Zirve Yayınevi'ndeki Cinayetlere İlişkin Dava - Son Dakika
Güncel

Zirve Yayınevi'ndeki Cinayetlere İlişkin Dava

Zirve Yayınevi\'ndeki Cinayetlere İlişkin Dava

Davanın 83. duruşmasının öğleden sonraki bölümünde tutuklu sanık Abdullah Atılgan, savunmasına devam etti

12.09.2013 21:00

Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 83. duruşmasının öğleden sonraki bölümünde tutuklu sanık Abdullah Atılgan, savunmasına devam etti.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Atılgan, davanın tanığı ve sanığı İlker Çınar'ın huzurda verdiği ifadede, sık sık kendisinin Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele (JİTEM) mensubu olduğunu beyan ettiğini söyledi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerince tutulan tespit tutanaklarında JİTEM'in 1986-1990 yılları arasında çalıştığının belirtildiğini savunan Atılgan, "Tespit tutanağındaki yazışmalara bakıldığında, JİTEM'in deneme mahiyetinde 1986 yılında kurulduğu, 29 Mayıs 1990 tarihine kadar faaliyetlerine devam ettiği yazmaktadır" dedi.

Jandarma Astsubay Meslek Yüksek Okulundan 30 Ağustos 1990'da mezun olduğunu ve atamasının Tunceli İl Jandarma Komutanlığına yapıldığını belirten Atılgan, "Henüz Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokulundan yeni mezun olan ve Tunceli İl Jandarma Komutanlığı emrinde göreve başlayacak olan benim, sözde JİTEM'ci olmam hayatın olağan akışına terstir" ifadesini kullandı.

Atılgan, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında avukatı aracılığıyla "JİTEM diye bir oluşumun bulunup bulunmadığı, varsa ne zaman kurulduğu, hiyerarşik açıdan nereye bağlı olduğu, görevinin ne olduğu, hala faal olup olmadığı, şahsının bu oluşumla ilişkisinin olup olmadığı ve Jandarma Genel Komutanlığına bağlı herhangi bir birimin Özel Kuvvetler Komutanlığının devamlı emrine verilip verilmediğini" Jandarma Genel Komutanlığına sorduğunu söyledi.

Atılgan, 30 Ocak 2013'te gelen cevabi yazıya dikkat çekerek, "JİTEM'in 1988-1990 tarihleri arasında geçici kadroyla Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanlığı emrinde faaliyet gösteren bir birimi ifade ettiği, görevinin bölücü terörle mücadelede etkin istihbarat sağlanması olduğu, hala Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde JİTEM isminde bir birimin bulunmadığı yazıyordu. Yazıda, Abdullah Atılgan'ın Jandarma Genel Komutanlığı emrinde görev yapan astsubay statüsünde bir personel olduğu ve Jandarma Genel Komutanlığına bağlı herhangi bir birimin Özel Kuvvetler Komutanlığının emrine verildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı belirtiliyordu" diye konuştu.

Çınar'ın beyanına göre kendisinin "JİTEM'ci" veya "TUSHAD'cı" olduğunun ileri sürüldüğünü ifade eden Atılgan, bu iddiayı destekleyecek hiçbir somut delil bulunmadığını ve kesinlikle bunu kabul etmediğini söyledi.

2001 yılında Jandarma Okullar Komutanlığında istihbarat kursuna devam ettiğini anlatan Atılgan, kursun ardından istihbarat branşına seçildiğini, istihbarat birimlerinde çalışmaya başladığı 2001 yılında "JİTEM" diye bir birimin olmadığını savundu.

Atılgan, Çınar'ın 5 Şubat 2012'deki ifadesinde, ilişiği kesildikten sonra kadrosunun Kara Kuvvetleri Komutanlığından alınarak, Özel Kuvvetler Komutanlığı içerisinde TUSHAD'a bağlı Beyaz Kuvvetler Komutanlığına verildiğini, 1993 yılından sonraki bilgilerinin ve dosyasının Özel Kuvvetler Komutanlığında bulunan kozmik odada olduğunu, kendilerinin bağlı olduğu birimin tüm şahsi özlük bilgilerinin bu odada saklandığını ve 1993 sonrası bilgilere ancak Özel Kuvvetler Komutanlığına sorulması halinde ulaşılabileceğini söylediğini anımsattı.

Bu ifadenin doğruluğunu Genelkurmay Başkanlığına sorduğunu ifade eden Atılgan, 27 Şubat 2013 tarihli cevapta şu ifadelerin yer aldığını öne sürdü:

"Özel Kuvvetler Komutanlığı arşiv kayıtlarında Çınar'a ait herhangi bir belge ve özlük dosyası yoktur. Özel Kuvvetler Komutanlığında Siyah veya Beyaz Kuvvetler isimli bir kuruluş bulunmamaktadır. Özel Kuvvetler Komutanlığıyla jandarma istihbarat birimleri arasında birbirine bağlı unsurlar bulunmamaktadır. Özel Kuvvetler Komutanlığında 'Misyonerlik Departmanı' adlı bir birim yoktur. Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı kuruluş kadrolarında ASAF, ASOF, BÖF ve AKOM bölümleri bulunmamaktadır."

Atılgan, Çınar'ın 24 Aralık 2010 tarihli ifadesinde, eğitimini Güvercinlik Jandarma Okulunda aldığını, bu eğitim sırasında eğitmeninin Levent Ersöz olduğunu, Ersöz'le misyonerlik ve istihbarat teknikleri konusunda birebir muhatap olup, talimatları bu kişiden aldığını, TUSHAD'ın çeşitli departmanları bulunduğunu, bu departmanlardan bir tanesinin de misyonerlik olduğunu, diğerlerinin ise aşırı sağ, aşırı sol faaliyetler anlamına gelen ASAF ve ASOF olduğu şeklinde beyanda bulunduğunu hatırlattı.

Bu durumu Jandarma Genel Komutanlığına sorduğunu belirten Atılgan, şunları ifade etti:

"28 Kasım 2012 tarihli cevapta, Levent Ersöz'ün Ankara Güvercinlik Jandarma Okullar Komutanlığında eğitmen olarak görev yaptığına dair kayıtlarda bilgi ve belgeye rastlanılmadığı,1997 yılında İstihbarat Başkanlığı yeniden teşkil edilerek başkanlığa bağlı Aşırı Sağ Faaliyetler Şubesi (ASAF), Aşırı Sol Faaliyetler Şubesi (ASOF), Bölücü Faaliyetler Şubesi ve Asayiş Kaçakçılık ve Uyuşturucu Madde İstihbarat Şubelerinin kurulduğu, misyonerliğin ise 2005 yılından itibaren ASAF kapsamında takip edildiği belirtiliyordu."

Atılgan, kendisine geldiğini söylediği cevapların bir örneğini Mahkeme Heyeti Başkanı Hayrettin Kısa'ya sundu. - Malatya

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Zirve Yayınevi'ndeki Cinayetlere İlişkin Dava - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement