İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi öncesi, AK Parti adayı Binali Yıldırım ile CHP adayı Ekrem İmamoğlu, ortak yayına katıldı.
Yıldırım ile İmamoğlu, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen ortak yayında, gazeteci İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıt verdi.
İmamoğlu, mal varlığının beyanı ve bunun kamuoyuyla paylaşımı hususunda, "Öncelikle Sayın Yıldırım'ın açıkladığı gibi aynen hepimiz kamu görevlisi olmamızdan dolayı mal beyanımızı zaten veriyoruz. Kendileri '16-17 yıldır veriyorum.' diyor. Ben de yaklaşık 5.5 yıldır, bunu her yıl da yenileyerek veriyoruz. Hatta büyükşehir belediye başkanı seçildikten sonra da beyan etmiştim." ifadelerini kullandı.
Belediye başkanlığı, milletvekilliği veya bakanlığın bir meslek olmadığına dikkati çeken İmamoğlu, "Hepimiz bir görevi yerine getiriyoruz. Sayın Yıldırım'ın daha önce yerine getirdiği görevler gibi. Yine bir görev daha yerine getireceğiz, başka görevler de nasip olabilir. Her ikimize de başkalarına da... Erdemli, ahlaklı, süreci iyi yönetebilmek, insanlara hesap verme noktasında dürüstlüğümüzü ortaya koymak adına şahsım adına bu önerinizi aynen Yıldırım gibi zevkle kabul ediyorum. Tabii ki ailece olmalı. Ben, eşim, çocuklarım ve babam var. Keza aynı şekilde Sayın Yıldırım'ın ailesi var. Bunun beyanında bulunmak, toplumun önünde bunun olması yarınlardaki kaygıları çözüme kavuşturur diye düşünüyorum." değerlendirmelerinde bulundu.
İstanbul'daki Suriyeliler
İmamoğlu, Suriyeliler konusunda ne yapacaklarına yönelik soru üzerine, "Biz mülteci konusunu iyi yönetemedik. Mülteci konusunu sadece vicdanla ve toplumsal tavırla, davranışla açıklamak mümkün değil. Zira mülteci konusu ayanı zamanda bir takım evrensel hükümler taşır. Şunun altını çizelim güneyimizde yaşanan insanlık dışı olaylar sonrası Türkiye'miz yalnız bırakılmıştır. Yaklaşık 3,5 yıl önce Fransa'da katıldığım bir toplantıda yaptığı konuşmanın içeriği bu minvaldeydi. 'Siz bizi bu süreçte yalnız bırakarak dünyayı başka bir tehlikeye sürüklüyorsunuz' diyerek Avrupa'daki katılımcılara seslenmiştim." dedi.
İstanbul'da 547 bin kayıtlı Suriyeli göçmenin olduğunu anlatan İmamoğlu, bu göçmen sayısının kayıt dışı rakamlarla 1 milyona ulaştığı yönünde yoğun gözlemlerin olduğunu söyledi.
İmamoğlu, bunu 3 aşamaya böldüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:
"Göçmenliğe ve mülteciliğe ilişkin mutlaka 16 milyonluk kenti yöneten bir belediye başkanı olarak bir masa kuracağız ve bu masa aktif çalışacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu hususta ürettiği bir politika yok. Sessiz, kulakları tıkalı... Nasıl sessiz kalabilirsiniz, siz politika üretmelisiniz. Mevcut mülteci insanları, özellikle çocuklarını, kadınlarını koruyacağız. Özel bir masa kuracağız ve bu konuyla özel ilgileneceğiz. (Plaja alınmama tartışmaları) Benim partimden olabilir, yanlış kardeşim. Bu işin bu tarafında en insani duygularımızla geçmişten günümüze kapsayıcı hareket edeceğiz. Ülkemiz adına ulusal politika geliştirme noktasında aktif davranacağız. Burada nerede yanlış yapıyoruz. Bir anda 3,5 milyona yakın mülteci bu ülkenin her yerine dağılmamalıydı ve engellemek için neler yapabiliriz, bu süreci nasıl destekleyebiliriz? Bu anlamda belediyelere düşen görevler nelerdir işin içinde olmamız gerekir."
İstanbul'un sokaklarının tehdit altında olduğunu savunan İmamoğlu, "İstanbul'un mahallelerinde doğudan, güneyden, kuzeyden gelen vatandaşlarımız ekmeğinin elinden alındığını düşünüyor ve bu hususta bizden aktif rol almamız isteniyor ve biz aktif rol alacağız, bu süreci çok önemli bir başlık olarak ele alıp mutlaka katkı sunacağız." dedi.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Yıldırım-İmamoğlu ortak yayını (14) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?