Bu Romanın Karakterlerini Hayal Etmenize Gerek Yok

Hiroşima ve Nagazaki felaketlerini yaşayıp hayatta kalan Hibakuşa'lara adanan Kara Yağmur,

kısa bir süre önce yaşanan nükleer felaketi akla getiriyor. Alman yazar Karl Olsberg tarafından

ustalıkla kaleme alınıp okuyucuya bu büyük felaketin yarattığı kaosunu dakikası dakikasına yaşatan

eser, benzersiz bir tanıtım faaliyetine ilham kaynağı oldu.

Nükleer saldırıların insan hayatında açtığı büyük krateri tüm açıklığıyla görünür kılan Kara Yağmur'un

tanıtımında, oyunculara altı saat süren özel bir makyaj uygulandı. Bugüne dek pek çok büyük sinema

projesinde yer alan Dükkan-ül Hayal ekibinin uyguladığı protez makyaj, sıradan yüzleri yok edip

nükleer felaketin etkilerini tüm çıplaklığıyla ortaya çıkardı. Çekim süresince yerli ve yabancı

izleyicilerin ilgi odağı olan Türk Hibakuşalar, nükleer terör gerçeğini, belgesellerdeki tozlu rafından

çıkarıp İstanbul'un gündelik hayatına taşıdı.

Lara Film tarafından yapılan ve üç günde tamamlanan çekimlerde sete misafir olan izleyiciler,

oyunculara ve kitaba büyük bir ilgi gösterdiler. Nükleer felaket tehlikesinin ulus ve kişi ayırmadan

herkesin gerçeği olduğunu gösteren çalışma, önümüzdeki günlerde Can Yayınları Facebook

sayfasından okurların beğenisine sunulacak.

Can Yayınları Satış ve Pazarlama Müdürü Ali Granit, yayınevlerinin bugününü ve fark yaratan tanıtım

faaliyetlerinin yayımcılık sektörüne etkilerini şu sözlerle değerlendiriyor: "Geçmişe kıyasla bugün çok

daha fazla kitapevi ve yayınevi olduğu aşikar… Bilgi aktarımının bu kadar yoğun olduğu bir ortamda

farklılaşmak ve doğru kitabı doğru okura ulaştırabilmek için teknoloji ve sanatın sunduğu tüm

imkanlardan yararlanmak gerektiğini düşünüyorum.

Bir yayınevi iyi kitap ve kaliteli yazar seçtiği

sürece başarısını sürekli kılarken geliştirilen yaratıcı tanıtım stratejileri de kitabın okura etkileyici bir

şekilde duyurulmasını sağlıyor. Başarıyla geçen otuz yıllık yayımcılık öykümüze yeni bir soluk getiren

farklı tanıtım anlayışını yeni fikirlerle beslemeyi sürdüreceğiz."

Karl Olsberg'in gündem yaratan kitabı;

Kara Yağmur

Üç hafta önce bir nükleer araştırma üssünden çalınan başlıklardan biri Almanya'nın Karlsruhe

şehrini haritadan sildi. Atmosfere salınan güçlü radyoaktif madde, şehirden geri kalanlarla

birlikte yağmura karışarak hızla yayılıyor!

Almanya sıradan bir gün yaşıyor… Bir kadın küçük kızını kaybetmiş, en yakın arkadaşından medet

umup kapı kapı dolaşıyor. Küçük Ivy'nin sesini tekrar duyabilmek için her türlü çılgınlığa girişecek

kadar tedirgin… Bir adam, yıllardır olduğu gibi yaşadığı sitenin sakinlerini gözetlemeyi sürdürüyor.

Ustalıkla gizlediği mikrofonu ile konuşmaları dinleyip fotoğraflarını çektiği bu insanların bir gün gizli dünyasını keşfetmesinden korksa da kendine biçtiği görevi bırakmaya hiç niyetli değil: O sadece insanları izliyor ve bunu koruma iç güdüsüyle yapıyor. Gazeteci kadın, hiçbir zaman yakalayamadığı mükemmel haberin peşinden koşuyor ancak attığı adımlar sadece ona başarısızlık getirmekle kalmayıp çalıştığı gazetenin finansal kaynaklarını da yok edebilir. Yaşlı bir adam, balkonunda sessizce otururken hayattaki tek zevkinin gazetede yayımlanan bulmacalar olduğunu düşünüyor.

Hiroşima ve Nagazaki felaketlerine tanık olup aldığı yaralarla yaşama mahkum olan yaşlı kadın, beş

yıldır görmediği kızının özlemiyle geldiği Almanya'da garip bir telaş yaşıyor. Havaalanından bindiği

taksi, verdiği adrese hiç varamayacakmış gibi sürekli acele etmesini söylüyor şoföre. Taksi uzaklaşırken bir uçak Berlin'e doğru havalanıyor.

Birden her şey sustu! Başlanan cümlelerin sonu gelmedi, sıcak çorbaya uzanan kaşık havada kaldı. İki kıskanç sevgilinin kavgasını kimse kazanamadı; yaşlı Japon kadının kızına ulaşmak için aceleyle çıktığı yolun sonuysa asla gelmeyecek… Çünkü hayat, aynı sınavı üçüncü kez yaşatıyor ona! Çünkü birkaç hafta önce Rusya Federal Atom Enerjisi kurumundan çalınan üç nükleer başlıktan biri Karlsruhe şehir merkezinde patlayarak cehennemi yeryüzüne getirdi…

Alman yazar Karl Olsberg'in kaleme aldığı Kara Yağmur, dünyanın görebileceği en büyük felaketlerden birini anlatıyor. Ustalıkla kurgulanmış bu sıradışı gerilim romanı, okuru nükleer felaketin yaşandığı o güne götürerek hayatın birden duruşunu anlatıyor; bitişi… Birden fazla heyecanlı öyküyle başlayan romanda tüm karakterler birer birer susuyor ve atılan bombanın yarattığı şok dalgası okurun yüzüne çarpıyor.

Karl Olsberg'in "Hibakuşa"lara, yani Hiroşima ve Nagazaki felaketlerine tanık olup hayatta kalmış insanlara adadığı kitabı, her sayfada temposu artan geri sayım ve patlama ânının tasvirindeki gerçeklik ile hem hayranlık uyandırıyor hem de tüylerinizi diken diken ediyor.

Kara Yağmur, nükleer felaketin dünyaya yaydığı yıkımı anlatırken bu konuyu sadece belgesellerde

gördüğümüz kötü anılardan biri olmaktan çıkarıyor. Kitabın sonuna geldiğinizde insanoğlunun tek bir

hamleyle yarattığı en büyük kabusu ensenizde hissediyor ve kalan son soruyu soruyorsunuz fısıldayarak: Ne zaman?