

Şırnak'ın Uludere İlçesi'nin Irak sınırı kesiminde hava oprasyonunda 35 kişinin ölmesine bölgedeki sivil toplum örgütleri tepki gösterdi. Diyarbakır Özgür-Der Başkanı Avukat Serdar Bülent Çelebi, Hayatlarını, Kürdistan'la yaptıkları ticaretle kazanan köylülere yönelen bu saldırının NATO'nun Afganistan ve benzeri yerlerde yaptığı katliamlardan hiçbir farkı yoktur dedi. Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Mehmet Emin Aktar ise, 1990'lı yıllarda yapılan bireysel cinayetlerden, aleni toplu kıyımlara geçildiğini iddia etti.

Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar yaptığı basın açıklamasında, bölgede yaşanan savaşın Şırnak'ta çoğunluğu çocuk masum insanlarına yaşamını yitirmesine malolduğunu belirtti. Sivillere yönelik bu katliamı kınadıklarını belirten Aktar, yaşanan olayın 1990'lı yılları anımsattığını söyledi. Aktar, 1990'lı yıllardaki bireysel faili meçhul cinayetlerin yerini aleni cinayetler ve toplu kıyımlar almıştır. Bu olayın son dönemde kimi hükümet çevrelerinin toplumun tamamını bir suçlu olarak gösteren yaklaşımlarından bağımsız olarak değerlendirilemez. İçişleri Bakanının tüyler ürperten demecinden hemen sonra bu olayın yaşanması, hükümetin şiddet politikalarında ısrarını göstermektedir. Bu olayın sorumlusu her kim ya da kimlerse mevki ve bakamına bakmaksızın derhal görevden alınmalı, haklarında soruşturma açılarak cezalandırılmalıdır. Bu savaşın derhal durdurulması gerekiyor. Savaşı durdurmuyorsanız, savaşı bir çözüm olarak görüyorsanız, Cenevre savaş hukuku sözleşmelerine uygun ve sivilleri katletmeyin dedi.

YAS NEDENİYLE KCK DAVASINDA SAVUNMA YAPMADIK

Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, bugün KCK davasına da girdiklerini belirterek, Bugün yaslıyız. Sabah KCK duruşmasına girdik. Orada da bu yasımıza saygı gösterilmesini, bugün savunma yapamayacağımızı, 35 insanımızı kaybettiğimiz söyledik. Keşke bu yasımıza mahkeme heyeti de katılmış olsa ve bu talebimizi uygun görmüş olsaydı. Biz baro olarak olayların failleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız diye konuştu.

DEMOKRATİK ANAYASA

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Diyarbakır şubesi tarafından yapılan açıklamada ise, sivillere yönelik yapılanların demokratik çözüm umudunu kaybettirmeyeceği belirtildi. Açıklamada Kürt sorununun çözümünün demokratik Türkiye gerektiğini, bunun da demokratik bir anayasanın ve zihniyetin inşaasından geçtiğinin kaydedildi.

NATO'NUN AFGANİSTAN'DAKİ KATLİAMLARINDAN FARKI YOK

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Serdar Bülent Yılmaz ise, Uludere'de yapılanın Kürt sorununun çözümünde hükümetin yönteminin iflası anlamına geldiğini söyledi. Kürt sorununu savaş uçakları, top ve tüfekle sona erdirmeye azmetmiş devletin, yıllardır bu yöntemle binlerce sivili katlettiğini iddia eden Serdar Bülent Yılmaz, Dersim'den Zilan Deresine, Şeyh Said'den Koçgiri'ye, Muğlalı hadisesinden Newala Kasaba(kasaplar deresi) olayına değin onlarca katliam devletin kirli elindeki Kürt halkının kanı olarak tazeliğini korumuş, lakin Kürt sorunu derinleşerek devam etmiştir. AKP iktidarıyla birlikte Kürtlerin haklarının verilip sorunun kansız ve insan haklarına saygılı bir şekilde çözümü sözleri verilmiş, lakin sorunun çözümünde savaş uçakları, top ve tüfek merkezi yerini korumaya devam etmiştir. Ölümler karşısında duyulan gurur daha fazla öldürme isteğini doğurmuş, hükümeti zafer duygusu içinde histerik bir hale sokmuştur. Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünde yaşanan katliam da söz konusu zihniyetin sonucudur. Her ne kadar ulus devlet yasalarınca adı (kaçakçılık) olarak adlandırılsa da, hayatlarını, Kürdistan'la yaptıkları ticaretle kazanan köylülere yönelen bu saldırının NATO'nun Afganistan ve benzeri yerlerde yaptığı katliamlardan hiçbir farkı yoktur dedi.

ORGANİZE OLARAK HAZIRLANMIŞ

Şırnak BDP İl Başkanlığı önünde yapılan basın açıklamasını merkez ilçe başkanı Üzeyir Kılınç okudu. Çarşamba günü MGK toplantısı ardından Uludere'ye bağlı Ortasu köyünde gerçekleşen katliamı şiddetle kınadıklarını belirten Üzeyir Kılıç, Organize olarak hazırlanan bu senaryo çok iyi bilinmekte ve bilerek yapıldığı açıkça görülmektedir. AKP açılım sözüne ne denli bağlı olduğunu ve kirli yüzünü her fırsatta göstermektedir. Yapılan bu vahşeti şiddetle kınıyor, tüm insanlığın buna duyarlı olmasını bekliyoruz. Hangi gerekçe ile olursa olsun bu bir katliamdır. İnsan kıyımıdır. Savaş halinde bile bu bir insanlık suçudur. Halkımızın bu konuda duyarlı olmasını bekliyoruz dedi.

Açıklamanın ardından gruptakiler bir süre sloganlar attı. Polisin çevrede sıkı güvenlik önlemi alırken basın açıklaması olaysız sona erdi.

Diyarbakır Dicle Fırat Diyalog grubu adına basın açıklaması yapan Muhittin Batmanlı ise, Şırnak'taki olayın Hükümetin yaptığı iyi niyetli açıklamaların üzerini örttüğünü belirterek, İçişleri Bakanı, Hava Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay Başkanı'nın derhal görevden alınmasını istedi

(Tür: Yurt)